6 entry daha
  • bir varmış bir yokmuş çoook eski zamanlarda* genç ve güzel bir kız* uzak diyarlardan* bilmediği tanımadığı bir diyara* gelmiş. burada bir yar edinmiş, o yarin arkadaşlarıyla tanışmış. sevmiş sevdiceğin arkadaşlarını ama bilmezmiş ki o arkadaşlar içinde bir münasebetsiz* varmış. bu münasebetsiz bir arkadaşına kahvaltı götürmek için söz verdiği bir sabah odanın kapısını çalma gereği duymamış –zira arkadaşı, ona* o gece kendi odasında yatmadığını, misafirleri** olduğunu söylemeyi unutmuş- bu olan bitenden habersiz insan tüm şirinliğiyle odadan içeri girmiş ve bir meditasyon anının içine etmiş. sonuç: yanilgi yıllar önce ilişkisini bitirerek kurtulduğunu sandığı o münasebetsize bir zirvede* rastlayarak dünyanın küçük, sözlüğün herşeye kadir olduğunu öğrenmiş.
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap