direksiyon

• aslında adı "direksiyon simidi" yani "yönlendirme simidi"dir.
  
  sonradan simit atılmış (yenmiş) geriye direksiyonu kalmıştır.
  
  araba dümeni de denebilir.
• bir üstün dökmen kitabı.
  * "bu dünyada bazı kararsızlıkların telafisi yoktu, birçok durumda oyunuzu yanlış verdiğinizde bunun geriye dönüşü olmazdı, hiç kimse ikinci bir oy pusulasını elinize vermezdi."
  
  * "galiba kaygılar ve yanlış inançlar akıldan farklı bir şeydi."
  
  * "kararlarımız yanlış değildir sahip; asıl hatalı olan, kararlarımıza sahip çıkmamaktır."
• deri ile kaplıysa 3 ayda bir aşındırıcı olmayan bir kimyasal ile temizleyin ve temizlik sonrası e vitamini bazlı bir deri koruyucu sürün.
  
  aracı güneş alacak bir yere bırakıyorsanız direksiyonun üzerini bir tişörtle falan örtün.
  
  "küt kesim yüzükle asla kullanmayın. felaket çizer deriyi. nişanlıma ilk söylediğim şey "ya oval kesim alyans takarız ya da ben yüzüğü parmağıma geçirmem." olmuştu.
• elektrikli destekli motoru olanları keyiflidir bunların. hızlandıkça elinize oturur. hidrolik olanlar ise hızlandıkça hafifler ne yazık ki. ancak, her şeyi bir yana bırakırsak, bende zayıf olan şeydir.
• (bkz: direction)
• sinir anında, ilk darbeyi yumruk olarak alan araba parçası. ikinci darbe ise ayak ile tekerleğe yapılır.
• yönelteç
  
  (bkz: alın bu bilgiyi napıyorsanız yapın)
• en saglam tekerlekli arac aparatlarindandir. "ben direksiyon kirdim" diyen varsa kaciniz efendim.
• arabada şeklini-şemailini en fazla önemsediğim kısım. zira, şoför olarak en fazla temas ettiğim yer orası.
  
  marka bazında bakacak olursam örneğin alfa romeo'yu bu konuda başarısız buluyorum, tasarımları hiç hoşuma gitmiyor.
  
  markadan bağımsız bir genelleme yapacak olursam, dört kollu olanlar kullanım açısından daha pratik geliyor. benim gibi direksiyonu kollarından parmağı ile çevirenler için daha fazla alternatif sunuyor.
• yurdumuzda genelde tek elle kullanilan aparat, zira diger el pencereden lakayt bir sekilde sallanma ihtiyaci icindedir..