9 entry daha
  • saz semaisi her zaman şarkıdan sonra dinlenecek değil, listeden murat aydemir'in necdet yaşar üstada ait kürdili-hicazkâr saz semâisi icrasını seçiyor.
    birinci hane, teslim, ikinci hane derken tekrar teslimle bir miktar demleniyor ve murat üstadın mızrabı üçüncü haneye geçmeden kulağı ve ruhu mezkur esere hazırlık için tamam oluyor; artık yanmak vakti gelmiş.
    münip utandı üstad, buyursunlar efendim... münip hoca elbet sanatını icra ediyor, söylüyor ki bir yandan maişetini temin ediyor. ama dinleyene öyle mi? gece onun için gayya kuyusuna dönmüş.
    karacoğlanlar göç edeli dört yüz seneyi bulmuş. herkes herkesin gönül tahtına konar göçer olmuş. gökkubbede yüzüne göz, hatta gözler değmeyen kalmamış. öyle ki kimsenin kimseye "sana kim baktı" diye dertlenesi yok.
    anlıyor ki hayalhanesinin ilk gençlikten kalan bazı sakinleri ömrünü çoktan yitirmiş, onları suya düşürme vakti gelmiş geçiyor. fâni de olsa gönüle bu gerçek acı geliyor.
    münip utandı bir başka kürdili hicazkârı söze alıyor; "ben bir yuvasız kuş gibi"
    iç sesi "bağışla üstad" diyor, "burada ara verelim, gayya kuyusunda biraz daha ilerlersek sabaha dönüş yapamayacağız. bu gecelik kâfi olsun."
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap