127 entry daha
  • aslinda amaci uzum yemek degil de bagciyi dovmek olan insanlarin kullandigi bir konudur. nasil mi?

    simdi olaya yakin tarihten baslayip, 1915 yilina, yani soykirimin yasandigi iddia edilen yila kadar gidelim. kaynaklara bakalim, celiskileri, cifte standarti, yalani, riyayi ve gercek niyetleri hep beraber gorelim...

    26 subat 1992 gecesi hocali katliami olarak bilinen ama aslinda hocali soykirimi olarak da adlandirilabilecek insanlik disi olaylar yasandi azerbeycan'in karabag bolgesinde.

    ne mi oldu?

    ermeni ordusu, stratejik degeri olan bu bolgeye 26 subat gecesi 336 tank ile baskin duzeneleyerek yaklasik 7000 kisinin yasadigi hocali'yi kan golune cevirmistir. aralarinda cocuk, kadin ve yaslilarin da bulundugu yaklasik 2000 kisi akla hayale gelmeyecek iskenceler ile oldurulmus, cesetleri -ki aralarinda yarali azerilerin de oldugu soylenmektedir- ust uste konulup yakilmistir. hatta ermenilerin cesetleri yakmak icin olusturdugu ozel bir birlik bile vardir ve gaflan olarak bilinmektedirler. geri kalan yaklasik 5000 kisi ise yerinden yurdundan surulmus, canini zor kurtarmistir.

    olayi ermeni bir gazeteci olan ve yasanan bu vahset sonrasi beyrut'a yerlesen daud kheyriyan'dan dinleyelim.

    "… sometimes we happened to march on dead bodies. in order to cross a swamp near dashbulag, we have paved a road composed of dead bodies. i refused to march on dead bodies. then colonel oganyan ordered me not to scare. it is one of military laws. i have pressed my one foot onto the breast of a wounded girl aged 9 or 10 years and marched... my legs, my photo camera were in blood…" (for the sake of cross…", page 24)

    yani diyor ki, "bazen olu vucutlarin ustunden yurumemiz gerekti. hatta dashbulak denilen bolgenin yakinlarindaki bir batakligi gecmek icin olu bedenlerden kendimize yol yaptik. ben olu vucutlarin ustunden yurumeyi reddettim. ardindan albay oganyan bana korkmamami emretti. askeri yasalarindan birisidir bu. daha sonra 9-10 yaslarindaki yarali bir kizin gogsune tek ayagim ile bastim ve yurudum... bacagim ve fotograf makinam kan icindeydi..."

    ayni kitaptan baska bir bolum;

    "… the armenian group "gaflan" (dealing with burning of dead bodies) have collected 100 dead bodies of turks (azerbaijani) and burned them in a place located one kilometer from khojaly to the west on march 2… i saw girl aged 10 and wounded in hands and in head lying in last truck. her face was already of a blue color. but she was still alive despite of hunger, coldness and wounds. she had a little breath. i cannot forget her eyes striving with death… suddenly a soldier called tigranyan took that body and thrown it on other dead bodies… then they have burned dead bodies. it seemed to me that someone was crying in fire between dead bodies… after all i could not go further. but i wanted to see shusha… i returned. and they continued their battles for the sake of cross…." (for the sake of cross…", page 62 and 63)

    yani diyor ki; " olu vucutlari yakmak ile gorevli olan ve gaflan denilen grup, 2 mart gunu hocali'nin bir kilometre batisinda azeri turklerinden olusan 100 cesedi topladi ve yakti. son kamyonda basindan ve ellerinden yaralanmis 10 yasinda bir kiz gordum. kizin yuzu mosmordu. fakat acliga, soguga ve yaralarina ragmen hala yasiyordu. zorlukla nefes aliyordu. kucuk kizin gozlerindeki olum korkusunu unutamiyorum. aniden tigranyan isimli bir asker kizi tuttu ve cesetlerin uzerine atti. sonra cesetleri yaktilar. bana sanki yanmakta olan cesetlerin arasindan bir aglama, ciglik duydum gibi geldi. tum bu olanlara daha fazla dayanamadim. fakat shusha'yi gormek istiyordum. geri dondum. digerleri ise hac adina savasmaya devam ettiler."

    simdi ayni olayi bir de "jean ive yunet" adli fransiz bir gazetecinin agzindan dinleyelim.

    "...we happened to be the witnesses of khojaly massacre, we saw the dead bodies of hundreds of civilians- women, children, old-age people and defenders of khojaly. we managed to fly by helicopter, we were taking photographs of every­thing we saw around khojaly at a height of a bird's flight. however armenians started shooting our helicop­ter and we couldn't manage to finish our job. that was a terrible scene. i heard a lot about wars, about cruelty of german fascists, but arme­nians went beyond them, killing 5 or 6 year-old child­ren, innocent people. we saw a lot of injured people in hospitals; carriages, even in kindergarten and school buildings."

    yani diyor ki; "hocali katliami’nin taniklarindan biri olduk. yuzlerce sivil, kadin, cocuk yasli ve hocali'yi savunan insanin cesetlerini gorduk. katliamin yasandigi bolgede helikopter ile ucma sansimiz oldu ve gordugumuz her seyin fotografini cekiyorduk. fakat ermeni gucleri bulundugumuz helikoptere ates etmeye basladi ve basladigimiz isi bitiremedik. gorduklerimiz korkunc seylerdi. savaslar ve alman fasistlerinin zulmu hakkinda cok sey duydum. fakat ermeniler 5-6 yasindaki cocuklari, sucsuz insanlari oldurerek tum bunlarin bir adim otesine gecti. hastanelerde, nakliye araclarinda ve hatta anaokulu ve okullarda bile bircok sakat ve yarali insan gorduk."

    evet bu tur ornekleri uzatmak mumkun. internette yaptigim kisa bir arastirmada bu konu ile ilgili yuzlerce beyan ve fotograf gordum. insanin ici dayanmiyor. orada buyuk bir insanlik drami ve katliami yasandigi gercek. hem de 1992 yilinda tum dunyanin gozu onunde yasanmis bu olaylar. bu katliami yapan ise 1915 yilinda basina gelenlerin hesabini sormak icin elinden geleni ardina koymayan ermeniler. bu nasil bir celiskidir anlayamiyorum. yani soykirima, surgune ugradik, cok aci cektik, sorumlular cezalandirilsin, sorumlular yoksa torunlari cezalandirilsin diyen ama bunlara ragmen soykirim ve surgun yapan/yapabilen bir millet. diger taraftan turkiye'ye ermeni soykirimini tanimasi icin her turlu baskiyi yapan avrupali ve amerikali abilerimiz ne hikmetse 1992 yilinda tum dunyanin gozu onunde gerceklesmis bu katliama daha dogrusu soykirima burun ceviribiliyorlar, gormezden gelebiliyorlar. simdi ermeniler de dahil olmak uzere "hicbir sey acikta kalmasin" diyen bu sahislarin samimiyetine nasil guvenebilirim ki? sen once 13 yil once yaptiklarinin hesabini versene...

    sadece bu kadar mi? aslinda hocali katliami yasanan vahsetin sembolu gibi. fakat olanlarin cok kucuk bir parcasi. bu katliamlar sirasinda onbinlerce azeri olduruldu. sonra ermenistan'da yasayan 185 bin azeri ile, ermeniler tarafindan isgal edilen fuzuli, cebrail, kelbecer, kubatli, lacin ve zengelan gibi azeri sehirlerinde yasayan yaklasik 900 bin azeri zorunlu goce tabii tutuldu ve basta baku olmak uzere topraklarindan suruldu.

    ayrica ne gariptir ki turkiye ermenistan'i 16 aralik 1991 tarihinde tanimis ve ermenistan'i taniyan ilk ulkelerden birisi olmustu. ancak aradan bir yil gecti gecmedi ve ermeniler ellerine gecen ilk firsatta turkleri kestiler, yasadiklari topraklardan surduler.

    peki 1915 ve 1916 arasinda neler oldu?

    birinci dunya savasi sonrasi isgal kuvvetleri ile bir olan ermeni ceteleri, 1992 yilinda torunlarinin hocali'da yaptiklari katliamlarin aynisini anadolu'da yasayan turklere yaptilar.

    osmanli arsivlerine bakildigi zaman bu katliamlara iliskin cok carpici seyler oldugu gorulecektir. bu konudaki ornekler daha once yazildigi icin yazmiyor ve konu hakkindaki ayrintilari ogrenmek icin sizi israrla (bkz: turk soykirimi/@24th grand master) basligina davet ediyorum.

    evet isgal kuvvetleri ile birlesen ermeni ceteleri anadolu'da teror estirmeye basladi. hatta unlu tarihci prof. dr. turkkaya ataov, birinci dunya savasinda yaklasik 200 bin ermeni'nin osmanliya karsi, isgal kuvvetleri ile birlikte savastigini kaynaklari ile -ki ermeni kaynaklaridir- kisa bir sure once ortaya cikardi. dogal olarak osmanli kendisi ile savasanlar ile savasti. diger taraftan isgal kuvvetlerine karsi savasarak ulkesini koruyan yuzbinlerce ermeni olduguna da eminim. ancak osmanli veya o donemde elinde hala guc olan birkac pasa buyuk bir hata yapip ermeni kokenli vatandaslarin cogunu yerinden yurdundan surmeye kalkti.

    evet 1915 ve 1916 yillari arasinda hos olmayan seylerin yasandigi gercektir. en basta dedigimiz gibi (gerci 1918 yilindan sonra, yerinden yurdundan surulen ermenilerin cogu eski yasadiklari yerlere donmus olmasina ragmen) ortada bir surgun vardir. yerinden yurdundan surulen yaklasik 500.000 ermeni'nin (bu sayi osmanli arsivlerine gore 422.758'dir) tanik oldugu buyuk bir zulum vardir. bu surgun sirasinda osmanli arsivlerine gore 40.160 ermeni hayatini kaybetmistir. bu olumlerin aclik, savas ve salgin hastalik gibi sebepleri yaninda, bir kisminin da toplu katliamlarla olumus oldugu aciktir. bu yanlisin savunulacak veya mazur gorulecek bir yani yoktur. ancak soylendigi gibi milyonlarca ermeni'nin toplu bir sekilde, planlanarak soykirima ugratildigi iddiasi da buyuk bir yalandir. yasananlari tarihi sartlar ve zorunluluklar cercevesinde degerlendirmek lazimdir. sonucta birinci dunya savasi'nda dort bir yanindan isgale ugramis topraklarda yasananlardan bahsediyoruz...

    bazi yalanlari anlamak icin sayilardan devam edelim. yabanci kaynaklar da dahil olmak uzere o yillarda (1915 oncesi ve 1917 sonrasi) anadolu'daki ermeni nufusuna iliskin kayitlara bakilirsa iddia edildigi gibi bir sayiya ulasilmasinin mumkun olmadigi ortaya cikacaktir. mesela aralarinda ermeni dort tarihcinin de bulundugu 8 yabanci kaynaga bakarsak 1915 yilina kadar anadolu'daki ermeni sayisinin 1.250.000 civarinda oldugu ortaya cikmaktadir. bu rakam osmanli arsivlerinde 1914 nufus sayimi sonrasi 1.221.850 olarak gorunmektedir ve yabanci kaynaklarla ortusmektedir. 1917 yilindaki ermeni nufusu ise ingiliz kayitlarina gore 1.056.000'dir. yani 1914 ve 1917 yilinlari arasinda -ki birinci dunya savasinin devam ettigi yillardir- ermeni nufusundaki bu dususun tamamimi bir soykirima bile yorsak, iddia edildigi gibi sayilara ulasilmasinin mumkun olmadigi ortadadir. gerci olayi sayilara indirgemek ve kuru istatistiki bilgiler olarak vermek hos bir sey degil. sonucta hayatlardan, cekilen acilardan ve insanliktan bahsediyoruz ki birakin yuzbinleri bir kisinin hayati bile cok onemlidir. ancak bazi yalanlarin ortaya cikmasi acisindan bu bilgilerin verilmesi de zaruridir. (sayilara ve kaynaklarina ulasmak icin; (bkz: #8418782))

    ayrica mesela justin mccarthy adli amerikali tarih profesoru "...1821'den 1920'ye kadar kafkasya ve balkanlar'dan geri çekilme süreci içinde 5 milyon türk öldürüldü, 5.4 milyon türk tehcir edildi..." demis. (death and exile, 1995, s.339) kisaca aslinda turklere yapilmis bir soykirim var. ama yavuz hirsiz ev sahibini bastirir hesabi soykirima ugrayanlari, soykirim yapmakla sucluyorlar.

    acaba arsivleri acalim, hicbir sey gizli kalmasin diye konusan ermenilerin, is ciddiye binince yan cizmesinin sebebi bu belgeler mi? ya da ingiletere ve amerika'da ermeni soykirimi iddialarina belgeler ile cevap veren belgeselin (bkz: sari gelin) yasaklanmasinin ve cd'lerinin toplatilmasinin sebebi bu yalanlarin ortaya cikacak olmasi olabilir mi?

    diger taraftan en azindan yaklasik bin yildir anadolu'da hakim guc olan turklerin burada yasayan her topluluga istedigi zaman, istedigi yerde soykirim uygulama gucu oldugunu da unutmamak gerekir. unutulmamasi gereken bir sey ise simdilerde bize insanlik dersi vermeye kalkan avrupa'da, yahudileri sadece yahudi olduklari icin yok etmenin moda oldugu yillarda, seriat ile yonetiliyor olmasina ragmen osmanli imparatorlugu'nun avrupa'daki soykirimdan kacan yahudilere her zaman kapilarini acmis oldugudur. bu yahudilere bir ayrim yapilmadigi gibi, tipki osmanli topraklarinda yasayan diger azinliklar mesela ermeniler gibi yonetime katilmalari da engellenmemistir. ozellikle duraklama ve cokus devrindeki saray yonetimine bakildigi zaman gorulecektir ki ermeni ve yahudi sayisi hic de azimsanacak bir sayi degildir. yani sadece irk veya din gibi sebeplerden dolayi insanlarin ayrilmadigi ortadadir.

    mesela 1376'da macaristan'dan, 1394'de fransa'dan, 1400 civarinda italya'dan, 1492'de ispanya'dan kovulan, kalanlara ise olum ve hristiyanlik arasinda secim yapmalari soylenen yahudilere osmanli imparatorlugu acmistir kapilarini. yakin tarihte ise nazi fasizmi yuzunden ilk once 1933 yilinda ataturk tarafindan, daha sonra da 1945 yilinda inonu hukumetince turkiye cumhuriyeti'nin kapilari bir kez daha acilmistir yahudiler icin. sadece yahudiler mi? lehler (polonezkoy), cerkesler, bosnaklar, arnavutlar, kırım tatarları, bolsevik ihtilali'nden kacan ruslar, halepce katliami'ndan kacan kurtler vs vs vs...

    yani demem o ki, turk insani, milleti ve devleti, iclerinde, su anda bize insanlik ve demokrasi dersi vermeye kalkan avrupalilarin yaptigi katliamlardan kacanlarin da bulundugu yuzbinlerce insana karsi hep kucaklayici olmustur. yani turk milletinin icinde katliam yapma isteginden cok insanlik duygulari vardir. yanlislari, kotulukleri olmus mudur? evet olmustur. ama tarihlerinden en az bizim kadar pislik ve irin akanlarin cikip kendilerine bakmadan turkiye'ye ders vermeye kalkmasi igrenctir. yani tarih sadece siyah veya sadece beyaz degil. taraflarin her zaman karsilikli olarak yanlislari olmustur. ama cikip kendi igrenclikleri gun gibi ortada iken, bunlari gormezden gelip, karsi tarafin yanlislarini yalan ve iftira ile abartarak cikar saglamaya calismak su anda buraya yazamayacagim bircok kelime ile ifade edilebilir. o degil bunu ulke icinde yapanlar da var. hatta aydin diyorlar bunlara. aslinda hain kelimesi daha cok yakisiyor bu adamlara. neyse... konuyu dagitmadan ermeni meselesine geleyim ben...

    peki bu kadar yalan dolan ve celiskiye ragmen bu -sozde- ermeni soykirimi icin neden bu kadar yaygara yapiliyor?

    2003'de loranti barsagiyan adli bir ermeni profesor cikip "oldurulen her ermeni basina 300 bin dolar" isteriz demisti. bu sahsin hesabina gore ise 1.5 milyon ermeni oldurulmus. yani turkiye cumhuriyeti, osmanlinin varisi olduguna gore osmanlinin yaptigi bu "katliamin" diyetini 45 milyar dolar falan vererek kapatmaliymis. bu aciklamayi yapildiginda bu sahsa millet bir tarafi ile guldu, ciddiye almadi. ama hic gulmeyin efendim.

    mesela ermenilerin en guclu orgutu olan anca (amerikan ermeni ulusal komitesi) 2005 yilinin ortasinda bir aciklama yapmis ve tum ermeni orgutlerine ozel olarak bir mektup gondermis. mektupta su ifadeler var;

    "ermeni cemaatinin önderleri olarak bizler bu 'sorumluluk taşımadan tanıma' formülünün ahlaki ve yasal temelden yoksun olduğunu biliyoruz. günümüz türkiye cumhuriyeti, osmanlı imparatorluğu'nun vârisidir... bu sıfatıyla da, katliama uğratılan, mallarına el konan ve 3 bin yıllık topraklarından sürülen ermeni milletinin zararlarını telafi ve tazmin etmek konusunda yükümlüdür."

    simdi nedir bu sorumluluk tasimadan tanima formulu ondan bahsedeyim. yani ermeni soykirimi ozde taniniyor ancak 1948 yilinda birlesmis milletlerin aldigi soykirim konvansiyonu kararlarina gore bir geriye donus olmuyor ve turkiye'ye maddi bir yaptirim uygulanamayacagi veya turkiye cumhuriyeti'nin bu olaylarda bir sorumlulugu olmadigi soyleniyor. iste ermeniler bu sorumluluk tasimadan tanima formulune karsilar.

    simdi birileri cikip ortada kapi gibi bm kararlari var, ermeniler hicbir halt edemez, yeter ki biz ermenileri kestik diyelim, gercekler ile yuzleselim, baris, insanlik vs. diyecek ve merak etmeyin eger turkiye bu soykirimi tanirsa tek kurus tazminat odemek zorunda kalmaz diye teminat verecektir. once bakalim bu konuda ermeniler ne demis?

    anca'ya gore 1948 bm kararlari oyle geriye isletilemeyecek bir karar degilmis. hatta anca'nin bu ermeni komitelerine gonderdigi mektupta basta bm insan haklari komitesi eski genel sekreteri dr. alfred de zayas da olmak uzere bu yasanin geriye dogru isletilebilecegini soyleyen bircok yetkili ve etkili bilim adami oldugu soyleniyor. yani bu bm'ye nasil guvenebiliriz ki? garantimiz nedir?

    simdi de baska birkac soru sorayim. irak'ta "nukleer silah yoktur" diye carsaf carsaf yazilan bm raporlarina ragmen "nukleer silah vardir" diye irak'in nasil isgal edildigini aciklayabilir misiniz? ya da bu yazida da bahsettigim gibi 1992 yilinda ermenilerin hocali'da yaptigi soykirima gozunu kapatan bir bm'ye guvenebilir misiniz? peki kibris'taki turk ordusuna isgalci derken, azerbeycan'daki ermeni isgaline ses cikarmayan bm'ye ne demeli? sonucta bm denilen abudik kurum bize demokrasi dersi veren avrupali ve amerikali abilerimizin yonetiminde degil mi? ortada bu kadar celiski, cifte standart, yalan, sahtekarlik ve kotuluk varken neye ve kime guvenebiliriz ki? adamlar istedigini yapar...

    yeri gelmisken biraz da ekonomiden gideyim ki olayin onemi kavransin. ermenistan yillik ticaret hacmi yaklasik 2 kusur milyar dolar civarinda olan bir ulke ve turkiye'nin uyguladigi ambargodan asiri derecede etkileniyor. hani bu ambargo turkiye'ye cok zarar veriyor falan diye laflar donuyor ama hepsi yalan. bu konudaki ayrintili bilgi icin yazilmisi var diyorum ve sizi suraya davet ediyorum. (bkz: ermenistan/@galatyphoon)

    kisaca ekonomik acidan zor durumda olan bir ulke ermenistan. kendine cikis yolu ariyor. iste ermeni soykirimi meselesi de bunlardan birisi. amaci bir oldu bittiye getirip cikar saglamak. kisaca yillik 2 milyar dolar ticareti olan bu adamlar 45 milyar dolarlik tazminat hesabi yapiyor. "sanli" tarihleri katliamlar ile dolu olan amerikali ve avrupali abilerimiz de dogal olarak 1915'den baslayarak turkiye cumhuriyeti'nin kurulusuna kadar gecen surede agizlarinin payini almis olmanin, anadolu'yu somurgelestirememenin acisi ile destekliyorlar ermenileri. ayrica klasik bir emperyalist numarasi olan "bol, parcala ve yonet"i uygulamak icin de kullaniyorlar bu meseleyi. pkk ile yapamadiklarini simdi ermeniler ile deniyorlar. yani insanlari, baris icindeki halklari kiskirtarak dusmanligi koruklemek, ayaklanma cikarmak ve bolmek amaclari... bunu anlamak icin de su son 15 yilda degisen avrupa cografyasina bakmak lazim. kac ulke bolundu, kac tane kucuk ulke peydah oldu... ab denen emeryalizm kurumu ise bunlari yonetiyor tek tek...

    bu numaralara gelmeyelim!

    peki ne yapilabilir? oncelikle artik ermenistan veya kibris rum kesimi gibi ulkelerin turkiye'ye posta koymasina, ulusal arenada kucuk dusurmesine karsi durmak lazim. bize tokat atana obur yanagimizi donmemek lazim. ermeniler surekli olarak turkler katil deyip duruyorlar... eee turkiye'de calisan onbinlerce kacak ermeni varmis. atin onlari sinir disina, ambargo olmasina ragmen turkiye ve ermenistan sinirinda yasanan yasadisi ticareti de tamamen kesin. bakin bakalim ne oluyor o zaman? yeter yahu!
5167 entry daha
hesabın var mı? giriş yap