208 entry daha
  • futbolu ne kadar bildiğimizi ve geçmişimizle yaşamayı bir kez daha gösteren olayın baş kahramanı olmuş teknik direktör.

    bütün bu yorumları okuyunca keşke şu uefa kupası alınmasaydı, keşke hagi şu takımda oynamasaydı, hatta hiç bir şeyi bilmeseydik, hep avrupa kupasındaki takımlara bakıp çocukça hayaller kurabilseydik günün birinde bizde bu kupayı alıcaz diye. bu ülke futbolu ne gördüyse o uefa kupası ile gördü, ne kadar saçmalık varsa hepsini o uefa kupası yüzünden yaşamakta. halk olarak geçmişi çok severiz, övünmeyide. belki de hakkımız bu. ama artık bu işte de ipin ucunu kaçırdık.

    96 sezonunda galatasaray'ın kapısından akdeniz oyunlarında şampiyon olmuş teknik direktör olarak gelmişti sinyor. emrinde hagi'si vardı. kurduğu sistem çok basitti. futbol zekası ile oynayan hagi, arkasında işçi gibi çalışan koşturan bucurler, defansta sigorta bulent yanında kurmay popescu, akıncı olarak kral. harikulade sistem tıkır tıkır işledi. ama ne şartlarda işlediğini nasıl olduğunu hepimiz yine unuttuk. hep biz o 2000 senesine takıldık kaldık. avrupada fırtına gibi estiğimiz seneye, uefa'yı getirdiğimiz seneye. onun öncesinde hikaye şöyleydi: galatasaray gruplarda galibiyet aldığında olay olur, beraberlikte sevinilir, mağlubiyette ne olucak hep alıyoruz zaten denirdi. atılan bir gol bile bu ülkeyi sokağa döküyordu. ama o 2000 4 yılda geldi. ağır ağır sistemi sindirerek geldi. galatasaray takımı 2000 yılında artık şiir gibi futbol oynuyordu. tesadufen değil, çatır çatır alıyordu o kupayı.

    ne yazık ki, sindiremedik o kupayı. hedefte büyüdü tabi. herkes uefada en az yarı final, hatta şampiyonlar ligi bekler oldu. hatırlıyorum road to athens t-shirtlerini. ne güzel hayallere kapılmışız halbuki. bir kere aldık ya kupayı, her sene otomatik favoriyiz zaten.

    sonrasında hagi skandalı başladı. dünyanın en büyük futbolcusu bu ülkeyi çok değiştirdi, ama fazlaca değiştirdi. herkes başarı için illa 10 numara der oldu. alex, delgado, ricardinho, felipe, ortega, yusuf...denenen o kadar tonlarca adam varki. 9 yıl geçti üzerinden hala 10 numara. lincoln şu ülkeye geldiğinde en baştaki adnan, size yeni hagi'yi getirdik diye bağırıyordu. yeni hagi kimse istemiyor ki. hagi bir tane. kimse o olamazki.

    işte skibbe'de bu muhteşem sistemin nefis kurbanı. leverkusen'e kazandırdığı adamlar ve sistemli çalışma ile kolay geçeriz denilen turda bizi 5leyen insanın eline kewell, baros, lincoln, arda verip 1 senede uefayı müzemizde istiyoruz diyoruz. biz ülke olarak ne kadar büyükmüşüz ki, hemen transferlerle bu işi bitirmeye çalışıyoruz. arsene wenger'de arsenal'e geldiğinde "arsene who" diye manşet atılıyordu ingilterede. şimdi kendisine sir ünvanı verilmesi için kanun değişicek neredeyse. nerde kaldı 96-00 arası ruh...ne olursa olsun takıma güvenme, her sonuçta destek olma. galatasaray, chelsea'den 5 yediğinde, hemde ali sami yen'de, terim yine terimdi, keza 17 mayısta da terimdi. 1 senede alamadı imparator uefayı. 4 zorlu senenin ardından aldık o kupayı.

    umarım gittiği yerlerde başarılı olur skibbe. bu sene iyidir kötüdür. tartışması çok büyük. her maçın stadtan izlemiş biri olarak söyliyebilirimki bu kadar güzel kısa pas yapan takım ben uzun süredir görmedim türkiyede. bir sistem oturuyordu galatasaraya. bazı kesimler dayanamadı bu işe. herşeyi hemen isteyen bir karakterimiz olduğu için yeterli değildi değişim. lincoln adam gibi oynamaya başladığında skibbe omuzlardaydı. benfica maçını gs değil, skibbe kazandı. hiç bir uefa grubunu bu kadar rahat izlemedik uzun süredir. birşeyler oluyordu bu takımda ve bu gözle görülüyordu. ama tepedeki yöneticiler her kötü sonuçta bir teknik direktörün kuyusunu kazarsa sonuç kaçınılmaz oluyor.

    sonra euro2008'de löwü görünce, yüzümüze mahçup bir gülümseme düşüyor. vay be diyoruz...vay be galatasaray...sendemi bu kadar çabuk teknik direktör harcayacak kulüp olucaktın. güle güle skibbe. 2016'da belki karşılaşırız.
169 entry daha
hesabın var mı? giriş yap