• öncelikle (bkz: atatürk ölmüş)

    gelelim sonralıkla kısmına;
    2 dakikadan kısa bir videoyu en az 5 dakika boyunca kırpıp yapıştırıp kesip yapıştırıp tekrar tekrar göstererek küçük yavrucağın içindeki inanılmaz atatürk sevgisini özümüze gözümüze soktular haberden önce. envai çeşit duygumuz, atatürk sevgimiz kabardı bu esnada.. ardından haberi sunan hanımefendi* biraz yıkayıp yağlayıp, küçük kızı izmir'de evinde rahatsız eden muhabire döndü ve "hanimiş o müthiş atatürk sevgisini barındıran kız, şahane eğitilmiş yavrucak?" dedi ve yaklaşık 6 dakikalık bir röportaj maratonu başladı. hemen deşifre edelim;

    henüz beklemede olsa da video şurada -> http://www.youtube.com/watch?v=qc0oiwldvxe

    m: muhabir
    k: kurban kızcağız
    a: anne

    (işte röportajdaki mucize! röportajın kişilerinden akrostişle bilin bakalım kimin silüeti çıkıyor?!)

    m: nazlı bu sorduğun soruların cevabını elif'ten almak isterdik ama elif biraz bize darıldı galiba, oraya ben elif'in yanına hemen şöyle gelmek istiyorum. (elif'in yanına doğru gider) elifçim, atatürk'ün öldüğünü duyduğunda çok üzüldün mü?

    k: hı hı

    m: kim söyledi sana atatürk'ün öldüğünü?

    k: (?annem) öğretmenim

    m: öğretmenin.. peki ne hissettin öldüğünü duyunca atatürk'ün öldüğünü? çok ağladın mı?

    k: hı hı

    m: eve geldin, annene mi ağladın, n'aptın?

    k: hı hı. annem şey dedi, susturamadı annem.

    m: susturamadı seni, çok ağladın di' mi?

    k: hı hı

    m: peki atatürk öldü, şimdi biliyo'sun atatürk'ün öldüğünü, inandın da artık atatürk'ün öldüğüne, üzüntün geçti mi biraz? (bu cümle boyunca 2 sonunda da 1 kere olmak üzere toplam 3 kere hı hı der kız)

    k: hı hı, geçti.

    m: geçti, çünkü atatürk'ün bize emanet ettiği türkiye için elimizden gelen her şeyi yapacağız di' mi?

    k: hı hı

    m: hı hı (güler), peki.. nazlı şimdi ben böylesine bir atatürk sevgisini minik elif'e, 3 yaşındaki elif'e aşılayan ailesinin yanındayım. efendim öncelikle böylesine atatürk'e saldırılar yapıldığı bir dönemde siz çocuğunuza inanılmaz bir atatürk sevgisi aşıladınız ve göz yaşlarına boğularak karşıladı atatürk'ün ölümünden duyduğu hüznü. öncelikle ben sizi tüm türkiye adına ve elbette ki bir türk genci olarak kendi adıma tebrik ediyorum ve kutluyorum. elif'i nasıl alıştırdınız atatürk'ün öldüğüne ve nasıl böylesine bir atatürk sevgisi aşılayabildiniz?

    a: ben en başta öğretmenimiz (?...) hanım'a da çok teşekkür etmek istiyorum bu konuda. elif'le biz doğduğundan beri zaten 23 nisan, 29 ekim, 10 kasım'larda hep atatürk'ten bahsediliyor, atatürk'ün haberleri, belgeselleri izlendiği zaman atatürk'ün kim olduğunu merak ediyor, biz de ona her zaman işte bu vatanı bizim için kurtaran, bize emanet eden kişi olarak bahsediyoruz. o da galiba çok içlendi bu konuya, o'nu kaybetmiş olmak onu çok üzdü. en son 10 kasım'da atatürk büstüne koymak için ona çiçek almıştık, işte onun akşamıydı zaten bu bizim yaşadığımız olay. bilmiyorum, ben de çok hüzünleniyorum, aynı zamanda çocuğumla gurur duyuyorum. inşallah büyüdüğünde de, bir genç kız haline geldiğinde de bu duyguları taşımaya devam eder. hepimiz onu ümit ediyoruz..

    m: elifçim bana bi' söz vermiştin, bi' şiir okuyacaktın, biz seninle bi' anlaşma yapmıştık, gel bakalım seni şöyle alalım, sen bize o şiirini bi' oku bakalım, bi' tane şiir okuyacaktın bize atatürk için..

    k: 1881'de bir bebek doğdu
    annesi adını mustafa koydu
    sarı saçlı, mavi gözlü mucize bebek
    büyüdü büyüdü atatürk oldu

    m: peki atatürk'ü özledin mi, çok özledin mi? resimlerinden biliyo'sun sen atatürk'ü di' mi? okulunuzda resimleri var mı atatürk'ün?

    k: var..

    m: peki öğretmeniniz nasıl anlatıyo' sana atatürk'ü?

    k: anlatıyo'..

    m: mesela neler söylüyo' sana atatürk'le ilgili? neler biliyo'sun atatürk'le ilgili elifçim bize bi' anlatır mısın?

    k: (?....) istiyorum.

    m: başka?

    k: (?onu çok istiyorum).

    m: atatürk şu anda bur'da olsun ister miydin?

    k: hı hı

    m: ne söylerdin mesela atatürk bur'da olsaydı ona?

    k: (?...) ağlıycam..

    a: (fısıldayarak) teşekkür ederim desene

    m: peki başka neler biliyo'sun atatürk'le ilgili, bildiğin başka şiir var mı bize okumak istediğin, ya da şarkı var mı?

    a: babasının adı neydi?

    k: ali bey..

    m: annesinin adı neydi peki?

    k: (fısıltıyla) zübeyde..

    m: biraz daha yüksek sesle?

    k: zübeyde..

    m: kardeşinin adı neydi?

    k: (annesine dönerek) neydi?

    m: peki atatürk neler yaptı? bizi nelerden kurtardı, ne gibi faydaları oldu atatürk'ün onları biliyo' musun elifçim?

    k: biliyorum..

    m: neler mesela?

    k: onları dövdü dövdü dövdü...

    m: kimi dövdü?

    k: canavarları!

    m: canavarları dövdü, düşmanları dövdü ve bize muhteşem bi' ülke hediye etti di' mi atatürk elifçim? başka ne yaptı?

    k: böyle yakaladı, (?pakete) koydu, kitledi onları vee sonra çıktılar..

    m: (annesine) peki efendim son olarak size şunu sormak istiyorum, elif'e atatürk'ün öldüğünü nasıl inandırdınız, neler söylediniz, neler yaptınız?

    a: ya zaten 10 kasım'da toplu olarak herkes onun öldüğüne, büstüne çiçek götürdük, o şekilde orada yattığını ama hala kalbimizde yaşadığını, bu vatanda onun sayesinde bizlerin böyle mutlu ve huzurlu yaşayabildiğimizi anlatmaya çalıştık. o da artık zaten ölen kişilerin bir daha geri gelmeyeceğini ama onları hatırladığımızı ve sevdiğimizi anladı.

    m: evet, izmir'den, 3 yaşındaki elif'in atatürk sevgisinden bahsettik ve izleyenlerimize elif'i biraz daha yakından tanıtmaya çalıştık nazlı, söz tekrar sende.

    nazlı çelik: evet, elif'in küçük dünyasında onun kendi cümleleriyle dinledik. ata'mızın henüz aslında 3 yaşındaki elif gibi bu minik bedenlerde böyle kuvvetli yaşadığını görmek, bu sevginin yıllar geçtikçe çoğalarak, artarak süreceğinin de en net kanıtı bizce. gerçekten böyle bir çocuk yetiştirdikleri için önce elif'in ailesini, babasını ve bu sevgiyi ona aşılayan öğretmenini bir kez daha tebrik ediyoruz. gerçekten bu tablo karşısında çok gururlandık..

    -------------------------------------
    röportajın "gözyaşları ata için", "elif canlı yayında", "atatürkçü elif anlatıyor" başlıklarıyla verildiğini de söylemeden geçmeyelim..

    ve mehmet ali birand bile yorumlar da ben yorumlamaz mıyım!

    supercalifragilisticexpialidocious yorumluyor;

    şimdi efen'im, öncelikle sizlerden ricam, ister atatürkçü olun, ister babam gibi "atatürkçü ne öyle şekerci kuruyemişçi gibi, kemalistim ben!" diyin, ister irticacı olun, ister liberal olun önde gidin, ister deniz baykal kadar sosyal demokrat olun, ne olursanız olun, lütfen şu noktadan sonra objektif olun.*

    bu röportajla ilgili neler dikkatinizi çekti? benim dikkatimi çekenleri sayayım;

    1 - küçük kızcağızın fikir belirtmekten çok, muhabirin zorladıklarına takriben 10 sefer hı hı demiş olması
    2 - muhabirin devleti temsilen, resmi ideolojiyi yalnızca savunmaya da değil, inatla dayatmaya gelmiş olması
    3 - bütünn bir kurgunun daha önceden belli olması (bkz: atatürk ölmüş/@supercalifragilisticexpialidocious)
    4 - bütün bir kanalın, haber ekibinin sevgi ve ezber arasındaki fazlasıyla kalın çizgiden bihaber olması
    5 - kıza sürekli* fısır fısır sufle verildiği
    6 - atatürk'e ve atatürkçülük değerlerine aleni saldırı olduğu
    7 - kızın annesinden iki sefer kızın ailesi olarak bahsedilmesi

    1&2 - şimdi allasen siz kendiniz bu yaptığınız habere inanıyor musunuz? aslında bu bi' retorik soru ama korkarım bunu algılayamamanız ve daha da kötüsü "evet!" diye yanıt vermeniz çok olası.. ortada 3 yaşında bir kız çocuğu var. ben de anne ve baba dedikten sonra atatürk demeyi öğrenmiş, kendisine zorla öğretilmiş olan 3 yaşında bir çocuğun amcasıyım, tablo maalesef çok tanıdık geldi. yahu kızın tek bir söylediği gönüllü mü, kendi rızasıyla mı söylüyor? kıza görece açık uçlu sorulan ve kendince bir yanıt alınan tek soru atatürk'ün başka neler yapmış olduğu ve aklınızda kaldığından eminim ama ola ki unuttuysanız, canavarlı bölümü tekrar okuyun. öbür taraflarda "üzüldün mü?", "ağladın di' mi?", "... her şeyi yapacağız di' mi", "üzüntün geçti mi?" gibi yönlendirmenin de ötesinde dayatmalar varken, açık uçlu sorulan "başka neler yaptı atatürk?" sorusuna "onları* dövdü dövdü dövdü, paketledi gönderdi" tarzı bi' cevap vermiş olması, dayatma yapılmadığında, kızın nispeten kendine göre, kendi isteğiyle yanıt verdiğinde gelen yanıtların ne şekilde olduğunu gösterir ve dikkatimden kaçan başka bi' şey yoksa, zavallının onaylar dışında verdiği tek yanıt da budur..

    3 - benzer şeyleri daha önce asuman saka, suğra bal ve televizyonlarımıza konuk olan/olmayan çocuk hakları ihlal etmiş başkalarıyla da yaşamadık mı, yaşamıyor muyuz? haliyle haberden hemen önce yazdığım entrynin "ben demiştim!" denecek bi' yanı yok, yalnızca malumun ilamıdır. hani "ne diyeceğinizi biliyoruz, yeter artık!" babında ama tabii ki anlayana..

    4 - bir muhabbet kuşuna yüzlerce kez söyledikten sonra onun size "cicikuş" demeye başlamasıyla bu yapılan arasında bi' fark yoktur ve bu benzerliği daha fazla ayrıntılandırmaya da gerek duymyuyorum şahsen. zira yeterince açık olduğunu düşünüyorum. benzerlik demişken, bu hikayeyle bir başka benzerlik konusuna bağlantı yapıverelim;
    yakınımda çok benzer bir örnek olduğu için biliyorum ki bunu yapan bir aile, el kadar çocuklara her şeyden önce allah demeyi, tekbir getirmeyi öğreten insanları görünce kın kın kınıyor, "çocukların beynini yıkıyorlar, cık cık cık.." diyo'dur! hadi canım? beynini mi yıkıyo'larmış? allah allah? benimki de 2 kat yıkandığından yalnızca 2 kere allah diyebildim bakın bu durum karşısında.. hay allah! iki resim arasındaki 7 benzerliği sokmayayım şimdi gözünüze..

    5 - röportajın büyük bi' kısmında lost ormanındakiler misali anneden gelen fısıltıları da fark etmeyecek kadar gerizekalı olduğumuzu düşünmediğinizi umuyoruz sözlükçek?

    6 - çok çok basit, hatta haber ekibininkinden bile basit bi' mantıkla; o çok sevdiğiniz atatürk'e ve o çok tiksindiğiniz atatürk'e saldıranlara, hakaret edenlere, ne bileyim atatürk düşmanı ilan ettiğiniz can dündar'a falan "atatürkçülük bu şekilde çocuklara atatürk'ü ezberletmek, sevdiğini zorla söyletmek, psikopat gibi, öldüğü için salya sümük ağlatmaksa hay ben sizin atatürkçülüğünüze!" deme hakkı vermiyo' musunuz? atatürkçülük buysa hepiniz deniz baykal'sınız! siz atatürkçüler nasıl diyor, kendi yarattığınız tehlikenin farkında mısınız?

    7 - bi' de mantık hatasıyla son vereyim, zira deşifre için tekrar tekrar izlemekten ve üzerine düşünmekten midem bulandı; çocuğun annesinden biri muhabir biri de haber spikeri tarafından olmak üzere iki sefer çocuğun ailesi olarak bahsedildi. yalnızca duygusal ve siyasi değil, bütün kavramlarınız birbirine girmiş galiba?
  • - atatürk öldü ama onu sevebiliriz değil mi elif?
    - hayır! sevemeyiz.

    diyaloğu ile beni gülmekten koltuğumdan düşürmüş velettir.
  • fıkra kahramanı.

    şöyle ki efendim.

    eski zamanlarda müslüman'ın birisi, yan komşusu yahudi'nin evine hışımla dalar, allah yarattı demez girişir, anasından doğduğuna bin pişman eder. müslüman tam evden çıkacakken yahudi sorar.

    y: yahudi
    m: müslüman

    y: yahu ne yapatım ben sana, neden dövün?

    m: lan siz yahudiler, isa peygamberi öldürmüşsünüz.

    y. iyi de bilader, bu olay 1400 yıl önce olmuş.

    m: olsun, ben yeni duydum. *

    ayrıca haberi yapanların piaget in bilişsel gelişim evrelerinden 2.cisi olan işlem öncesi evreden bi haber olduğunun kanıtıdır.

    işte işlem öncesi dönem özelliklerini buyrun okuyun.

    "çocuklar 2 yaşlarına geldiklerinde düşünmek ve iletişim kurmak için sembolleri kullanmaya başlarlar.
    dil becerileri gelişir.
    olayları benmerkezci bir bakış açısıyla değerlendirirler.
    objeleri sınıflandırabilir.
    sembolik oyunlar çocuğun günlük yaşamında önemli bir yer kaplar

    ***bu bölüme özellikle dikkat***

    çocuk bu dönemde büyüsel ve doğaüstü düşüncelere sahiptir (noel baba’nın gerçek olduğuna inanma). bu düşünce biçimi özellikle doğa üstü varlıklara inanan ebeveylerin çocuklarında daha fazla görülmektedir.
    çocuk birbirleriyle her zaman ilişkili olmayan durumlar arasında bağ kurmaya çalışır. örnek: annesi hastanede doğum yapan bir çocuk annesi eve bebekle geldiği için annesinin hastaneye her gidişinde eve bir bebekle döneceğini bekleyebilir.

    kaynak: http://kisi.deu.edu.tr/…idem.siyez/jean piaget.html

    kısacası bu dönemde yetişkinlerin sahip olduğu bilişsel evre çocukta yoktur. ne verirsen papağan gibi şakır. aptal değildirler, ama durum budur.
  • #10357995 numaralı entry'de girilen benzer bir olayı hatırlayıp, arayıp bulduğum olayın kahramanı sevimli kız.

    her ortalama sosyal demokrat türk ailesinde olduğu gibi ailede atatürk sevgisini duymuş, sonra da hayalinde büyüttüğü o kahramanın ölmüş olduğunu öğrenince ağlayan kızdır. tıpkı küçükken annesinin babasının öleceğini hayal edip ağlayan senin benim gibi masum duygularla ağlamıştır. bu masum duygusunun ekranlara yansımasıyla ailesinin ne psikiyatrlıklığı kalmış ne faşistliği bırakılmıştır. suçlanan ailenin neden suçlandığı ağızdan saçılan salyalar nedeniyle bir türlü anlaşılamasa da sebebin sadece atatürkçü olmaları olduğu tahmin edilebilir.

    ayrıca, atatürk düşmanlığından gözü dönmüş bünyelerin, hasbel kader çekilmiş olduğu belli olan bir videoda gayet masum bir şekilde ağlayan 3-4 yaşında bir çocuğa bile hakaret ederek kin kusmasına neden olan olayın kahramanıdır. çocuk kafada yeşil bant üzerine çiziktirilmiş arapça yazılarla türban eylemlerinde ya da dinamit kuşanmış olarak intihar eylemi şovlarında görülmelidir ne de olsa.

    tosun tosun okuyana kosun. çok zekisin. oldu.

    edit: ulan kötülemekten helak oldun. tamam çok zekisin.
  • hasbel kader çekilmediği, kızcagızın neredeyse gözününün içine girerek yapılmış olmasından belli videonun kahramanı küçük kız. kaldı ki kızcagızın aglaması ne kadar masumsa, çekimi yapan annenin, "neden ölmüş, neden, neden?" şeklindeki histerisi de o kadar hunharcadır.
    söz konusu videoya karşı duruşu, atatürk düşmanlıgıyla ilişkilendirmek ise abesle iştigalden ötesi degildir. zira atatürk yaşıyor olsaydı, sabinin ebeveynlerini karşısına oturtur ve "beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek degildir. benim fikirlerimi, benim duygularimi anliyorsaniz ve hissediyorsanız, bu yeterlidir." cümlesinden tam olarak ne anladıklarını sorardı. ve muhtemelen aldıgı cevap karsısında "anladım. o halde lütfen aramızda kalsın, bu lafımı vecize haline getirip kendinizi daha fazla küçük düşürmeyin" derdi.
    3 yaşındaki bir çocugun eline taş verip "hadi şimdi bunu o üniformalılara at" demek ne kadar faşistlikse, "elifçim şimdi kamerayı açıyorum, az evvel yaptıklarını bi de bu cama bakarak yap" deyip sonra da onu kamuyla paylaşmak da o kadar insanlıktan uzaktır.
    öte yandan, kızcağızın üzüntüsünün -yaşı itibariyle- ulu önderin yokluğuna dair olduguna kanaat getirmek içimden gelmiyor. o yaştaki bi çocuga, her gün oynadıgı muhabbet kuşunun neden artık kafesinde olmadıgını açıklamak ta, çocugu benzer bir ruh haline sürükleyebilir.

    kontrolsüz öfkem sadece, 3 yaşındaki bir bebeğe, onu yetiştiren ebeveynlere, atatürk düşmanlarına, tamamınını ezberlemekte benim bile zorlandıgım bi marşı mizansen haline getirip gösteri yapan çocuklara, o çocukları ezbere yetiştiren eğitim sistemine, herşeyi keskin çizgilerle siyah ya da beyaz zanneden zihniyetlere, aradaki grileri görmezden gelenlere değil. öfkem, kafamı ne yöne çevirsem hep aynı manzarayı görmekten, hep aynı bokun laciverti ile karşılaşmak yüzünden kontrolden çıkıyor artık. zira nerede duracağımı şaşırdım.
  • nüfusuzumuzun çoğunluğunun zeka ve duygusal gelişim düzeyinin 3 yaş civarı olduğunun kanıtıdır.
  • atatürk'ün öldüğüne üzülüp ağlayan masum küçük kız. ki bu küçük kız şu ana kadar kendisi hakkında girilen entrylerin %93,5'inin yazarı açısından atatürk'e saldırmanın yeni bir bahanesidir sadece.
  • kendisini şöyle bir deneye tabi tutmak istiyorum:

    yarım saat boyunca, tele tabilerden birinin -tercihen dipsy- hayatını, doğan güleç suratlı güneşle arasında geçen diyalogları, yaptığı teletabi pürelerinin tariflerini izletmek istiyorum bu yavrucağa..
    yarım saatin sonunda da, dipsy için şaşalı bir cenaze töreni düzenleyip, tinky winky, lala ve po nun dipsy ardından döktüğü gözyaşlarını izlettirmek istiyorum..

    öngörüm o ki, en az bir yarım saat de dipsy için içli ve çok ama çok samimi gözyaşları akıtacak, böyle içini çeke çeke "ama dipsy öldü" diyecektir..

    sonra takribi 37 dakika sonra falan içerdeki tv den winks girls müdür hernehaltsanın sesi gelecek, bu kızcağızımız da neşe içinde onu izlemeye koşacaktır..

    şuncacık çocuk üzerinden göğsünüzü kabartmayın ric'diciyim..
  • bu çocuğun ana babasına beyinleri eriyene kadar atatürk belgeseli izletmek lazım. a clockwork orange'daki gibi ama. fonda da ajdar olacak. sonra tutup kollarından cumhuriyet mitingine götüreceksin.
hesabın var mı? giriş yap