8 entry daha
  • yakub aleyhisselam'ın oğlu, yusuf'un üvey kardeşidir. yakub'un gözleri açıldıktan sonra mısır'a oğlunu görmeye giderken yahuda'ya dayanarak, ondan kuvvet alarak yürümüştür.

    "ey rabbim! sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyaların tabirinden bir ilim öğrettin. ey gökleri ve yeri yoktan var eden rabbim! benim velim sensin, benim canımı müslüman olarak al ve beni salih kulların arasına kat!" {*} hasılı, ne zaman ki, yusuf'a vardılar, yani yusuf'un daha önce kardeşlerine tenbih edip istediği gibi, başta babaları olmak üzere bütün aile bireyleri topluca mısır'a gelip yusuf'un yanına vardılar. rivayet olunur ki, yusuf ve melik, yanlarında dört bin asker, birtakım devlet adamları ve mısır halkından çok sayıda insan, gelen kafileyi karşılamaya çıkmışlardı. yakub aleyhisselam, oğlu yahuda'ya dayanarak yürüyordu, karşıdan gelen kafileye ve atlılara bakıp, "ey yahuda, şu karşıdaki adam mısır'ın firavun'u mu?" diye sordu. o da "hayır, firavun değil, oğlun" dedi. yaklaştıkları zaman yusuf'dan önce yakup selam verdi ve "selam sana ey hüzünleri gideren" dedi

    (yusuf suresi, 101. ayet, elmalili muhammed hamdi yazir'ın meali)
42 entry daha
hesabın var mı? giriş yap