3 entry daha
  • ayrıca ticaret anlayışı çok ilginç olan bir yaratıktır.

    anadolu çomarı, kazara doğru dürüst bir iş bağlarsa, yani kazık atmadan, kurnazlık yapmaya çalışmadan, malzemeden çalmadan, sadece çift taraflı faydası olan ve iki tarafa bu faydanın eşdeğer olan bir işi bitirirse, asla tatmin olmaz.

    amerikalıların, klişe bir şekilde "bunun şerefine içelim dostum" diyeceği büyüklükte bir ticari başarıya bile adım atsa, işin içinde kazık olmadan çomar mutsuz kalır.

    bunun nedeni, anadolu çomarrının, ticareti herkese faydası olan birşey olarak değil de bir nevi köylü kurnazlığı yarışması olarak görmesi. iş yaptığı kişilere ve kurumlara kazık atmadan ticaretin anadolu çomarı için değeri yoktur, hele kendi çapında "başarı" olarak gördüğü şey hiç yoktur.

    sonuç olarak özellikle yabancı şirketler, türkiye'de iş yaparken tedirgin olur ve her olayda kazık olup olmadığına 10 kere bakar, türk şirketlerine ve işadamlarına it, kopuk, uğursuz muammelesini uygun görür. insanlar için bu durum utanç verici iken, anadolu çomarı bunu ancak ve ancak "yea ben size kazık atacak adam mıyım bay johnson, yapmayın please" gibi samimiyetsiz bir şekilde, tamamen karşısındaki yabancının koruyucu şüphe reflekslerini uyuşturmak için itiraz eder.
1063 entry daha
hesabın var mı? giriş yap