diş ağrısı

• eğer bu başlığa sol frame'de görüp gelmediyseniz muhtemelen şu an şiddetle hissettiğiniz ağrıdır. geçmiş olsun derim.
• bir filozofun dedigi gibi " disi agriyan bir insan, disi agrimayan insani dunyanin en mutlu insani sanir " tumcesini hakli cikartan dayanilmaz agri..
• agzina silah sokarak intihar edenlerin, aslinda intihar etmek istemediklerini, sadece agriyan dislerini vurmaya calisirken kazayla olduklerini dusunmeme neden olan abartmis can acisi.
  enteresan bir ozelligi vardir : korku bu agriya anestezik etki yapar.
  mesela discinin kapisina geldiginizde disinizin artik agrimadigini farkedebilirsiniz.
• ananın ta amını sikeyim senin diş ağrısı
  36 saattir beynimi, çenemi, ömrümü, her şeyimi siktin diş ağrısı
  5 dk gözüm dalsa diş ipiyle kendimi astığım rüyalar gördüm senin yüzünden diş ağrısı
  orospu çocuğusun sen diş ağrısı
  ibnenin önde gidenisin sen diş ağrısı
  bok mu var neden geceleri daha beter sikersin ebemi diş ağrısı?
  yüzbin seans kanal tedavisi yaptırdık yine döndün diş ağrısı
  dişini de iltihabını da al siktir git götveren diş ağrısı
• "şiddetli ağrının nedeni ; ileri derecede çürümüş bir dişin iltihaplanmaya başlamasıdır . yeni oluşan iltihabın , dişin sinirini öldürmeye başlaması ve dişin dışına doğru yayılmaya çalışması dokularda basınç ve dolayısıyla ağrı oluşturur. bu durum diş hekimliğindeki en şiddetli ağrıdır.
  
  şiddetli ağrının özellikle gece oluşmasının nedeni ; gece saatlerinde hormonal değişiklikler nedeniyle damarlarımızın genişlemesidir. bunun bir sonucu olarak dokulara daha çok sıvı gider. dolayısıyla dişin içine giren damarlardan daha çok sıvı gelir. fakat iltihap nedeniyle bozulan diş içerisindeki damarlardan sıvı yeterince çıkamaz ve bu durum içerideki sıvı miktarını arttırır. diş içerisindeki bu dolaşım bozukluğu basınca sebep olur ve diş içerisindeki sinirler üzerinde etkili oluşturarak ağrı oluşturur.
  
  ağrı kesiciler ; bu durumda kısa bir süre etki gösterdikten sonra yetersiz kalır. çok sayıda ağrı kesici alınması , ağrı için bir çözüm olamamaktadır ( sadece mideye zarar vermektedir) . dişin üzerine bir takım malzemelerin direkt olarak uygulanması gereksiz hatta zararlı bir davranıştır.
  
  çözüm ; bu durumdaki bir hastanın dişe müdahale edilmesinden başka bir seçeneği olmadığından en kısa zamanda bir diş hekimine gitmektir . diş hekimi tarafından anestezi yapılarak diş perfore edilir ( delinir ). böylece diş içerisinde oluşan iltihabi basınç azaltılır . daha sonra ise dişin sinirinin alınarak kanal tedavisi yapılması gerekir."
  
  http://www.dentorama.com/acil.htm
  
  (askerde şafak sayardım şimdi saat sayıyorum ah benim dertli başım)
• 4 apranaxfort+ 2 novalgin kullanılsa dahi geçmeyen, hep dişçiler kapandıktan sonra özellikle cumartesi gecesi başlayan, kafayı duvarlara vurmanıza neden olan tek ağrı. bu ağrı yüzünden cinnet geçirip katil olanların, evi yakanların ceza görmemesi gerekir.
• bak sözlük. ben skolyoz ameliyatı oldum iki kez. her iki ameliyat ta sekiz saat sürdü. toplamda ikişer gün yoğun bakımda, birer hafta hastanede, üçer ay evde yattım. omurgama ensemden kuyruk sokumuma kadar yirmialtı platin çivi çakıldı. her iki ameliyattan sonra üçer hafta yürümedim. full yatakta anama babama muhtaç yaşadım. boynumdan hortumla beslenmeler, sondalar, lavmanlar, torbalar dolusu ağrı kesici serumlar, sırtımdan çıkan üçer beşer hortumdan iç kanama kontrolleri, dikiş aldırmalar falan tonlarca eziyet yaşadım.
  evet bunlar zordu tamam. riskliydi, sakat kalma ihtimalim vardı falan ama ben gidip skolyoz başlığına birşeyler yazmadım hiç. hiç oradaki bütün entry'leri okumadım. her entry'de kendimden bir parça bulmadım.
  
  bu ağrı bambaşka bişey. otuziki yaşıma girmeme şurada bir kaç ay kaldı ama bir an önce eve gidip yorganın altında yastığı ısırarak uyumaya çalışmak istiyorum sadece.
  
  ikibinonbeş yılındayız arkadaş. bu işin bi çözümü bulunamaz mı ya hala?
  
  o lanet olası isviçreli bilim adamları, diş fırçasına kıvrım vermekle uğraşacaklarına bu işi kökten halledecek bi çözüm bulamadılar mı?
  
  bayıltsınlar beni. versinler narkozu. söksünler bütün dişlerimi ağzımdan. hatta çenemle beraber alsınlar oradan. getirip oraya yeni bişey taksınlar. çürümesin. çürüse bile olmasın sinir falan, böylece hiç ağrımasın.
  
  hem dişin içindeki sinirin bana ne faydası var afedersin sözlük? neyi algılamak için konmuş oraya onlar? dişin amacı sadece yiyecekleri parçalamak değil mi? yapsalarmış oraya dümdüz bi kemik parçası. ya da şimdi yeniden yapsınlar ne bileyim.
  
  off.. bit ulan bit!
• en zor olanını kemoterapi görenler çekmektedir.
  
  enfeksiyon riski olduğu için kimi doktorlar hastalarının ağrıyan dişini çekmelerine izin vermezler.
  hem kemoterapi illeti, bitkinliği ve binbir çeşit sıkıntısı üstüne diş ağrısı....
  
  allah bütün hastalara acil şifa ve kolaylıklar versin inchallah.
• disci koltugunda inanilmaz acilara karsi koymadan oylece yani salakca oturdugumu farkedince birden kendimi iskencede arkadaslarini ele vermeyen bir vatansevere benzettim. dusman eline esir dustugumu ve dayanmam gerektigini tekrarladim kendime. aciyi hissetmemek icin boyle salakca oyunlar oynamaya calisirken birden nazi disci ve yanindaki sado mado freulein sert bir hareketle butun sinirlerimi selanik orgusu gibi birbirine gecirince orospu cocuklari diye bagirdim ve oyalanmak icin elimde cevirdigim hayvani bir fuji elmasini kafalarina gecirdim..
• ziyadesi ile kötü bir ağrıdır.
  
  şu başlık altına yazan tüm yazarlar ile tanışma, teselli etme-bulma, sarılma yalnız olmadığını hissetme ihtiyacı uyandırır. hazır başlıktan açılmışken laf, bu başlık da çok can simidi bir başlıkmış.. hani sadece ihtiyacınız olduğunda aradığınız tipler vardır ya, onlar gibi.
  normalde girersiniz sözlüğe güncel mevzuları gezersiniz, haftanın iyi entry'lerine bakarsınız, dur bir de kötülere bakayım onları bir de ben kötüleyeyim dersiniz. işiniz biter çıkarsınız. ama arama bölümüne tutup da "diş ağrısı" yazdığınız gün sıçtığınız gündür. hele birde entry giriyorsanız vay ki ne vay.
  ikinci nesil yazarım, 8-10 senedir buralardayım yani, toplasan 60 tane entry girmişim, biri de bu başlığa denk gelmiş düşün acıyı yani..
  derseniz ki geyiği elden bırakmıyorsun acı az galiba, hayır kesinlikle değil, beyin bağımsız çalışıyor, ben, ben de değilim şu an, emanet yani...