gaye
-
maksat, meram; netice, son; hedef.* günümüz türkçesinde "hedef; maksat" anlamları daha yaygın gibi. devellioğlu "son derece" anlamında "fevka'l-gaye"yi örnek olarak vermiş. fevka'l-gaye anlamında rastladığım "derece-i gaye" kullanımı da şöyle bir şey: "bir gün zevcinin sefahati derece-i gayeye çıkmış olan bir kadın..."
gayet de bu kelimeyle akraba. ta kendisi mi deseydik yoksa? bir de "gayetü'l-gaye" kullanımı var ki yine devellioğlu "en son derecede" şeklinde tanımlıyor. (bkz: nihayetü'n-nihaye)*
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap