• neredeyse herkes yarınki kıyamet mevzusunu konuşurken, hala halay, çiftetelli derdinde olan kanaldır. adamların dünya sikinde değil. aslında en güzelini yapıyorlar. sonsuz bir oturak alemi. sabahlar olmasın.
  • an itibariyle milletvekilleri listelerinden tutun libya'ya kadar geniş yelpazede konuların tartışılmakta olduğu kanal.

    şaka lan şaka yine halay çekiyorlar.
  • bundan sonra her gün, günde 2 saat flash tv ile halay çekmezsem gün yüzü göremeyim.

    en iyiyim diyen kanaldan daha iyi kanaldır.
  • tüm kanallar seçim pastası ile uğraşıp yüzde hesabı yaparken, rengarenk isimli fingirdek rogramla yayınlarını son iki saattir devam ettirmekteler, bu neşeli ve kayıtsız tavırlarından dolayı kendilerini kutluyorum.
  • 23 haziran 2018 muharrem ince istanbul mitingini canlı yayınlayan kanal.

    (bkz: helal olsun)
  • bence kapısı açık ve isteyen girebiliyor. ne zaman açsam öyle bir hava alıyorum.
  • her daim kendi çizgisini koruyan kanal. internete sansür yasasının kabul edilmesinden sonra:

    http://i.hizliresim.com/xjljzw.jpg
  • bu kanaldaki dizi setlerinin boyacısı kim? o duvarları kim boyuyor? o renkleri kim seçiyor?

    dolar milyoneri olması gereken adamların duvarları neden gülkurusu mesela?

    bir dizi, iki dizi de değil. kanaldaki tüm odalar garip garip renklerde. neye göre boyuyorsunuz abi ya?
  • önce ankara havaları eşliğinde göbek atılan, iki dakika sonrasında ''biraz manevi havayı tadalım.'' denilerek mevlevileri sahneye çıkartan bir ramazan eğlencesine sahip televizyon kanalı.

    medya sektörüne girsem, bu kanalda çalışmak isterim. belki maaş bile vermiyorlar çalışanlara ama o eksantrik ortam yeter arkadaş.
  • bilenler bilir, bunların stüdyosu var bakırköy, zuhuratbaba dolaylarında. tam karşısındaki cadde * üzerinde de arkadaşım oturuyor... bir akşam onda takılmışım yürüyerek eve dönüyorum... kafam muhasır medeniyetler seviyesinde, gözlerim hafif flu bakıyor. bir an yoldan karşıya baktım ki ne göreyim, koskocaman tabelada bir yazı. baştaki "f" harfini ve sondaki "tv" yi görür görmez, tüm vücudumu heyecan sardı. artık ben nasıl bir psikolojideysem, nasıl bir koşullanmaysa yaşadığım, bu flaşh tv'yi, fashion tv okudum. gözlerime inanamayıp bir daha baktım, hala fashion tv...

    bir yandan içimden "fashion tv stüdyosunun burada ne işi var lan?" diyorum, bir yandan da kendime çeki düzen veriyorum, "şimdi bir manken çıkar karşıma, böyle görünmek olmaz" bilinciyle... adımlarım sıklaştı, tabelayla aramda mesafe kısaldı... nasıl heves etmiş, hangi gözle görmüşsem artık, o "flaşh tv stüdyoları" yazısı netleştikçe, acısı içime oturdu... hevesim kursağımda, çiğnemeden yutulmuş lokma gibi takıldı kaldı. çeki düzenim bozuldu..

    bi de tüm bunlar yetmezmiş gibi, manken beklediğim kapıdan ankaralı namık çıktı.

    (bkz: yıkan yanlış okumalar)
hesabın var mı? giriş yap