kelowna

• küçük ama gittikçe büyüyen bir şehir. henüz bir kaç aydır burda olmama rağmen biraz bahsetmek isterim. şehirde çok fazla olmasa da evsiz insan sorunu var, tıpkı kanada'nın diğer şehirleri gibi. burada yaşayan insanlar şehrin büyümesine olumlu bakmıyorlar, çünkü mevcut altyapının bu hızlı büyümeyi kaldıramayacağını düşünüyorlar. bu artışın sonuçlarından birisi trafik. yollar çok geniş değil ve şehirde sadece bir otoyol var ve o da şehrin içinden geçtiği için trafik lambaları yer almakta yol üzerinde. bu otoyol şehrin kuzeyinde kalan yerleşim yerlerini ve şehrin yanıbaşına kurulduğu okanagan gölünün batısında kalan yerleşim yerlerini bağlıyor ve sadece bir köprü yardımı ile. başka bir köprü yok, tek bir köprü. geçtiğimiz yıllarda çıkan orman yangınları dolayısıyla şehirde bazı sıkıntılar yaşanmış. yaz mevsimlerinde turistlerin de buraya akın etmesi dolayısıyla trafiğin çileden çıktığını düşünüyorlar, hızlı artan popülasyon da bu durumu daha kötüye götürecek diye endişeleniyorlar ki haklılar.
  
  diğer bir konu ise toplu taşıma. bu konuda olumlu düşünüyorum. öğrenci olduğum için okula gelip giderken otobüs kullanıyorum ve otobüs ağının aslında iyi olduğunu düşünüyorum. şehrin uzak noktalarına kadar giden otobüs hatları bile var, ama otobüs dışında kullanabileceğiniz bir toplu taşıma yok, çünkü şehir küçük. ya taksiye bineceksiniz yada bisiklet kullanacaksınız ki bu noktada şehrin başka bir sorunu ortaya çıkıyor. şehirde büyük bir bisiklet hırsızlığı mevcut. bisikletinizi bir yere kilitleseniz bile diğer parçalarını söküp götürüp satıyorlarmış diye duydum. bu yüzden bisiklet alma planlarımı erteledim. bir de tabi spin, lime gibi bisiklet ve scooter da kiralayabilirsiniz, tıpkı türkiyede'ki martılar gibi.
  
  bulunduğu coğrafya dolayısıyla, kanada'nın ''sıcak'' iklimlerinden birine sahip. ben buraya bu kış geldim ama ne yazık ki o ılıman kış mevsimini görmedim. bazı kişilerden duyduğuma göre bu sene mevsim normallerinin altında seyrediyormuş. kışın inanılmaz bir kar vardı, yani böyle bir kar görmedim kendi gözlerimle. ben gelmeden önce bir kaç gün havanın -20 ile -10 arasında seyrettiğini gördüm. ben vardıktan sonra ise bir süre hava -10 ile 0 derece arasındaydı. göl kenarında olduğu için arada esen rüzgar yüzümü adeta buz kesti. ben tabi salak olduğum için eldiven de takmıyordum genelde, parmaklarım soğuktan acımaya, sızlamaya başlamıştı artık. bugün mesela 10 haziran ve havalar hala 20 derece civarı seyrediyor, arada yağmur yağıyor. yaz gelmedi hala.
  
  coğrafyadan devam edecek olursak, burası üzüm bağları ve meyve ağaçlarıyla meşhur bir yer ki üzüm bağlarının olduğu yerlerde şarap satılan ve gidip şarapları deneyebileceğiniz yerler mevcut. doğayla iç içe bir yer, etrafta meyve ağaçları, ormanlar, küçük göletler, yürüyüş parkurları vs. yerler mevcut. hatta doğayla öyle iç içe ki bazı zamanlar evin önünde bir kaç geyik gördüğüm de oldu :)
  
  yine bazı olumsuz yönlerinden bahsetmem gerekirse, şuan iki tane ciddi problem var: gıda ve ev fiyatları. öncelikle ev fiyatlarından bahsedeyim, şehir son zamanlarda göç aldığı için, ev fiyatları tavan yapmış bulunmakta. genelde kiralık ev fiyatları 1+1 ler için 2 bin dolardan başlıyor, 2+1 ler 2-3 bin civarı. bir evde oda tutsanız bile ortalama 700-800 dolar, bazı yerlerde bin doların üzerinde fiyat isteyebildikleri bile oluyor. satılık ev fiyatları konusunda bir bilgim olmadığından ondan bahsedemeyeceğim. şehirde artan yapılaşma, pahalılık vs. den dolayı geleceğin vancouver'ı diyor insanlar. pahalılıktan nasibini alan bir diğer şey ise gıda fiyatları. sebze, meyve, et vs burada pahalı. yarım kilo kıyma ortalama 7-8 dolar, 2-3 dilim tavuk göğsü ortalama 10 dolar, 4 dilim ince sandviçlik kırmızı et 7-8 dolar. domateslerin yarım kilosu ortalama 3-4 dolar, bazen 5-6 dolara çıktığı da oluyor artık ne özelliği varsa. patates konusu biraz karışık, çeşit çeşit patates var. ben genelde kırmızı kabuklu patates alıyorum. orta boyutta oluyorlar ve 2.5-3 kg'lık poşetlerde satılıyor. onlar 6-7 dolar ama mini patatesler var, tek lokmalık onların 1kg'lık (belki daha az) poşetleri de 6 dolar civarı. meyveler de pahalı, ama muz ucuz yarım kilosu 80-90 cent, yada mangonun tanesi 1 küsür dolar. walmart'dan alırsanız iri bir ananas yaklaşık 4 dolar ama... şuan kirazların yarım kilosu ortalama 7 dolar walmart'da. çileğin yaklaşık 400gr'ı 5-6 dolar, kivinin tanesi 80-90 cent. yani sağlıklı olan şeyler genelde pahallı, ama abur cubur vs almak isterseniz onlar gayet uygun fiyatta.
  
  başka aklıma bir şey gelirse editlerim. olası yazım hataları içinde görmezden gel sevgili okur :p