7 entry daha
  • öğrencilik yıllarım... üniversitede bir protesto tertip etmişiz. kantin önünde bahçede tam coşup slogana başladık ki... çevik kuvvet sardı etrafımızı. hooop daire oldular, hüp dediler aldılar bizi. yarım kaldı sloganlar ağızlarımızda. 250 kişiden de fazlayız. sığdıramıyorlar çevik kuvvet otobüslerine. neyse, vardık emniyete akbilsiz beleşce. dizdiler bizi uzun bir koridora. kalabalık olduğumuzdan biz savcıya götürülmedik, savcı amca sağolsun ayağımıza geldi. amca diyorum, çünkü şeker bir adam. bir yandan da söyleniyor bizi süzerken; "taşkınlık da yapmamışlar, niye tek tek bunların ifadesini alacakmışım ki". demek bize yönelik emir epey üstten. bunu da anladık bu söylenmeden. neyse, savcı başladı ifadelerimizi almaya. her öğrenci ifadesi, savcının her cümlesi aynı bıktırıcı ezber:

    - efenim ben kantinde çay içiyordum, polisler geldi beni aldılar.
    - tamam. yaz. kantinde çay içiyordum, polisler gelip beni aldılar.

    - efendim savcı bey, ben kantinde arkadaşlarla çay içiyordum. polisler geldi beni aldı niyeyse.
    - yaz. ben kantinde çay içiyordum. polisler gelip beni aldılar.

    - efendim ben kantinde...
    - çay içiyordun. tamam tamam yaz. kantinde çay içiyordum, polisler gelip beni aldılar.

    - efendim ben kantinde ça...
    - dur!
    - niye noldu ki efendim?
    - çay içiyordum diycen ama kantinde çay bitti. senden evel 150 kişi içti. sana oralet yazalım.
    - !!!???
    - yaz. ben kantinde sarı oralet içiyordum, polisler geldi beni aldılar.

    - efendim ben...
    - sana gazoz yazalım. yazın iyidir gazoz.
    - anlamadım efendim.
    - sus lan zibidi! yaz. ben kantinde gazoz içiyodum, polisler geldi beni aldılar.

    o gün hepimizin tek tek ifadesini aldı, akşam olmadan da bıraktı savcı amca hepimizi. ve o savcı amca, düzenle matrak geçmeye kalkan gençlerle matrak geçerek, "kanun adamı" ile "hukuk adamı" arasındaki büyük farkı öğretti hepimize...

    ç 'alıntı
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap