3 entry daha
  • bir ama iki, iki ama bir kişinin adı, adları.

    gün geçmiyor ki bacon'ın aslında shakespeare rumuzuyla yazan kişi olduğuna dair başka bir iddia ortaya atılmasın. özellikle de http://www.sirbacon.org/links/chronos.html adresinde çok ciddi iddialar kronolojik şekilde sunulmuş, işin garibi marlowe üstadımız da dahil olmuş durumda bu teoriye. yani ingiliz edebiyatı'nın bu altın çağı'nın üç büyük adamı aslında "tek büyük" şeklinde değerlendirilebilir hale gelmiştir. aslına bakılırsa o çağın yazdırdığı eserleri ister bir ister üç kişiye ait sayalım, ne farkeder ki? sonuçta çok az milli edebiyat bu denli eserleri hem de aynı çağda hazmedebilmiştir. bu aralar hazır sinemada da kraliçe elizabeth rüzgarları esiyor, o tarihi yeniden okumamız lazım diye düşünüyorum. özellikle renaissance'ın (teoman hoca'nın "dindışı batı medeniyeti" dediği) britanya yakasında özellikle de siyaset alanında olup bitenler için bu çağı okumak hatta en ceviz kabuğundan taşan tartışmalarına dalmak günümüzün eklektik hamurla karılmış düşünce sistemlerini (sistemsizliklerini) anlayabilmemiz açısından önemli. neyse çağdaş dünyada filozof ve felsefeciden kastın sadece avrupa'nın ve abd'nin siyasi ve sosyal geleceğine dair öngörülerde bulunan zeki sahibi konferans adamı olduğu düşünülürse,hikayemize konu olan o dönem entelektüel kişiliklerin, yani marlowe, bacon ve shakespeare 'in scientia, thelogia ve philosophia üçgenindeki yetkinlikleri ve çıktıklarıyla vardıkları noktaların bu üç disiplini de ilgilendiren ve böylelikle yüzyıllar sonrasının dünyasına etki eden büyük yapıtlarındaki o heyecan verici makro açıdan evreni, mikro açıdan insanın iç evrenini yere göğe sığdıramamamız ve her gün o çağa ait yeni bulguları tartışıyor olmamız manalıdır.

    şimdi bakıyorum bacon, shakespeare olsa ne olur, olmasa ne olur diyebilirsiniz, ben de diyebilirim, zira eserlerinin önemi, değeri mi azalacak ya da artacak? tabi ki hayır. ancak renaissance ve xviii. yy. aydınlanması'na böylesine etki etmiş sanatçı kafalardan ikisinin aslında tek kişi olduğunun hiç mi önemi yoktur? tabi ki "orhan pamuk yazmıyor o eserleri vedat türkali yazıyor, onun adını kullanıyor" demek gibi bir şey değil bu, başka bir şey! o satırları yazdıran düşünceyi belki genel manada olmasa da, satır satır anlayabiliriz. bacon'ın masasının üstünde duran kitaplardan yola çıkarak cressida'yı anlayabiliriz, belki hamlet'te pişmanlıklarımızı, cleopatra'da "nam ipsa scientia potestas est" diyen adamın gördüğü insana özgü yücelmeye, yetkinliğe (potestas) özlemi beynimize kazıyabiliriz. bilmiyorum bir şekilde hislenmememiz söz konusu değil, hele ki bizim gibi balmumu isinden çıkmış eserlerde satırlarda kaybolanlar için.

    gelelim şu kanıta; efendim deniyor ki aristoteles'in eth. ad nicom i.3'de siyaset felsefesi (political philosophy) hakkında söylediklerini bacon yanlış yorumlamıştır, burada söz konusu olan felsefe alanını karıştırmıştır, yanlış anlamıştır vs. advancement of learning ve de augmentis vii.3 'te aristoteles'ten alıntılayarak şöyle demiştir: "juvenes non esse idoneos moralis philosophiae auditors" yani türkçesiyle; "gençler ahlak felsefesi için uygun birer dinleyici değillerdir..." (teyit için: http://books.google.com/…os moralis"&as_brr=1&hl=tr )

    ilginçtir söz konusu iddianın bu kanıtını öne sürenlerin, hatırlatanların dediği gibi shakespeare, troilus and cressida, ii, ii 'de bakın ne diyor:

    "not much
    unlike young men, whom aristotle thought
    unfit to hear moral philosophy." (teyit için: http://books.google.com/…philosophy"&as_brr=1&hl=tr )

    garip değil mi? shakespeare de bacon gibi aynı hataya düşmüş aristoteles'i okuma ve anlama konusunda. tabi sadece bu kanıtın kendisi yeterli değildir böyle büyük bir iddiayı temelden kabul edebilmemiz için, ancak başta da belirttiğim gibi tek kanıt da bu değildir, http://www.sirbacon.org/links/chronos.html adresinde çok ciddi iddialar kronolojik şekilde sunulmuş durumda. birkaç eser var bu konuyla alakalı, zamanla onlarla alakalı da konuşabiliriz.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap