2 entry daha
  • psychedelic müzik fark ettirmeden kendi dönemi sonrasında da tonla türün çıkışına vesile olmuştur. bu da dolayısıyla neo-psychedelia adında bir tabirin doğmasına sebep olmuştur. psychedelic denince zihinde sadece 60'ların canlanması tam olarak yeterli değildir. 70'lerin sonundan günümüze bu müzik karda yürüyüp izini belli etmeme misali yer yer işin görünmeyen kısmında da yer almıştır. punk gibi son derece saldırgan bir müzikten post-punk ya da new wave gibi bir art çıkmasında psychedelic müziğin payı çok büyüktür. psychedelic müzik 70'ler sonu 80'ler başına baktığımızda kimi zaman substrat kimi zaman katalizör görevinde bulunmuştur ama dikkatle bakılırsa hep ordadır.

    80'lerin ikinci yarısı 90'lar başı dönemlerine gelindiğinde özellikle ingiltere'deki madchester scene'deki yoğun psychedelic etkilenim ya da shoegaze/dream pop gruplarında derinlemesine sinmiş neo-psychedelica akla gelen diğer örnekler. keza 90'lar brit-pop gruplarında da çok net görülüyor.
    90'lar alternative scene'e baktığımda stereolab'dan the flaming lips, spiritualized, neutral milk hotel'e birçok grup aklıma geliyor.

    başlı başına experimental rock'ın kökeninin psychedelic müzik olduğu gerçeği hatta experimental grupların büyük oranda ilham kaynağı krautrock'ın bile psychedelic müziğin çocuklarından olduğu düşünülürse bu durumun birçok türe neo-psychedelica deme özgürlüğünü sağladığını belirtmem gerekir.

    2000'lere gelindiğinde ise artık neo-psychedelica tanımını net karşılayan daha çok psychedelic grubun ortalıkta olduğunu gözlemliyoruz. bu havayı daha net kullanma isteği bulunan gruplar çoğalıyor ya da müzik endüstrisi bu grupların yer altından çıkışına daha iyi imkan sağlıyor diyelim. eskiye özlem, sanki tamam yeni şeyler çıkıyor ama o eski zamanlar devam etmesin mi sorusu daha çok insanda yer alıyor. sonucunda deerhunter, animal collective, the black angels, ariel pink's haunted graffiti, tame impala, warpaint, foxygen, temples gibi gruplar karşımıza çıkabiliyor.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap