9 entry daha
  • unutmuştum, misafirliğe geldiğim evde görünce hatırladım bu kitabı. tavsiye için tutuşturdu elime, "okudum ben bunu dedim." aslında universite yıllarında doğum günü hediyesi olarak gelmişti bana. "ikizlersin ya, anla" notuyla. özellikle bazı kısımlarının altı çizili bir halde hem de. hani söylenemeyen ama soylenmek istenen cümleler olur ya, biri senin yerine yazar sen de iletirsin karşındakine. öyle bir durumdu bu da herhalde. böyle kitaplar sevmememe rağmen okudum, etkilendim. ama ne o altı çizili sozler gerçekte soylendi ne de hayatlarımızda bir şey değişti. her şey aynı şekilde devam etti. hoş, bir daha da bana ne bi şiir, ne de hisli bir yazı gönderen olmadı. edebi sevmek, sevilmek zor iştir nihayetinde. herkes beceremez. ya da önceden başkasını sever de artık seni öyle sevmek istemez.
    yine de şanslıyım, deneyimledim bu hisleri.
    bir kitaba bu kadar cok anlam yuklenmemeli belki de ama öyle bi atmosfer vardı ki bu kitapta, okuduğum anda alıyordu beni içine, kopup gidiyordum. düşününce bile aynı hisler oluşuyor içimde. öyle de güçlü. sonra ne oldu bilmiyorum ama kayboldu bu kitap ortadan. göze alıp bi ara yine edinmek lazım bu kitabı, ama...
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap