ev kölesi

• efendi ile denkmiscesine bir yasam surerken referansi, efendiye olan yakinligi kadar, ve belki de daha cok, evsiz/evdisi kolelere uzakligidir. mulkiyet sanrilari da efendi'nin mulkunde hemzemin yasamindan cok, mulksuz kolelere olan mesafesi, ve onlar uzerinde sahip oldugu haklarla anlamlanir. yani ev kolesinin mulk envanterindeki en basat demirbaslar herseyden once koleler arasindaki hiyerarsi ve siralamadaki konumudur, bunun bir cikarimi olarak da diger koleler uzerindeki efendiye yakinsayan kullanim hakkidir. ev yandiginda aglayan ev kolesi bu sebepten kendisini disaridakilerden ayiran statunun yanmasina, hiyerarsinin elden cikmasina aglar. aglamasin mi? "oo efendinin evi yandi!" diye bayram mi etsin? muhatabi olan kolelere karsi surekli saha ustunlugu, kolelige karsi da konum itibariyle (hadi sempatisi demeyelim de) mesrulastirma, dogallastirma egilimi olan ev kolesinin bu sebepten efendiden bile daha fazla ve siddetle efendinin mallarina, mulkiyetinin kutsalligina ibadet etmesi cok sasirtici gelmiyor.
  
  mevcut kolelik hiyerarsisinde efendiden artan promosyon boy mulkiyetleri ve tasinmazlari olan orta sinif hassasiyetleri, eylem, pratik ve kanaatleri ile kendini bulan ev koleleri, olasi sosyalizm ve komunizm senaryolarina da bu yuzden "prensipte okeyse de, eylem planinda karsi"dirlar, ve niye neden karsi olmasinlar? eylemde kole, prensipte efendidirler. ev kolelerinin "basimiza bir is gelmesin", "gotumuze girmesin" derken istemsizce "bas"i ile "baslik"i karistiriyor olmasi, gote girmis olani es gecip ile girecek olmasi muhtemel olanin muhasebesine odaklanmisligi da bu yuzdendir. o baslik o kadar uzun sure kafana takinca bas ne, baslik ne bilemez hale geliyorsun, seni de anliyorum.
  
  (bkz: gotumuze girmis basliklar)
  (bkz: libertus)