77 entry daha
  • çok ilginç bir şey bu, kesinlikle yazmak lazım hakkında.

    sadece üniversite sonrası, o da psikiyatr doktorun "hiçbir şeyin yok aslında, iç de ailen seni iyileşiyor sansın" diye, en düşük dozajlısından verdiği bir antidepresan kullanmış birisiyim, dolayısıyla karşılaştırma yapabilecek kadar ahkam kesme yetkim yok ancak bu sarı kantaron mu denir, kantaron mu denir, ne denir bilemiyorum ama, insan üzerinde çok değişik etkileri olan bir şey.

    askerlik esnasında karargahımızda çalışan saymanlık personeli bir abimiz vardı. normalde kadrosu "saymanlık şoförü" olarak geçiyor ancak saymanlığın arabası yok. zamanında kütüphanesiz köylere gönderilen kütüphane müdürleri gibiydi bu abimiz. mehmet olsun bu abimizin adı.

    mehmet abi dağı, bayırı çok seven biriydi. devamlı çıkıp ot toplardı, onları kaynatır, içerdi. o dönemlerde kantaron topluyormuş gidip gidip, kaynatıp içiyormuş. adamda acayip bir enerji patlaması görüyoruz, bir de her şeye motive. hani saymanlığın arabası yok ama saymanlık personelini sırtında taşıyıp götürür yani, o kadar enerjik.

    bize de bahsediyor acayip bir şey olduğundan, dedik ki deneyelim. aldık arkadaşla bir tutam ot, gidip kaynattık, bütün özüyle beraber şişenin içine koyup ağzını kapattık. sonra unutup gittik şişeyi 1,5 ay. 1,5 ay sonra aklımıza geldi, artık ne kadar mal adamlarsak. dedik ki içelim şunu. şişeden birer bardak doldurup içtik. 1 saat geçti veya geçmedi, yaşadığım devinimleri anlatamam. koşmak isteği geliyor insana, acayip bir enerji doluyor sanki içine. yerinde duramıyorsun adeta, deli dumrul gibi dönüp durasın geliyor. üstüne acayip bir çalışma isteği. karargahta proje subayıydım, normalde çok da istemeyerek gittiğim karargaha koşa koşa gittim. ayrıca çok daha değişik bir etkisi var bunun, insanın kafasında olumsuz olan ne varsa atıp gönderiyor, sadece olumlu duygular kalıyor. olumsuz bir şey düşünemiyorsun sanki. bir de devamlı güreş tutasın geliyor, etrafında kim varsa yakalamaya çalışıyorsun.

    enerjik etkilerinden sonra uykuya gelelim, uykun geldiğinde ayakta durman imkansız. olduğun yerde kıvrılıp kalırsın. ama öyle sağlam uyursun ki, 4 saatlik uykuyla 40 saat dinlenmiş gibi olursun.

    birkaç bardak daha içip bıraktık kullanmayı, maazallah bir sıkıntı çıkar, kalbimiz dayanamaz diye. ancak ne mehmet abiyi, ne de kantaronu unuturum.
186 entry daha
hesabın var mı? giriş yap