yavru vatan

• yeniçağ gazetesinden hüseyin macit yusuf 18.02.2004 tarihli yazısında yavru vatan için şu vahim ama gerçek görüşlere yer vermiştir:
  
  denktaş, annan plânı'nın nesini düzeltecek?
  
  diyorlar ki, 22 mart'a kadar denktaş, papadopulos ile görüşecek ve
  annan plânı'nın aleyhimize olan hususlarını düzeltecek...
  denktaş yapamazsa, sonra türkiye, yunanistan ile bu konuları ele alıp
  düzeltecek...
  onlar da yapamazsa, plâna adı verilen dış güçler, bizim lehimize
  devreye girip aleyhime olan hususları plândan çıkaracak....
  çocuk mu kandırıyorlar?
  rum-yunan ikilisi ve dış güçler, bunca yıldır haklarımızı teslim
  etmediler de şimdi mi edecekler?
  inananın da....
  annan plânı'nı mart sonuna kadar lehimize düzelteceğini iddia eden
  herkese soruyorum.
  bu plânın nesini düzelteceksiniz?
  annan plânı;
  - kktc'nin ortadan kaldırılması ve bağımsız türk devleti'nin yok
  edilmesidir.
  - egemenliğin ve siyasi eşitliğin yok edilmesidir.
  - topraklarımızın beşte birinin rumlara verilmesi ve beşparmak
  dağları eteklerine sıkıştırılmamızdır.
  - sulu tarım yapılan arazilerimizin % 85'inin, su kaynaklarımızın %
  75'inin elimizden çıkmasıdır.
  - 52 köyümüzün rumlara verilmesidir.
  - bir kısmı hemen, bir kısmı ise süreç içinde 120 bin insanımızın 4.
  kez göçmen olması ve belirsizliğe itilmesidir. 30 yıldır oturduğu
  evin ve işlediği arazisinin elinden alınmasıdır...
  - ilk anda içimize nüfusumuzun % 21'i oranında yani 50 bin rumun
  gelmesidir.
  - tüm rum göçmenlerin süreç içinde geri dönme hakkı kazanmasıdır.
  - geri dönmeyecek rumların eski mülklerinde haftada 3 gün
  konaklamasıdır.
  - 1975'den sonra devletimizin verdiği tüm koçanların geçersiz olması,
  hak sahiplerinin 30 yıldır oturdukları mal ve mülkün ellerinden
  alınmasıdır.
  - rumların 6 milyar dolarlık borçlarına ortak olmamızdır.
  - 1350 işyerinin kapanmasıdır.
  - 19500 insanımızın işsiz kalmasıdır.
  - ellerinde eski rum malı bulunan insanlarımızın rumlara tazminat
  ödemesidir.
  - bir eyalet statüsüne düşürülecek devletin evsiz kalacak
  insanlarımıza miyarlarca dolar tazminat ödemesidir.
  - mülk sorunu çözülene kadar, yıllarca hiçbir eski rum malına inşaat
  yapılamaması, buralardaki ekonomik aktivitenin tümüyle durması ve
  ekonominin çökmesidir.
  - kktc tarımının çökmesidir. narenciye üretiminde % 67, patates
  üretiminde % 75, sebze üretiminde % 50, hububat üretiminde % 70
  azalmadır.
  - tarım, sanayi, bankacılık, inşaat, sanayi, emlak sektörünün yıllık
  200 milyon dolarlık gelir kaybıdır.
  - vergi gelirlerimizin yarıdan fazla azalmasıdır.
  - 160 imalathane, 442 ticarethane,11 otel, diğer sektörlerde 553
  işyerinin rumlara geçmesidir.
  - tüm eski eserlerimizin, kilise mallarının, limanlarımızın,
  gümrüklerimizin, kıta sahanlığımızın ve hava sahamızın kontrolümüzden
  çıkmasıdır.
  - türkiye'den gelen 50 bine yakın insanımızın geri gönderilmesidir
  - anavatanın garantörlüğünün sulandırılması, türk askerinin adadan
  çıkarılmasıdır
  - bm barış gücü'ne türkleri tutuklama, türk bölgesinde operasyon
  yapma, mevzi ve barikat kurma hakkının verilmesi, türk polisinin ve
  mahkemelerinin yetkilerinin alınmasıdır.
  - gözbebeğimiz güvenlik kuvvetleri komutanlığı'nın dağıtılmasıdır.
  - türkiye'den kktc'ye gelecek öğrenci, turist, bürokrat ve devlet
  erkanının vize ile gelirken, yunanlıların serbestçe gelmesidir.
  bu listeyi daha da uzatmadan soruyoruz: bu bir esaret plâni değilse
  nedir?
  bu bir teslim antlaşmasi değilse nedir?
  plâna son şeklini verme yetkisini kofi annan'a, yani dış güçlerle rum-
  yunan ikilisine verdikten ve rumun anlaşma olmasa da ab'ne girmesi
  kesin olduktan sonra, siz görüşmelerde bu teslim antlaşmasının neyini
  değiştireceksiniz?
  doğru olan, derhal ulusal birleşik cephe'yi oluşturmak ve halkı
  referandumda hayır demeye çağırmaktır.