164 entry daha
  • basligindaki hemen hemen bütün entry'ler politikayla ilgi, bu ülkenin turizm yönüne pek bir sey yazilmamis, bari biz deginelim.

    bolivya'ya 10 sene once gittim, gayet memnun kaldim ve herkese de tavsiye ederim. ucakla giderseniz ulkeye buyuk ihtimalle başkent la paz'dan giris yapacaksiniz. la paz, 3650 metre rakimiyla dunyanin en yuksekteki baskenti. ozellikle dusuk rakimli ya da deniz seviyesindeki bir yerden buraya geliyorsaniz oksijen azlığından dolayı ilk 1-2 gun sizi sersemletebilir. bende bir etki yapmadi ama eşimin ilk gunu baya kotu gecmisti.

    ilk gun, fazla bir aktivite yapmayin. sehri dolasin, koloniyal doneme ait kilise ve manastirlari gezin. cok goze hitap eden bir sehir değil, fazla bir numarası yok. bol bol koka cayi icin, zira yuksek rakim sersemligine iyi geliyor. (koka, adından da anlaşılacağı gibi kokainin hammaddesi. çayı kafa yapmıyor, sadece rahatlatiyor ve tamamen yasal. alışkanlık da yapmıyor)

    ikinci gun tiwanaku harabelerine gidebilirsiniz. la paz'dan yaklaşık yarim saat uzaklikta, antik bir kent. erich von daniken'in tanrilarin arabalari belgeselini izlemis kisiler hatirlayacaklar, yekpare yapilmis gunes kapisi buradadir. 12-13 yaslarinda ergenken erich von daniken'in kitaplarini okurdum,simdilerde buyuduk, ne uzaylilara ne de dinlere inanir olduk. neyse...

    ucuncu gun ise meshur ölüm yolu'nu bisikletle gecin. bu yol la paz ile yungas bolgesini birbirine baglayan, 40 km uzunlugunda, 3-4 metre genisliginde, yeryer 600 metre ucurumdan gecen patika bir yol. eskiden burada her yil bircok arac ucuruma yuvarlanirmis, yilda 200-300 kisi ölürmüş. o yuzden dunyanin en tehlikeli yolu diye gecer kitaplarda. ucurum o kadar yuksek ve assagisi o kadar sık ormanla kaplı ki, dusseniz büyük ihtimalle cesediniz bile bulunmayacak. yakın zamanda bu iki sehrin arasina yeni bir yol yapildigi icin, eski yok artik turist atraksiyonu olarak kullaniliyor. sehir merkezindeki acentalar, size kiyafet, rehber, bisiklet temin ediyor. turlar genelde 4 kisilik oluyor. rehber önde sizler arkada pedallıyorsunuz. la paz'dan yungas yonune asagiya dogru egim oldugu icin, bisikletle gitmek insani cok zorlamiyor, fazla efor harcamiyorsunuz. rakim farki o kadar buyuk ki, la paz'da hava buz gibiyken yungas'ta sicaktan terliyorsunuz. donus yolunu ise minibusle yapiyorsunuz. sofor bize eski yoldan mi yoksa yine ölüm yolundan mi gidelim diye sormustu. biz de ölüm yolunu istemistik. boylece ayni yolu bir defa da minibusle gectik. hakikaten urpertici bir deneyimdi. ben baracuda adindaki acenteyle bu tura katilmistim, gayet de memnun kaldim. death road

    dagciliga merakliysaniz la paz'in cevresi yuksek daglarla cevrili, tirmanmayi deneyebilirsiniz. huayna potosi dagi, dunyada tirmanisi en kolay olan +6000 metre dagi olarak geciyor. ben denemedim ama zamaniniz varsa ilgilenebilirsiniz. sehir merkezinde size yardimci olacak acentalar mevcut.

    la paz'dan sonra ulkenin diger baskenti sucre'ye gecebilirsiniz. evet, bolivya'nin 2 baskenti var. burasi mimari bakimdan la paz'dan daha guzel bir sehir. koloniyal doneme ait daha cok yapi var.

    oradan siradaki durak uyuni sehri'ne gecin. sehir dedigime bakmayin, anadolu'daki bir kasabadan daha buyuk degil ama burayi ozel kilan sey meshur salar de uyuni. burasi gezimizin şahikası; dunyanin en buyuk tuz havzasi. bu sehirden kalkan 3 gun-2 gecelik turlarla bu buyuk havzayi gezebilirsiniz. "yaa haci, tura ne gerek var, ben araba kiralarim, kendim gezerim" filan demeyin sakin, cunku havza dedigim yer tuzla kapli ucsuz bucaksiz bir çöl. yon bulma yeteneginiz tamamiyle kayboluyor, rehbersiz araba kullanmak nerdeyse imkansiz.

    4x4 jiplerle yapilan bu 3 gunluk turlar size harika bir deneyim sunacak. colde duvarlari tuz kaliplarindan yapilmis, elektrik olmayan kucuk pansiyonda geceyi gecireceksiniz. gunduz hava serince olmasina ragmen gece muthis bir soguk basliyor, uyku tulumuyla yatiyorsunuz, kiyafetinizi bile cikartamiyorsunuz. elektrik ya da isitici vs yok. lambalar gunduzleri gunes enerjisiyle sarj edilen pilli cihazlardan ibaret, hepsi bu!

    gece yildizlar o kadar parlak ve net ki, gozlerinize inanamayacaksiniz. bulut yok, isik kirliligi yok ve rakim fazla oldugundan atmosfer ince. gece gokyuzune bakmaya doyamayacaksiniz. arjantin, bolivya, sili sinirlarinin kesistigi yerdeki gayzerleri, flamingo dolu golleri, salvador dali colu de bu turda gorulecek yerler arasinda.

    salar de uyuni'den sonra otobusle tekrar la paz'a, oradan da titicaca gölünün kiyisindaki copacabana sehrine otobusle geciyoruz. burasi ufacik bir sahil kasabasi. rio'daki meshur copacabana plaji'nin ismi buradan geliyor. titicaca, dunyanin en yuksekteki golu olmasindan dolayi, buradaki plaj da dunyanin en yuksekteki plaji oluyor haliyle. sahilde, ufak barakalar var, golden tutulmus taze baliklari pisiriyorlar, gayet lezzetliydi. sehrin biraz disinda tarihi harabe sehir var, gezebilirsiniz.

    copacabana, peru sinirina cok yakin bir sehir. buradan otobuse atlayip, peru'ya gecebilirsiniz. bolivya gezinize mutlaka peru'yu da ekleyin derim. orasi hakkinda da yazilacak cok sey var ama bu baska bir entry'nin konusu.

    bolivya gayet guvenli bir ulke, bu konuda hicbir sorunla karsilasmadik. pahali saat ve ziynet esyasi filan tasimayin, (aslında avrupa da dahil, hicbir ulke gezisinde bunları tasimayin) sorun yasamazsiniz. bolivya, bolca backpacker dedigimiz turistlerin ilgi odagi, bolca turist cekiyor. hangi mevsimde giderseniz gidin, yaniniza mutlaka kalin kiyafet, bot, iclik, parka vs almayi unutmayin. özellikle geceleri tahmininizden cok daha soğuk. sehir merkezinde kislik kiyafet satan cok magaza var, getirmediyseniz de cok sorun degil.

    sozun ozu, bolivya ve peru mutlaka gorulmesi gereken ulkelerden. harika bir kultur, muthis bir doga, inka ve koloniyal donemden kalma muhtesem mimari ve guzel yemekler... görülmesi gereken ülkeler siralamasında en önleri hak ediyor.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap