• sözlüğü tdk'nınkinden daha güvenilir olan kurum.
    kendisi tdk'dan daha güvenilir olan kurum.
  • türkiye sınırlarında bulunan neredeyse bütün aydın insanların toplandığı dernek. kenan paşanın darbesinden sonra kapatılan ve devlet dairesine dönüştürülen tdk yerine oranın eski emekçileri tarafından kurulmuştur. ülkede dil devrimini savunan en temel yerdir.
  • kapatılan "türk dil kurumu" çalışanlarınca 1987 yılında kurulmuş dernek.

    "çağdaş türk dili" isimli çok güzel bir dergi çıkarıyorlar. şu an piyasadaki en iyi yazım kılavuzu da onların bastığı yazım kılavuzu.

    http://dildernegi.org.tr/ adresinden dernek hakkında bilgi edinilebilr.

    "bağımsızlığını korumasını bilen türk ulusu, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır” diyen ulu önder atatürk’ün öncülüğüyle 12 temmuz 1932’de kurulan türk dil kurumu, türkçenin özleşmesini, bütün bilim, sanat, teknik kavramları karşılayacak yolda gelişmesini devrimci bir anlayışla ve bilimsel yöntemleri uygulayarak sağlamak amacıyla kırk sekiz yıllık çalışmasından sonra 12 eylül 1980’de işbaşına gelen askeri yönetimce, bilindiği gibi devlet dairesine dönüştürülmüştür.

    bu durumla doğan boşluğu doldurmak üzere, “atatürk’ün dil kurumu’nda devrim ilkeleri doğrultusunda gerçekleştirilen çalışmaları sürdürmek, türk dilinin özleşmesine ve dil devriminin güçlenmesine katkıda bulunmak, uygar ve barışçı çabalarla bilimsel, yazınsal, ekinsel, sanatsal alanlarda dil birliğini sağlamak amacıyla 22 nisan 1987’de dil derneği kurulmuştur.
    (dil derneği'nin sayfasından.)
  • türk dil kurumu ile bazı konularda çelişiyorlar. birisi ak derken diğeri kara diyor.
    sonuçta dil bu. kesin sınırları yoktur. bu yüzden bu durumla ilgili olumsuz yorum yapmak ne kadar mantıklı bir şey olur, bilmiyorum.
    bir yandan da aklıma şu geliyor: dilin kesin sınırları olmayabilir, bu olası bir durum ama en azından bu kadar çok kullanılan kelimelerde de olsa ortak bir yol bulabilmeli, uzlaşabilmeliler. sonuçta bu kelimeleri üniversite sınavları dahil birçok sınavda karşımıza çıkarıyorlarsa uzlaşmaları gerekli.
    ayrıca küçük bir yorum daha yapmak istiyorum. dil derneğine göre yazılmış kelimeler, daha mantıklı ve daha kullanışlı geldi bana. ancak ambülans, diyaspora, hemşeri, hıristiyanlık, ıstırap, öğe, robdöşambr ve sala kelimelerinde dil derneğini destekleyemeyeceğim, bu sözcükler açısından türk dil kurumunu daha doğru buldum. hükûmet sözcüğünde ise ikisine de katılmıyorum.

    ——
    türk dil kurumu: ana dil
    dil derneği: anadil
    ——
    tdk: ana dili
    dil derneği: anadili
    ——
    tdk: alt yazı
    dil derneği: altyazı
    ——
    tdk: ambulans
    dil derneği: ambülans
    ——
    tdk: diaspora (bkz: #248802)
    dil derneği: diyaspora
    ——
    tdk: dil bilgisi
    dil derneği: dilbilgisi
    ——
    tdk: hemşehri
    dil derneği: hemşeri
    ——
    tdk: hristiyanlık
    dil derneği: hıristiyanlık
    ——
    tdk: hükûmet
    dil derneği: hükümet
    ——
    tdk: ızdırap
    dil derneği: ıstırap
    ——
    tdk: orta çağ
    dil derneği: ortaçağ
    ——
    tdk: orta doğu
    dil derneği: ortadoğu
    ——
    tdk: öge
    dil derneği: öğe
    ——
    tdk: ön söz
    dil derneği: önsöz
    ——
    tdk: ön yargı
    dil derneği: önyargı
    ——
    tdk: ropdöşambır
    dil derneği: robdöşambr
    ——
    tdk: sela
    dil derneği: sala
    ——
    tdk: sekülarizm
    dil derneği: sekülerizm
    ——
    tdk: sömestir
    dil derneği: sömestr
    ——
    tdk: türk’üm
    dil derneği: türküm
    ——

    not: kelimeleri wikipedia’dan aldım.
  • yakında, var olan web sitelerinde yer verecekleri,

    içinde yabancı sözcüklerin öz türkçe karşılıklarının da yer alacağı,özleştirme kılavuzu tadında geniş kapsamlı bir sözlük için harıl harıl çalışmakta olan, türkçe'nin derneği.
  • atatürk'ün türk dil kurumu. resmi olarak adlandırılmasına gerek yoktur. dil devrimlerini devam ettirip dile gerçekten sahip çıkan kurumdur bu.

    dili siyasileştirmeye çalışan tdk isimli kuruma da şöyle bir şey demişler:

    "darbe kurumu tdk’nin
    dili “çapulcu”laştırması sürüyor!

