6 entry daha
  • "bana dokunma"

    insan duyularıyla yaşama bağlıdır, bir de sezişleriyle. "noli me tangere" 'de işte duyularından sıyrıldığını görüyoruz insanın, maria magdalena'nın. peki bu neden oldu? neden insan dokunmadan, görmeden salt duyumsayarak inanmayı tercih etti? çünkü "şüphe"den bihaberdi. tıpkı iran mitolojisinde, her şey iyi giderken -yunan'daki, hesiodos'un theogonia'da çizdiği altın çağ portresi gibi- birden kötülük doğuvermiştir. nedir, kimdir bu kötülük? bu kötülük, şüphe'dir. yani şüphe duyan insan, mutlak bilgi diye aktarılan her şeye karşı ayaklanan insan. bizim yaşantımızda da böyle değil mi, şüpheyle bakmaya başladığımız andan itibaren, hiçbir güzel şey eskisi gibi kalmaz. bir şiirde geçiyordu sanırım, "bana yalan söylemiş olman değil, artık sana inanamayacak olmam beni üzüyor" diyordu bir şair. şüphe, geleceğe dönük bir bozulmadır aslında. tabular da kendilerini şüphelere karşı korur. islam'da da bu böyledir, allah'a şirk koşarak, insanları kadir-i mutlak allah karşısında şüpheye düşürdüğünüzde en büyük günahkar olursunuz, öyle ki allah'ın affetmediği tek günahın sahibi!

    şüphe işte böylesine şeytansıdır. o halde sezgisiyle "noli me tangere" 'yi duyumsayan maria magdalena'nın şeytandan kendini korumasında da imanın tazelenmesi, kuvvetlenmesi yok mudur? zaten var olan, tek şey budur. "bana dokunma" diyor lord isa, "bana dokunma". yani "bana, dokunmadan, inan."

    insan bir şey için, başka bir şeyden vazgeçtiğinde, kabul ettiği, uğruna bir şeyler yitirdiği şeyi gerçekten haketmiş olur. öyle değil midir bizim yaşantımızda da. iyi günlerdeyken, herkes iyidir. özünde her insan iyidir muhakkak, her insan kendi doğrularından oluşan bir dünya yaratır kendisine ve sevdiklerine. önemli olan savaş anında hangi doğrulara tutunduğudur. zordur sukunetini koruyabilmesi, çünkü akleder, sezinler, kafası sürekli makine gibi işler. çaba sarf eder, mücadele eder. seneca'nın de providentia'da dediği gibi, bir yiğit olduğunu söylüyorsun, ama arenada göstermemişsen yiğitliğini, ne manası var bunun? (bkz: tanri varsa niye bu kadar aci var soylemi/@jimi the kewl) yani maria magdalena'yı arenaya davet ediyor isa, kendisine dokunmadan, inanmasını istiyor. "bana dokunma" diyor, günlük hayatımızda "şüphe" duymadan bize inanacak her insandan isteyebileceğimiz bir şey bu. bir rica, içinde en kutsal sadakati barındıran bir sevgiyle karışık hem de. öyle bir rica ki bu, şüphenin şeytansılığından haberdar.

    "bana dokunma"

    "güvenerek başla"

    bunun değerini en çok, zamanında "dokunularak" kendisine duyulan güvenin tazelendiği, daha sonra başka dokunuşlarla da içine edildiği "kötü" olarak hatırlanan insanlar bilir.

    "güvenerek bitir"
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap