4 entry daha
  • ulu türkçeci şair sennur sezer'in evrensel'deki bir makalesine rastladım da, gülmekten kendimi alamadım. allah allah! hani benzer saçmalıklar yahya kemal'de de yok değil ya, o ayrı! bu konuda, al birini vur ötekine mi demek lâzım, bu saatte bilemiyorum.

    // “çıkrığı yok bir kuyu” tanımı yahya kemal beyatlı’nın mehlika sultan adlı şiirindedir. mehlika sultan adlı bir masal güzeline aşık yedi gencin öyküsü anlatılır bu şiirde. ideallerine tutkun kişilerin serüvenlerinin simgesel olarak anlatıldığı bu şiirin bir bölümünde, delikanlıların yolu kaf dağları’na kadar uzanır.

    sonunda: *

    “mehlika’nın kara sevdalıları,
    vardılar çıkrığı yok bir kuyuya;
    mehlika’nın kara sevdalıları,
    baktılar korkulu gözlerle suya.”

    masalın sonunu, mehlika sultan adındaki “uzun gözlü, uzun saçlı, peri”yi merak eden, şiirin aslında bulur okur. okur da, bilmem hangi öğretmenimiz (yoksa yazar mı) yahya kemal’in bu şiirindeki “çıkrığı yok bir kuyu” tanımının türkçe bakımından aksak olduğunu söyledi. bu da benim aklıma takıldı kaldı. aruz ölçüsünün zorlamasıyla mı, yoksa “çıkrıksız kuyu” sözünden daha şiirsel diye mi seçti beyatlı, bu tanımı? merak ettimse de çözemedim.

    (...)//

    sennur sezer

    iç. evrensel, 06.04.2002, "çıkrığı yok bir kuyu"

    www.evrensel.net/02/04/06/kultur.html
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap