3 entry daha
  • " res cogitans sadece düşünmeye ilişkindir. düşünmenin dışındaki tüm olaylar res extensa'dadır. düşünce değerini taşımayan ancak res extensa'da değerlendiremediğimiz olayları bir kenara atar, dikkate almayız. descartes'a göre; duygulardan res publica yani devlet çıkmaz. kamu seviyesine çıkaramayız, özneldirler, insanlar arasında uzlaşma sağlanamaz. res cogitans'ın özü düşüncedir. refleksiyona dayalı, üstüne katlamalı düşünce yani ide. fikri, akıl yürütme yoluyla ortaya çıkarırız. duygulardan arındırılmış saf salt fikir akla ihtiyaç duyar. fikirler bir kalıbı doldurmaktadır ve bu kalıp kavram'dır. duygulardan arındığı ölçüde düşünce anlam bütünlüğü kazanır. aradığı anlam açık ve seçiktir.

    res extensa, bilgi sağlayan bir dünyadır. res cogitans'tan hareketle res extensa'yı bilebiliriz. res cogitans yoksa, res extensa da yoktur. bu akıl yürütmenin doğal sonucu olup, sezgiyle alakalıdır.

    işte bu açıdan bakıldığında "cogito ergo sum" ifadesinin bir devrim niteliği taşıdığını görürüz. zira descartes öncesi felsefede önce varlık gelirdi. varlıktan hareketle bilgi ortaya çıkardı, bir nevi bilgi varlığın ortaya çıkarılmasına muhtaçtı. ancak descartes'la birlikte varlıktan elde edilen bilgi işe yaramaz. o bilgiyi işlemek ve o bilgiden varlığı türetmek lazımdır. varlıktan kendi kendine bilgi türemez. ben res cogitans varlık olmasam, res extensa ortaya çıkamaz. res extensa hazır bir veri olmayıp, res cogitans'a muhtaçtır."

    (bkz: rene descartes/@jimi the kewl)
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap