5 entry daha
  • son günlerde ilahiyat fakültesi ders programında yapılan değişiklerle beraber gizliden gizliye anadolu topraklarını tehdit eden büyük tehlike: mezhepçilik.

    konjonktür değiştirilmeye çalışıyor. ilahiyat mezunları kimlerdir? imamlar, din adamları kimlerdir? ilahiyatçı akademisyenlerin ve hocaların toplum üzerindeki etkisi ne mertebededir? bunlar cevaplanırsa mesele daha da açığa çıkar. toptan bir zihniyet değişiminin uğraşını veriyor bunlar. bir toplum mühendisliği bu. felsefeyi, mezhepler tarihini, hadis usulu' nü, kelam 'ı bilmeyen adamlar veya bu adamların gazladığı başka adamlar ne yaparlar? suriye deki gibi farklı bir mezhepteki suçsuz insanın kafasını tekbir getirerek satırla keserler. gazalinin torunları bunlar. kahrolası bir toz bulutu işte, kalkmıyor üstümüzden. bir ümmet, ya da millet nasıl kendi öz malına, öz değerine bu kadar düşman olabilir? bunların osmanlıdaki dedeleri "kelam ilmi ile uğraşanların ardında namaz kılmayınız, kafir olabilirler" diye fetva veriyorlardı. felsefenin kaldırılması yetmiyormuş gibi kelam'da kısıtlandı. nedir kelam? islam dininin inanç konularını irdeleyen ve tarihsel olarak bu çerçevede gelişen dini-felsefi kuram ve teorilerle ilgilenen ilim dalına kelam denir. bu anlamda kelam imanla ilgili sorulara akli deliller kullanarak izah ve ispat getirme amacıyla geliştirilen teolojik felsefenin adıdır. peki neden birileri bunların bilinmesini istemez? çünkü itikatta ve ameldeki tüm farklılıkların temelindeki en önemli nedenin alimlerin(!) "yorum farklılıkları" olduğunu görmesini istemez. dolayısıyla suni bir mezhep kavgası yaratamaz. diğer bir mezhebi ötekileştiremez. mezhep çatışması çıkaramaz. oysa kelime-i şehadet getiren herkes aynı çatı altındadır ve yer yüzündeki yaşamış ve yaşayacak olan müslüman sayısı kadar farklı islam algısı vardır. felsefeyi, mantığı, kelamı kaldırıp da ne öğretecekler merak ediyorum. peygamberin mahremiyetine iftiralar dolu uydurma hadis kitaplarını mı?
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap