284 entry daha
  • facebook sağ olsun, insana acayip duygular yaşatıyor.

    birincisi, doğumgünlerine pek anlam yükleyemeyengillerdenim, ne diyeyim. annemle babamın şehvetinin 3. ürünüyüm ve o tarihe denk gelmiş. elden gelen bir şey yok.

    şimdi geriye baktığımda hayatım işe yaramaz başarılar, çok feci başarısızlıklarla dolu. daha ne olduğumu doğru düzgün bilemezken, birçok şey atlatmışım gibi geliyor. oysa daha gençliğimin baharındayım, hiç bunları düşünmek dahi istemiyorum... oysa işte düşündürüyorlar. sen şu gün doğdun, üstünden bu kadar geçti, şu kadar yaşlısın ve de bunu kutlayalım haydi! diyorlar. ne var yani, herkes yaşlanıyor. büyüyor olmak kimileri için bir erdem olabilir ama benim için zamanın etkilerinden birisi. o yüzden şu yaşıma kadar hiç doğumgünü düzenleyip, kutlamadım. tabii ailemin zoruyla yapılan pasta-börek-çörekler hariç...

    21. yaşımın doğumgününde bambaşka bir olay yaşadım ama... klasik aile içi pasta-börek-çörek merasimi düzenlendi. 4 yaşındaki hayatımda en çok sevdiğim yaratıklardan biri olan kuzenim mumlara üfledi hevesleniyor diye ve afiyetle o çok sevdiği şekerli şeylerden olan pastaya yumuldu. herkes iyi ki doğdun şarkıları söyledi vs. buraya kadar her şey normaldi, sıradandı ama zaten ist.da eğitim alıp, şanseseri doğumgünümün bayrama denk gelmesiyle adana'da memlekette ve özlediğim kuzenimin yanında bulunmaktan dolayı mutluydum. yanımdan ayırmıyordum. o da yediği pastanın hazına erişiyordu, onu izliyordum. döndü hayatımda duyabileceğim en masum ve yalın ses tonuyla -ki o yaştaki çocuktan başka bir şey bekleyemezsiniz zaten- "iyi ki doğmuşun abi, bak pasta yiyoruz" dedi.

    yani benim doğumgünüm sayesinde pasta yiyordu, o yüzden doğmuş olmamdan çok mutluydu. hayatıma bu açıdan bakınca, doğmuş olmamdan sevinen insanlara bir şekilde yararımın dokunduğunu düşünmeden edemiyorum. her doğumgünümde aldığım tebriklerin açıkçası hayatıma tesiri bundan öte bir şey değil, zaten olamaz da. bana yaşattıkları sadece budur. başka hiçbir şey değil.

    oysa onların iyi niyetlerine verebilecek cevap yok. facebook'tan kutluyorlar. bana en kolay ulaştıkları yerden ve muhtemelen bir cevap bekliyorlar. 4-5 tanesi oradan kutlamakla kalmadı, gecenin bir yarısı da aradı... bir tepki bekliyorlar, bir cevap bekliyorlar çünkü ama bunun bir cevabı yok, belirsiz dostlar.

    sırf bu belirsizlik, anlamsızlık ve doğru kelimeleri seçemeyeceğimi bildiğim için başta wall'u kapatmayı düşündüm. o zaman da "bak d.günü karizması yapıyor pezemek" demelerinden tırstım. şuan hala tebrikler geliyor, her bir tebriği beğenip geçsem mi diyorum, ya da onların duvarına gidip teşekkür mü etsem, her bir duvar yazısının altına copy paste sağ olasın var olasın mı yazsam... nedir yani? hayatımda olduğunuz için mutluyum, hayatınızda olmam da size mutluluk veriyorsa daha mutluyum. bu kadar yani, fazlası değil...

    her gün yaşadığım duygu üzerinde düşünmemi sağlıyor doğumgünü. bunun da nedeni, bugüne özel olarak gösterdikleri aşırı ilgi. oysa yani hislerim aynı, ben aynıyım yani sıradan bir gün. işte kaderin de cilvesi, ilahi güçler de bu sıradanlığın üzerinde durmuş olacak ki, doğumgünümü vs. dinlemeden feci bir boyun tutulması verdi bana. yatmakta dahi zorlanıyorum... lanet okumakla-mutlu olmak arasındayım. yaşlanıyorum, yaşıyorum ve boyun ağrısı çekiyorum. yaşadığımı hissettiriyor yani her şey. bu kadar.

    boynum ağrıyor amuagoyim.
2003 entry daha
hesabın var mı? giriş yap