    türk devrimine vurulan en acımasız “darbe”lerden biri, atatürk’ün dernek olarak kurduğu, “vasiyetnamesi”yle gelir bıraktığı türk tarih ve dil kurumlarının, 1983’te kenan evren’in danışma meclisinden çıkarılan bir yasayla ve zorla başbakanlığa bağlı devlet dairesi yapılmasıdır. bu hukuk ayıbı 30 yıldır silinememiştir.
    türkiye cumhuriyeti’ni kuran atatürk’ün özgür istenci ve el yazısıyla oluşturduğu “vasiyetnamesi” çiğnenmiş; bu iki dernek, hukuk dışı yolla devlet dairesi yapılarak türk islam sentezinin odağı olmuş; özellikle türk dil kurumu’na özel görevler yüklenmiştir. bugünkü türk dil kurumu, atatürk’ün kurduğu dilbilimsel verileri göz önüne alarak özgürce ve özerk çalışmalar yapan dernek değildir. başlangıçta kenan evren takımının buyruklarıyla yerleşik yazım biçimlerini ve ölçünlü dili bozmuştur. bugünkü kurum, bilim etiğini yerle bir eden, buyrukla iş gören kenan evren kurumudur. son on yılda da iktidar buyruklarıyla atatürk’ün kalıtını “mirasyedi” gibi kullanmakta, dil devrimini yok saymakta, resmi (ortak) dilimiz türkçeye zarar vermektedir.
    evren kurumu, 1988’deki türkçe sözlüğünde “devrim”i, “1. çevrilme, katlanma, bükülme. 2. (dil inkılabının ilk yıllarında) inkılâp. 3. (son yıllarda) ihtilâl: fransız devrimi” biçiminde tanımlamıştı. tepki alınca tanımı tersyüz ederek, “devrim is. 1. belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik. 2. ihtilal: fransız devrimi. 3. esk. inkılap. 4. esk. çevrilme, katlanma, bükülme” yaptı.
    atatürk, türk tarih ve dil kurumlarını, “çevrilme, katlanma, bükülme”yi reddederek özgürce çalışsınlar diye dernek yapısıyla kurmuştu. başbakanlığa bağlı resmi tdk ise 30 yıldır, iktidar buyrukları ve baskısı altında dili bozmayı sürdürmektedir. özellikle sözde bilim, sanat insanlarıyla üniversitelerin iktidar yandaşlığında yarıştıkları günümüzde, resmi tdk sözlüğünün bilgisunar (internet) baskısında yaptığı “çapulcu” tanımıyla bilimsel etikten ne denli uzaklaştığını bir kez daha kanıtlamıştır.
    basılı sözlüğünde, “başkasının malını alan, yağma, talan eden kimse, talancı, yağmacı, plaçkacı: ‘bütün çapulcu alayı başka kasabalara gittiler.’-s.f. abasıyanık” biçiminde olan sözcüğün tanımı ve tümce örneği bir anda “düzene aykırı davranışlarda bulunan, düzeni bozan, plaçkacı: ‘çapulcuların teklifine boyun eğilmesini asla kabul etmem.’ -n. f. kısakürek” olmuştur. resmi tdk’nin akademik sanlı dilcileri öylesine hızlı, “bilimsel ve bilim etiğine” saygılı çalışmışlar ki “çapulcu” sözcüğüyle doğrudan ilişkili, “çapul, plaçka, plaçkacı, talan, yağma, yağmacı…” gibi sözcükler arasında bağlantı kurmaya zaman bulamamışlardır. resmi tdk sözlüğünde ilgili sözcüklerin, bilgisunardaki 6.6.2013 günlü tanımları bunun kanıtıdır.
    on yıl önce kenan evren kurumu olmaktan gocunmayan akademisyenler, bugün de iktidara “biat” ettiklerini göstermek için “çapulcu” sözcüğünün tanımına uygun bir konum içine girmişler; “devrim”in “katlanma, çevrilme, bükülme” anlamını kanıtlayan bir devrimcilik sergilemişlerdir!
    “düzen” bozuksa, bozukdüzene aykırı duruş sergilemek, karşı çıkmak, demokratik haktır! demokratik haklarını aramak için ses veren topluma “çapulcu” diyen sayın başbakanın bu adlandırma için toplumdan özür dilemesini bekliyoruz! başbakan özür dilese de dilemese de resmi tdk bir kez daha dili siyasaya araç yapmış; dilbilimsel verileri ve bilim ahlakını çiğneyerek iktidar yandaşlığını ilan etmiştir! başbakanlığa bağlı tdk’yi şiddetle kınıyoruz!

    dil derneği yönetim kurulu başkanı
    sevgi özel"

    kaynak
  • internet sitesi yenilenmiş oluşum.
  • "yabancı sözcüklere türkçe karşılıklar" başlıklı sayfası yıllardır güncellenmeyen dernek. ayda üç, beş sözcük ekleseniz ölür müsünüz?
  • bilgisunar üzerinden yaptığı duyuru ile türk malı adlı diziyi,dilimize saygı göstermeye, toplumsal değerleri sulandırmamaya davet etmektedir.

    gerekçe ise şu şekilde belirtilmiştir ;
    "sözcükler, atasözleri, deyimler, özel adlar, dahası dilimize girmiş yabancı sözcükler bozularak bir bakıma “dil” aşağılanıyor. dili bozuk kişiler üzerinden sıklıkla bel altına inilerek, senlibenli dile ve argoya yaslanılarak gülmece yapıldığı sanılıyor."
  • saydam*, bilgisunar*, belgegeçer* gibi türkçeleştirilmiş sözcükleri kullanan, tdk'nın varlığı sebebiyle bir dernekten öteye gidemeyen ama çoğu alanda tdk'dan nitelikli bulduğum kurum.

    anasayfasından:
    kuruluş: 22 nisan 1987
    dil derneği bakanlar kurulu'nun 24.07.2002 tarih ve 2002-4812 sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernektir.
hesabın var mı? giriş yap