36 entry daha
  • bir gün hz. ali'nin çocukları hz. ömer'in çocuklarına "uzun akıllının çocukları" demiş...

    çocuk tabi dururlar mı, hemen babalarına söylemişler.. hz. ömer büyük bir hışımla, soluğu peygamberin yanında almış;

    - çocuklar evde babalarından (hz. ali) duymuşlardır ya resul diye şikayette bulunmuş...

    o esnada hz. ali içeri girmiş...

    peygamber büyük insan, hz. ömer'e dönerek:
    - söyle bakalım ya ömer, akşamları yemek yediğinde ne yaparsın, diye sormuş..

    hz. ömer:
    - verdiği nimetler için allah'a şükreder, ertesi sabah için de tevekkül ederim ya resulallah, demiş...

    peygamber bu sefer hz. ali'ye sormuş:
    - peki ya sen ne yaparsın ya ali...

    hz. ali:
    - ağzıma attığım lokmanın boğazımdaki ilk boğumdan geçip geçmeyeceğini düşünürüm ya resulallah, demiş...

    hz. ömer o anda peygamberin ellerine sarılıp, "asıl uzun akıllı benmişim ya resulallah affet beni" demiş....

    *************
    genelde sakin sessiz bilinen hz. ali'nin bu görünüşü; erdeminin, ilimdeki yerinin âli'liğini ispatıdır...

    coğrafyada bilinen klasik bir bilgi vardır: tüm akarsular denize, deniz seviyesi ulaşmaya çalışırmış...

    denize ulaşmak için bulunduğu yükseklerden çağlayan su çok ses çıkarır, sesi taaa uzaklardan duyulur, çevresine rahatsızlık bile verebilir farkında olmadan...

    oysa ki denize ulaşmış, denizle bir olmuş sulara kulağınızı dayasanız bile zor duyarsınız sesini... öyle sessizdir, öyle sakindir o sular...

    hz. ali ile ilgili duyduğum her şey bana işte bu coğrafya bilgisini (tasavvuf muydu yoksa?) hatırlatır...
348 entry daha
hesabın var mı? giriş yap