evangelist

• hristiyanlığın bir koludur.
  
  martin luther; vatikan'a karşı çıkmış, dini reformlar düzenlemiş kendi kilisesini kurmuştur. protestanlığın önderidir. katolik kilisesine göre faiz yasak iken, yeni reformlarla protestan kilisesine göre gayet doğal hale gelmiştir.. evangelist hristiyanların, en koyu siyonistlerden bile daha çok yahudiği savunduğu tartışmaları hep vardır. evangelistler isa'nın ortadoğuya geleceğine ve dünyayı yeniden kötülerin elinden alıp iyilere vereceğine inanırlar. evangelistler yahudi ırkını seçilmiş bir ırk görür. 1950 yılında 4 milyon kadar olan evangelistler 2014 yılına göre 500 milyon rakamını aşmıştır. bu rakam hristiyanlığın dörtte birine denk. bu hızla giderse ileriki yıllarda hristiyan nüfusunun yarısına denk gelecekleri söyleniyor. amerika'da 80-100 milyon arasında brazilyada yakşalık 30 milyon evangelist olduğu söyleniyor.
  
  amerika başkanları evangelisttirler genelde bu yüzdendir ki, israil ile ortak paydada buluşurlar. amerika seçimlerinde dinin mutlak etkisi vardır. ıq'su düşük olduğu söylenen bush'u sırf dini söylemleri yüzünden iki dönem başkanlık yaptığını hatırlatmak isterim.
• 1.incil yazarı.2.incilin mesajını yayan kimse
• incil yazarlarına verilen ad.
• aynı zamanda, şirketlerde yeni geliştirilen teknolojileri kitlelere tanıtmakla yükümlü çalışanlara verilen isim. sadece konuşma diline ait bir isimlendirme de değil üstelik, resmi pozisyon ismi pek çok önde gelen teknoloji şirketinde
• erdoğan'ın bugün cümle içinde kullandığı terimdir. yahudiliği savunan protestanların kendilerine taktığı isimdir. yale üniversitesinde skull and bones isimli örgütte seçilmiş protestanlar bu ideolojik eğitime tabi tutuldukdan sonra amerikan başkanlığı da dahil olmak üzere çok önemli yerlerde görevlere getirilirler. (bkz: george h. w. bush) (bkz: george w. bush) (bkz: white anglo saxon protestant)
• hıristiyan yahudilerdir, ya da başka bir deyişle siyonist hıristiyanlardır.
• bush karşıtı yazar susan sontag'ın kendine biçtigi sıfat. "ben bir evangelistim, konuşurum, yazarım, bilgi alanını genişletirim. ayrıca, aktivistim. agzımdan ya da klavyemden çıkana yaşamımı koymak zorunlulugu duyarım. inandıgım dogrultuda bir şey yapmam lazım, ya da inandıgımı söyledigim yolda. eger bir şey yapmıyorsam, bir anlamı yok." diyerek açıklamıştır kendi evangelist tanımını ve kendini.
  
  "i am an evangelist. i talk a lot. and-- i try to set information. i speak, i write. i guess i believe in ethical action. i am an activist in that. i feel a need to put my life where my mouth is or my life where my keyboard is. i feel a need to act on what i believe or what i say i believe. it's if i don't act on it then i don't think it's worth anything."
  
  http://www.pbs.org/…anscript/transcript_sontag.html
• dinsel muzikte anlatici, haberci; mutlulugun habercisi.
• (bkz: evangelion)
• (bkz: evanjelizm/#7358624)