4 entry daha
  • yenmeden ölünmemesi gereken yiyeceklerdendir. adına bakılıp da çok zor bi şey sanmamak, yemek için taa özbekistanlara kadar yorulmamak gerekir, şöle ki:

    önce tencereye bir çorba kaşığı dolusu tereyğı ve bir çay bardağı dolusu zeytinyağı konulur. tencerenin kapayı kapatılır yağ ısınır. içine 3 iri, salataya doğranır gibi doğranmış soğan konulur, soğanlar tabiatları gereği pembeleştirilir. yarım kilo kuşbaşı et ilave edilir. etler sularını salar. hala az biraz sulu iken kibrit çöpü gibi kesilmiş 3 tane havuç ilave edilir. suyunu çektiği zaman bir tahta kaşığı kadar salçası konur. arzu edilen baharatlarla beraber karıştırılır. 750 gr (yaklaşık üç su bardağıdır, çılgın endüstriyel tasarımcıların şerrinden sığınmak için oran gram hesabıyla verilmiştir) üç kere yıkanmış* pirinç ilave edilir. pirinçlerin biraz üstüne çıkacak kadar da sıcak su. daha sonra tencerenin kapağı kapatılır. pirinçler suyunu çekene kadar da açılmaz. ha "pirinç suyunu çekti ama bu pilav pek anamın pilavına benzemedi, tıkırdıyo bu pirinçler ağzımda" diyosanız demektir ki suyu az koymuş malzemeden çalmışsınızdır. ol halde bir miktar daha sıcak su ilave edip pirinçler anne pilavı kıvamına geldiği zaman ateşten alınır. yayık bir kaba boşaltılan pilav orada karıştırılır. sonra da afiyetle yenir.

    ps: anne tarifine göre update edilmiştir. tarif için sevgili annem karanfil baharatgil'e teşekkür eder, ellerinden öperim.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap