• türkiye'nin neredeyse %80'nin ayçiçek yağı ihtiyacını trakya karşılıyor. kardeşim bu ergene nehrinin kolları bütün trakyayı ve trakyanın butun yer altı sularını kapsıyor sonra biz bu kimysal sularla toprağımızda ayçiçeğini yetiştiriyoruz sonra bu ayçiçeğinden yağ üretiyoz sonra butun türkiye'ye pazarlıyoz sonra da hepimiz yemeklerimizde kullanıyoruz. afiyet olsun türkiye.
  • ak parti procesi uydurmasyon ilçe. tekirdağın büyükşehir olmasıyla ak partinin, çorlunun oylarını nasıl böleriz diyerek, bölgedeki tek ak partili belediye merkez yapılıp, çorlunun dörte biri içine katılarak kurulmuştur. fakat seçim sonuçlarına göre ilçe seçmeninin tercihi chp adayı rasim yüksel olmuştur. velhasılı kelam trakya halkı dayatma bir siyasi görüşe boyun eğmeyeceğini bir kez daha göstermiştir.
  • mehmet müezzinoğlu 2013'te yüzeceğimizi iddia ediyordu. kendisi gelip elini sokaa keşke.
  • tekirdağ'ın küçük bir ilçesi olmakla beraber yıldız dağlarında doğup ege denizine ulaşana kadar yanından geçtiği köyleri yoğun her yağışta pis zehiri ile basan ve içinde bulunan fabrika atıkları nedeniyle canlı barındırmayan nehirdir, sürekli olarak siyah renkte akar.

    annemin dediğine göre 70'li yıllarda temizliğinden dibinin göründüğü ve suyunun da içilebildiği nehirdir.
  • bütün ülkeyi geçiş garantili köprülere, tünellere, yollara, havaalanlarına boğan akp; bir çevre felaketi olan ergene nehrini 21 yıldır temizlememiştir.

    ergene nehri kimyasal akıyor. trakya'da onlarca osb, yüzlerce fabrika var. bu fabrikalar atık sularını derelere bırakıyor. sözde atık su üretim tesisleri var. bir işe yaramıyorlar ki dereler ve ergene nehri zehir akıyor. fabrikalara gerekli cezalar kesilmiyor demek ki?

    bu arada sanayi diyince aklıma geldi, çerkezköy osb'de açık havada dahi bir süre yürüyen insan net akciğer veya soluk borusu kanseri olur.

    bizim ülkemiz neden böyle ya? neden zehirliyorsunuz bizim insanlarımızı, hem topraktan, hem havadan, hem sudan? yazık yaa yazık...

    60'lı, 70'li yıllarda bu derelerde yüzülüyormuş. 80'lerden itibaren sanayiye ve kirlenmeye teslim...
  • türkiye'nin üzerinde en çok mühendislik çalışması yapılan akarsuyu olabilir. google earth'ten takip ediyorum yatağını, lüleburgaz-istasyon mahallesi'nin doğusundan itibaren (ama özellikle de alpullu'dan nehrin akış yönüne göre sonra), geniş geniş menderesler çizmeye başlıyor nehir, yalnız ana yatak, mendereslerin bir kısmını terketmiş/terkettirilmiş ve nehir, menderesleri dolanmak yerine daha kısa yoldan akışını sürdürmüş--mendereslerin bir kısmında da hâlâ su var, bir kısmı kurumaya dönmüş, bir kısmı da (sanırım) hemen hemen tümüyle kuruyup söğütlüklere dönüşmüş. hadi olabilir, yataklarını doğal sebeplerle de değiştirir nehirler.

    ancak uzunköprü'nün hemen doğusundan itibaren nehir resmen cetvelle çizilmiş gibi dümdüz akıyor, sanki bir nehir değil su kanalı gözüken. terkedilen menderesler de öyle nehrin doğal olarak kolayca terkedebileceği o'ya yakın yusyuvarlak u'lar değil, upuzun s'ler. burada da menderesler aynı şekilde ya hâlâ suyla dolu ya da kurumuş, ancak bazılarının çeltik tarlası olduğunu tahmin ettiğim ekili alanların altında tümüyle yok olduğunu sanıyorum.

    ilgilenen herkes bir göz atıversin uydu fotoğraflarına, nehrin "gerçekte" nasıl akması gerektiğine. çünkü, belki hayatteyken görebileceğimiz bir süre içerisinde, o şu an suyla dolu menderesler de kuruyacak ve (zaten ağır kimyasal yüklü yapayımsı bir sıvının aktığı) nehir, yatağıyla da nehirlikten çıkıp, eskiden nasıl olduğuna dair hiçbir ipucu bırakmadan kötü kokulu bir su kanalı olarak bilinmeye başlanacak insanlarca.

    -ekleme: "üzerinde en çok mühendislik çalışması yapılmış" derken biraz abartmış olabilirim tabii, ne de olsa mesela fırat'ın üzerinde zilyon tane baraj var. belki "uzunluğuna/genişliğine/debisine oranla türkiye'nin üzerinde en çok mühendislik çalışması yapılmış akarsuyu olabilir" desem daha doğru olur.
  • çocukluğumda kenarına gidip piknik yaptığımız, içerisinde yüzen balıkları bile görebildiğimiz bir nehir idi..bölgede an itibari ile kriz bahane edilip kapatılan tekstil işletmelerinin vakti zamanında çoğalması, çoğalmaları ile birlikte arıtma tesisi yapmak yerine atıklarını direk olarak içerisine bırakmaları sebebi ile artık bırakın kenarına gitmeyi, kilometrelerce uzağında olmamıza rağmen sağlığımızı tehtid etmekte, rengi bile tarif edilemez bir hale gelmiştir bu nehir.. her sabah işe giderken esen rüzgar ile birlikte etrafa yaydığı mis gibi(!) koku, tekstil fabrikalarının hayatımıza kattığı güzelliklerden sadece bir tanesidir.
  • marmara bolgesinin tekirdag edirne civarina verilen ismi .
  • tekirdağ'ın büyükşehir olmasıyla birlikte kurulması beklenen yeni ilçelerden biri.

    çorlu ilçesinin, tekirdağ-çorlu ve çorlu-çerkezköy karayolları tarafından ikiye bölünerek kuzeybatı bölümünün bu adla anılması bekleniyor.

    bu durumda sağlık mahallesi, marmaracık, ulaş, velimeşe gibi yerleşim birimlerinin bu ilçeye bağlanması öngörülüyor.
hesabın var mı? giriş yap