yaran yanlış anlamalar
-
yıl 1995 , lise sonun sonlarına iyice yaklaştığımız vakitler
edebiyat dersindeyiz , fiilen sınıftayım ama aklım artık neredeyse. sırılsıklam aşık olduğum ve 68 kez çıkma teklif ettiğim iki alt sınıftaki kız da mı , samsun-antep-antalya üçlemesine henüz girmemiş olan galatasarayla girdiğimiz şampiyonluk yarışında mı, yoksa birkaç ay sonra gireceğim öys’demi hatırlamıyorum. dalmış gitmişim
tam bu sırada hocanın hürriyet gazetesi deyince aklınıza ne geliyor sorusunu duyuyorum , sınıftan henüz ses çıkmamışken sedat simavi diye bağırıyorum, bağırırken de kendimle gurur duyuyorum.
şak diye cevabı vermenin gururunu yaşarken hoca ile beraber sınıf arkadaşlarım anlamsızca bana bakıyorlar. sınıfta garip bir sessizlik oluyor. duruma anlam veremiyorum ama sessizlikten ve bakışlardan çok rahatsız oluyorum ve adam kurucusu değil mi hürriyet gazetesinin diye çıkışıyorum.
evladım diyor hoca , hürriyet kasidesi deyince aklınıza ne geliyor diye sordum , sedat simavi nerden çıktı ?
hürriyet kasidesini, hürriyet gazetesi olarak anlayan ben bu soruyla bir kez daha mal gibi kaldıktan sonra tekrar kabuğuma çekilip kafamı meşgul eden diğer üç konuya dönüyorum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap