• "bir gün herhangi bir devlet başkanı ile sohbet edip, ertesi gün 'hesabı nasıl öderim?' endişesi ile ürkek adımlarla herhangi bir restorana girmek istiyorsanız, kendi cebinizden beş kuruş harcamadan dünyanın çeşitli ülkelerinde fink attıktan sonra geldiğiniz atatürk havalimanı çıkışında 'acaba taksiye mi binsem yoksa metroya mı?' ikilemini yaşamaya hazırsanız, haftanın 6 günü kesin, 7. günü ise 'muhtemelen' 24 saat çalışmaya razıysanız, her an işten atılıp 'hiç bir şey olmanın' riskini yükleyecek kadar güçlüyseniz, sizi haberlerinizden tanıyanlar karşısında 'mahcubiyetle karışık bir gururla parlayan' yüzünüzü saklamayı becerebilecekseniz, geleceğinizi planlamadan her doğan günle birlikte 'başka bir insan' olmaya hazırsanız ya da hepsinden öte gerçek anlamı ile 'dünyanın sıcaklığını avuçlarınızın arasında hissetmek' için ölüyorsanız; gazeteci olun... her daim entellektüel, çoğunlukla eğlenceli, genellikle züğürt ama her zaman kıpır kıpır dünyamızda elbet size de yer vardır..."*
  • işlerini layıkıyla yapan insanlar.

    papa bir gün new york'a gider ve gazeteciler papaya sorarlar:

    + genelevleri ziyaret edecek misiniz?
    - new york da genelev mi var?

    ertesi gün gazetelerde:

    papa new york'a gelir gelmez genelev olup olmadığını sordu.
  • iki tane güncel örnek türkiye'dekilerin durumunu gayet çarpıcı şekilde izah eder:

    bu da var:

    http://www.medyaradar.com/…adi-gibi-caliskandi.html

    bu da:

    http://www.medyaradar.com/…eden-smokin-getirdi.html
  • ülke sınırları içinde itina ile içi boşaltılan mesleklerden biri daha. bu günlerde sporla ilgili yazı yazanların çok büyük bir kısmı arda turan ın önümüzdeki sezon ne yapması gerektiğine dair fikir beyan ediyorlar. bunu yaparken de ''arda ya mektup'', yok efendim ''arda tugay ı dinle'', ''arda bu yazıyı oku'', ''arda bak ben bunu sana yazdım'' gibi başlıklar atıyorlar. sorduklarında biz gazeteciyiz derler bu herifler.

    adama vermek istediğiniz bir mesaj mı var? tamam s.ktirin gidin telefon açın söyleyin o zaman. sizin sığ yorumlarınız yerine araştıran, sorgulayan, spor da yazıyor olsa ''gazeteci'' sıfatını herşeyin üzerine koyan bir sürü genç adam var bu memlekette. ''arda ya mesaj'' mış. dallamalar.

    bu arada şu arda turan da ne yapacaksa yapsın ve evet gitsin artık mümkünse.
  • basın özgürlüğünün olduğu, demokratik ülkelerde iktidarın anayasal çerçevede kendisine tanınan yetki alanının dışına çıkmasını, meydanı boş bulduğunu düşünen iktidar sahiplerinin dilediğince at koşturmasını engelleme görevi olan kişilerdir. tahterevallinin diğer ucuna oturarak denge kurarlar. sevilmezler pek o yüzden, ikitidardakiler bilirler ki aleyhlerinde çıkacak bir haber, bir yazı, menfaatleri ile çelişen bir kampanya onları o çok bağlı oldukları koltukları ile vedalaşmaya kadar götürebilir. bunun bir örneğini türkiye'de yaşıyoruz şu günlerde, kimin eli kimin cebinde onu anlamakta zorlanıyoruz yalnız.
  • aralarında taksim'in ortasında bir kadın gazeteciyi yumruklayanı da vardır, gaz bombasına tazyikli suya kendini siper edip arkadaşını koruyan da.

    (bkz: evrim çalışkan)
  • bar kapılarında "falan gazeteye yazıcam bu yaptıklarınızı" diyerek falan gazeteyi ve kalemini silah olarak kullananları da olan meslek grubudur.
    tamam, sen kalemini silah olarak kullan da boş yere çıkarıp gösterme be kardeş. durduk yere, haksızken haklı yapmaz ki seni o silah. hem belki patronun benim arkadaşımdır; beni sikiyodur, ben onun götüne parmak atıyorumdur. biliyor musun detayını, ihtimaller dahilindeki ilşkimizin?
    beğendiği ayakkabıyı aldırabilmek için, -elindeki tek "değer"i o olduğundan kelli olsa gerek- kocasına naz ederek, kokulu amcığını gösterip de vermeyen karıdan bir farkın kaldı mı şimdi?

    haaa... karadenizli'ye silah göstermek sökmez bir de; çıkarttı mı vuracaksın.
  • neredeyse her konu hakkında vasati yarım saat konusabilmesine rağmen hiçbir konu hakkında derinlemesine bilgisi ve uzmanlığı olmayan kişi
  • basin yayin organlarinda cali$an, i$i tarafsiz haber yapmak olan ki$i
  • önce gazetecinin tanımı yapılmalı, internet gazetelerinde, haber sitelerinde çalışanlar gazeteci değil, onlar sadece editör, gelen haberleri düzenliyorlar, sosyal medyayı takip edip gerçek haber çıkartıyor gibi yapıyorlar. oysa bazen yalanları çoğaltmaktan başka bir iş yapmıyorlar.

    matbu yayınlarda çalışanlara gazeteci diyorum. fakat bu gazetecilerden şikayetçiyim.

    maalesef günümüz gazetecileri artık mesleklerine saygı duymuyor, işlerine sahip çıkmıyorlar.

    gazeteciler artık gazeteleriyle ilgilenmiyor, hemen hepsi cep telefonuna entegre olmuş durumda, çoğunluğu sosyal medya bağımlısı, kulaklarından kablolar sarkıyor, sürekli tıslayan bildirim seslerinin esiri olmuş durumdalar.

    işte bu nedenle yok olup gidecek bir mesleğin hayaleti gibi yaşıyorlar.
hesabın var mı? giriş yap