6 entry daha
  • jared diamond' un olağanüstü kitabı " tüfek, mikrop ve çelik " te de bu kültün temeli olan kargo hakkında yeni gine yerlisi yali' nin sorusu önemlidir:

    " siz beyazların kargosu neden bu kadar çok, bizim kargomuz neden bu kadar az ? "

    beyaz adamın çok üretmesi diğerlerini büyülemiş ve bağımlı hale getirmiştir. bugün aynı etkiyi biz yaşamıyor muyuz ? bizi büyüleyen kargolar televizyon, cola, cips, cep telefonları vs.dir. hepsi ilk geldiklerinde olağanüstü ilgi görüp bizi tüketim toplumuna biraz daha bağlarlar. sovyetler' in dağılma sürecinde moskova' da açılan ünlü hamburgerci ( donaldgiller) önündeki kuyrukları hatırlayın...

    bu kült bizim yaşamımıza da böyle yansır. sorsanız bu millet dinine inanıp yaşama konusunda dünya şampiyonudur ama aslında temel inanç "ne pahasına olursa olsun beyaz adamın kargosuna sahip olmak( mücahit- müteahhit ) " tır...

    " bir sistemi ya da süreci derinlemesine algılamadan en yüzeysel biçimiyle taklit etmek ve yeniden üretmeye çalışma "nın daniskasını ise türk politik yaşamında, siyasal örgütlerinde, marxistlerinde, batıcı ya da islamcı aydınında görürüz. toptan esiriyiz bu kültün...

    lale devri sarayları ve şenlikleri de böyleydi, günümüzün betona tapan siyasileri de. marmaray, havaalanı, 3.köprü, beştepe sarayı ve çamlıca camiinde hep aynı ham şekilcilik var. bırakın pasifiği necip türk milleti bu külte bayılır. içi boş, cilalı imgeler...

    rönesansımız abbasiler ve endülüs emevileri devrinde kaldı, dinde reformu hiç yapamadık, sanayi devrimini gerçekleştirip şöyle ağız tadıyla bir şehirli yurttaş ya da işçi olup hakkımızı arama sürecinde pişemedik...

    " batının fennini ve bilimini almak" bu yüzden önemliydi. o da yüzeysel kaldı...
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap