• hindistan'ın bombay şehrinde doğmuştur. terörist bir saldırı sonucu anne ve babasını küçük yaşta kaybeden dhalsim, sokaklarda başladığı hayattan bir budist rahip tarafından kurtarılmıştır ve tibet dağlarındaki gözden uzak bir manastıra gitmiştir. budist öğretisini, meditasyon ve yoga öğrenip bunlarda ilerledikten sonra, manastırı terk eder ve daha fazla aydınlanmak adına dış dünyayı keşfe çıkar.

    seyahati sırasında kalküta'ya geldiğinde, yerel kabbadi tekniği ile dövüşen bir grup budist monk ile tanışır. budizm şiddet ve dövüşe karşı olduğu halde, dhalsim monkların aydınlığı ve iç huzurları karşısında dayanamaz ve onlara katılmaya karar verir. böylelikle kabbadi çalışmaya başlar. zamanla tekniğini ilerleten ve vücudunun limitlerini zorlayan dhalsim, yeteneğini normal yollarla ilerletemeyeceğini düşünür ve street fighter circuit'e katılır.

    budist ve barış yanlısı olmasına rağmen, dhalsim huzuru ve aydınlanmayı fiziksel ve manevi çalışma ile aramaktadır. street fighter circuit'te dövüşerek yeteneğini geliştirmektedir. kazanmak hoşuna gitse de, dövüşmek sadece bir gelişim kaynağıdır. budizm geleneğine göre dünyevi zevklerden uzak yaşaması gerekir. fakat dhalsim evlenmiş ve bir erkek çocuk sahibi olmuştur.

    yoga ve kabbadi ustası dhalsim, diğerlerine sıradışı gelen bazı yetenekler sahiptir. içindeki enerjiyi yoğunlaştırıp ağzından ateş olarak püskürebilir. teleport yeteneği vardır. ve en önemlisi kol ve bacaklarını uzatabilir. böylesine sıradığı yetenekleri olmasına rağmen, rakibine direk olarak saldırmak yerine rakibinden belli bir mesafede beklemeyi tercih eder. rakibinin en beklemediği anı yakalayıp, uzun kol ve bacakları ile saldırır.

    bacakları normal uzunluklarındayken, dhalsim'in boyu 1.85 civarındadır ve ince bir yapısı vardır. normalde esmer olmasına rağmen iç huzuruna ve isteklerine bağlı olarak deri rengi değişebilir. yüzünde ve kel kafasında kırmızı çizgiler vardır. genel olarak sarı, basit bir etek giyer.boynunda üç küçük kafatasından oluşan bir kolye vardır. kulaklarında ve kollarında halkalar vardır. ayak bilekleri sargılır.
  • ayrıca iğrenç bir mekanı vardır.arka planda filler öğürür.hangi atari salonuna girerseniz girin içerde böğüü böğüüüüüü sesleri yankılanır.ad aduuu ad aduuuu efektleri gelir.
    hatırlamak istemediğim şeylerdi bunlar keşke bahsetmeseydim.
  • "eli ayaği uzuyoda acaba siki de uzuyo mu" diye üzerinde mahalle arkadaşlarimla küçükken çok düşündüğümüz karakter.. ama tam eziktir o ayri..
  • beginnerlar mutlaka bu abiyle oynayıp ego tatmin eder. deli gibi kol bacak uzatarak ne olduğunu anlamadan bisona kadar gelip, ona da biraz özenli hareketler göstererek rahatça oğluyla olan kapanış konuşmasını seyrederdiniz. bir de bianca çok yıpratırdı bunu.
    edit: sen oyunu yıllarca oyna amiga 500'de, sonra kalk kırk yıllık blanka'yı bianca yap, tabi işte kurt kocayınca kuzular sormuş "neden pena?" diye, kendi işimi kendim yaparım demiş kurt demiş
  • tv de yayinlandigi vakit arayan herkesin secmesi, adini bilmeyenlerin de illede kollari uzayandan isterim demesi ve oyunun bokunun cikmasi uzerine, oyunu sunan tolga abi formatli spikerin her seferinde "dhalsim bugun cok dovustu ve cok yoruldu, malesef secemiyorsunuz, size blanka verelim" cevaplari ile yerlerde yuvarlanarak hatirladigim karakterdir kendisi.
  • kaçak oynıyanların ya da acemilerin en sevdiği street fighter karakteridir (bkz: murron)..elini kolunu uzatmasına fırsat vermeyip yakınlaşabilirseniz bi sıkımlık canı vardır..eğer kazanırsa da meditasyon pozları verip tosura tosura uçar moruk
  • tv'de bir ara street fighter oyunu cikmisti, telefon tuslariyla tekme ve yumruk atmaktan baska bisey yapilamadigi icin herkes dhalsim'i secerdi..
  • zamanında street fighter da kralının eline verdiğim karakterdir ki, hala da yaparım. aduket atan gariban bilmez ki, dhalsım yerden kayınca aduketin altından geçer..
  • street fighter'ın eşşek sudan gelince kadar dövülmeye en müsait kahramanıdır. ken'i alıp, elini kolunu uzattığı anda "nooo you cantt*" diye kolunu bacağını kırar akabinde kafasına uçak tekmeyi atıp bayıltır dilediğimiz gibi oynardık gariban hint fakiriyle.

    bir de bu salağın bir bug'ı vardı. ken'le köşeye sıkıştırıp sürekli olarak havada ters dönerek uçan tekme attığınızda öyle kalakalır boş yere budha fire diye ıkınır dururdu.

    her ne kadar hareketleri halk arasına logas hayır, ugaa prey olarak algılansa da gerçekte yoga fires ve yogas prey'dir. sonradan sf2 ultra versiyonunda yoga's teleport diye bir özellik daha eklenmiştir.
  • street fighter'in acemisi iken acayip korkardik biz bundan. uzayan kolu-bacagi, agir ve kendine guveni yuksek tavirlari ile karizma bir karakterdi. haliyle o zamanlar yenemiyorduk bu elastik sokak dovuscusunu.

    sonra zamanla oyunun kurdu olmamizla dhalsim'in dermansiz dertlere gelmesi bir oldu! ken'ciler uclu, blanka'cilar ise pence manyagi yaptilar bunu. iste o zaman anladik ki bir zamanlar karizma dedigimiz, her daim yenilip kufretsek de aslinda hayrani oldugumuz dhalsim tirtmis; megersem biz gozumuzde buyutmusuz.

    sonralari dhalsim'dan cift perfect cekemeyeni ayiplamak bir gelenek haline geldi bizim oralarda...
hesabın var mı? giriş yap