6 entry daha
  • nazim hikmet'in evet, buyuk sair oldugunu bir daha, bir daha gozume sokan siir. bir arkadasin* da cok guzel belirttigi gibi, buyuk sair sonrasini onceler; nazim hikmet sonraki kırk yılın siirini bir yerlerinde yaratmistir. biz asagidaki dizeleri ikinci yeni'ye benzettik en cok. cansever, uyar, bunlari okumus, okumus da yazmistir diye dusunduk. ayrılıktan bahsetmesi cabası!

    vakit hızla ilerliyor gece yarılarına yaklaşıyoruz
    ayrılık masanın üstündeydi kahve bardağınla limonatamın arasında
    onu oraya sen koydun
    bir tas kuyunun dibindeki suydu
    bakıyorum eğilip
    bir koca kişi gülümsüyor bir buluta belli belirsiz
    sesleniyorum
    seni yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları
    ayrılık masanın üstündeydi cigara paketinde
    gözlüklü bir garson getirdi onu ama sen ısmarladın
    kıvrılan bir dumandı gözlerinin içinde senin
    sigaranın ucunda senin
    ve hoşça kal demeğe hazır olan avucunda
    ayrılık masanın üstündeydi dirseğini dayadığın yerdeydi
    aklından geçenlerdeydi ayrılık
    benden gizlediklerinde gizlemediklerinde
    ayrılık rahatlığındaydı senin
    senin güvenindeydi bana
    büyük korkundaydı ayrılık
    birdenbire kapın açılır gibi sevdalanmak birilerine ansızın
    oysa beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin
    ayrılık bunu fark etmeyişindeydi senin
    ayrılık kurtulmuştu yerçekiminden ağırlığı yoktu tüy gibiydi
    diyemem tüyün de ağırlığı var ayrılığın ağırlığı yoktu
    ama kendisi vardı
58 entry daha
hesabın var mı? giriş yap