sunderland

• garip bir yerdir.
  
  bir senemi bu kuzey ingiltere şehrinde geçirdikten sonra aklıma düşen en uygun tanım bu: garip. newcastle'da dahi çalışan bir metrosu, üzerinden nil desperandum auspice deo yazan köprüsü, masallara konu olmuş winter garden'ı vardır ve, fakat, sakinlerinin bundan ne kadar haberi vardır bilinmez.
  
  denize bakan kısmı olan seaburn yıllar önce inşa edilmiş deniz fenerleri, uzayıp giden sahilleri ile o kadar hüzünlü bir yerdir ki insan bir an kendini ingiltere'de , britanya'da değil de tarihin derinliklerinde kaybolmuş bir ortaçağ kasabasında zannedebilir. ama eğer ki ben buraya gidip de hüznüme denk düşen bir mekan bulacağım diyorsanız unutmayın ki şehirde yaşayan ve 7/24 eşortman giyenlerden kendinizi korumanız lazım. aksi takdirde kafanıza bir bira şişesi yemeniz kaçınılmazdır.
  
  yaşlıların dediğine göre kendin has bir trajedesi vardır bu şehrin. ikinci dünya savaşından önce ingilterenin en güzel ve zengin şehirlerinen birisi iken , naziler tarafından ingilizlerin silah fabrikaları ve gemi tershaneleri burada bulunduğundan bombalarla dümdüz edilmiş. bugünlerde de geçmişle açığı kapatmak için her yerde bir inşaat devam ediyor.
  
  netice olarak sunderland, hakkında söylenecek daha bir çok şey olmasına rağmen insanı biraz düşününce ketum edebilen yerdir. görülmeli midir ? evet..