9 entry daha
  • doğrudur, o olmasaydı biz olmazdık, bizler yerine bambaşka birileri olacaktı.. mustafa kemal değil de başka bir lider kurtuluş savaşı'na önderlik etseydi bugünkü türkiye belki daha "laik" ya da tamamen "şeriata dayalı" ya da "sovyet uydusu" bir ülke olacaktı (belki de sovyetler birliği hiç yıkılmayacaktı kim bilir? kimse ama hiç kimse).. dönemin kurtuluş savaşı'na önderlik etme ihtimali olanlar içerisinde bir tek atatürk'ün başa geçmiş olması, kendisine rakip olabileceklerin şu ya da bu şekilde yarıştan çek(tir)ilmiş olması bugünden bakınca görebildiğimiz tek gerçek.. belki onunla yarışıp da öne geçen bir başkası (mesela mustafa suphi, mesela çerkez ethem, mesela mesela mesela) türkiye'yi ondan çok daha ileri götürecek kişilerdi, ancak onlar "kaybettiler" ve onları artık başka şekillerde hatırlıyoruz (tarih bu, ancak kazananlar tarafından, kazananların istediği şekilde yazılır).. belki de onun yerinde olacak kişiler bugün çok daha küçük bir yüzölçümüne sahip tamamen totaliter, dünya ile hiç bir bağı olmayan bir ülkenin tohumlarını ekeceklerdi.. ve belki bizler bugün bu ekrandan bile bihaber yaşıyor olacaktık..

    2003 türkiye'sinden 1920'lerin dünyasına bakacak, denklemdeki bir kaç değişkeni değiştirdiğimizde sonucun nasıl ve ne yönde değişeceğini tespit edecek kadar toplum mühendisliğimiz olmadığı ortadadır efendim.. zaten bu sözün arkasında durmak ya da tartışmaya açmak ne var olan tarihsel gerçekleri inkar etmektir ne de "yeniden tarih yazmaya teşebbüs"tür.. aynı cümle bütün toplumsal olaylar için kurulabilir; dolayısı ile bu sözü savunanlar da, yerin dibine sokanlar, konuşulmasın diyenler de kendi politik duruşlarını gösterirler sadece..

    konunun en güzel açıklaması için siz şuna bir bakıverin (bkz: kelebek etkisi)..

    ve alakalı olarak
    (bkz: büyük olayları tek bir adama maletmek)
    (bkz: tarihi kazananlar yazar)
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap