• ismail kartal üstüne bülent uygun kombinasyonuyla iyi bile dayanmış olan takım.
  • sezon başında ismail kartal'ı teknik direktör olarak seçmişlerdi. ne bekliyorlardı bilmiyorum. ismail lan bu.
  • 4 sene üst üste şampiyon olmuşuz.uefa kupası ve süper kupa kazanılmış.1 ay önce real madrid'e şampiyonlar ligi çeyrek finalinde elenilmiş ve ilk maçı 0-2'den 3-2 almışız.

    bütün bu başarıları yaşayan galatasaray taraftarı olarak seyrettiğim 0-3'den 4-3'lük gaziantep-fenerbahçe maçında yaşadığım öfke,sinir yıllarca geçmedi.

    nedendir bilmem.

    ulan o kadar sene şampiyon olmuşsun işte,avrupa da elde ettiğin başarının haddi hesabı kalmamış, türkiye gibi bir ülke için.
    fenerbahçe'nin esamesi okunmuyor.''efsane geri döndü'' sloganı ile yeniden camiayı mustafa denizli ile ayağa kaldırmaya çalışıyorlar falan.

    yok işte gaizantep'in plakasını o maçta aldım ben.

    yıllarca küme düşmesini bekledim.futboldan yok olmasını.hırs işte.

    ve bugün mutluıyum.1 büyük açtım şimdi.akşama kadar içip,sızarım.gece 4'te warriors maçına kalkarım.

    27 plakalı gaziantep 27 sezon sonra küme düştü.ironik.
  • fenerbahçe karşısında mücadele etmesi tabiki de suç olmayan takım. suçunun ne olduğunu 2 hafta sonra göreceksiniz. gözünüzü açarsanız tabi.
  • tabii ki bu günlere gelmesinde yıldırım demirören'in de katkısı yadsınamaz.

    (bkz: sezar'ın hakkı sezar'a)
  • dany'yi kiralayarak şikenin kralını yapmıştır! net!

    abi yok böyle bi şey. adamlar göz göre göre dany'yi kiralıyolar, tff ses çıkarmıyor. ama uefa'yla fifa yakında devreye girer.

    bu ülkede azıcık adalet varsa bu dany'nin gaziantep'e kiralık gitmesi konusu cezasız kalmaz.

    bu tür transferler beni çok rahatsız ediyor artık. çünkü ben bir gerizekalıyım.
  • yönetimi çakallardan oluşan kulüp.

    28 nisan 2013 gaziantepspor galatasaray maçı için, istanbul'dan, biletix'ten biletlerimizi alıp gittik maça. o bilet skandalında polisten biber gazı yiyenlerden biriyim. saat 18:00'de açılacağı söylenen kapıların önünde 17:30'da izdiham vardı. içerisi doluyken, dışarda abartmıyorum 3000-4000 civarı insan kapıların önünde canhıraş biçimde, biber gazı yedi. biletlerimizle, yediğimiz biber gazı yanımıza kar kalacak şekilde giremedik içeri. içerisi doluydu üstelik. sahte bilet masallarını geçiniz, alenen fazla bilet satmıştır gaziantep yönetimi.

    http://www.gaziantepspor.org.tr/…una duyuru&id=4076

    ve işte bugün, bu suçu kabul edercesine, iade etmek istiyorlar içeri giremeyenlerin biletlerinin parasını. ve zurna orada zırt diyor, istanbul'dan sattıkları bileti antep'te celal doğan tesislerinden iade ediyorlar. vallahi bravo. o gün çevre illerden, adana'dan, kayseri'den, ankara'dan, istanbul'dan gelen binlerce insan 100 lira bilet parasını almak için daha büyük bir meblağ ödeyip, bir de bu utanmazlar haklıymış gibi yol çilesi çekerek iade etmeye gelecek öyle mi?
    istanbul'dan sattığın bileti niçin istanbul'dan iade etmezsin gaziantep yönetimi? çakal olduğun için olabilir mi?

    muhteşem hocanız bülent uygunla, bir önce ligden falan düşmeniz ve şu sahtekar yönetiminiz değişmediği sürece sürünmeniz dileğiyle.

    http://bandieras.blogspot.com/…larak-biber-gaz.html
  • önümüzdeki yıl suriye süper ligi'nde oynayacak takım.
  • yeni teknik direktörü bülent uygun olan süper lig takımı.sempati beslediğim bir takımdı.ama bülent uygun'u başa getirerek küme düşmesini istediğim ilk takım oldular gözümde.yazık gerçekten çok yazık...
  • geçen yıl okan buruk yönetiminde süper lig'i 34 maçta 40 puan alarak 10. sırada bitirmişlerdi.

    ligin en az yarısını oluşturan takımların hedefi aynı: "durumumuz malum... bu sene düşmeyelim, idare edelim de sonra şey yaparız...". gaziantepspor'un da hedefi futbol için uzun süredir bu ve değişemiyor. birçok anadolu takımında olduğu gibi daimi maddi problemler, taraftar sayısı sorunu, şehrin takıma yeterince sahip çıkmadığı söylemi, şehirdeki iş adamlarının takıma yardımcı olmasını gerektiğini söyleyen başkan gaziantep'te de mevcut.

    öncelikli düşmeme hedefi nedeniyle, geçen sezon oyuncular küme düşme potasından uzaklaştığı an ligi salmıştı. fakat zaten o kadroyla ligi 10. sırada bitirmeleri de büyük işti. okan buruk, "imkanlar ve kadroya oranla başarı" ligini abdullah avcı'nın ardından ikinci sırada bitirdi.

    okan hoca -muhtemelen- sezon başında yeni hedefler edinebilmek, bir basamak da olsa yükselebilmek, transfer bütçesini görüşmek için yönetimi aradığında telefonu kimse açmadı. telesekreter yıllardır işi görüyordu: "durumumuz malum...". böylece yollar ayrıldı.

    okan buruk'un yerine mutlu topçu göreve getirildi. kiralanan oyuncular kulüplerine döndü, diğer oyuncular bonservissiz ayrıldı. neredeyse bonservis ücreti verilmeden transfer yapıldı... yokluktan oynayan, süper lig'in (konsantrasyon düşüklüğü ve markaj özensizliği sebebiyle) en kötü stoperi gilles binya (bu arada kendisi aslında bir ön liberodur), yılların emektar sol beki şenol can (kardeşimle fifa 15 oynarken, şenol can'ın bir konsol oyununda asla kadroda yer almaması gerektiğini, hiçbir numarasının olmadığını, hayatımda hiç gol attığını görmediğimi içeren nutkumun son cümlesine tekabül eden bir anda şenol can; takriben 26 metreden muhteşem sağ ayağıyla bir vole yapıştırıp topu ağlarıma göndermiş, bu duruma kahkahalar atan kardeşim, neyse ki maçın devamında kasları gevşediği için defansta büyük açıklar verip kaybetmişti), süper lig'in en az gilles binya ve musa nizam kadar kötü oynayabilen tek stoperi mehmet sedef (kendisi aslında bir sol bek de değil), orta alanda büyük bir yük kaldıran, istikrarlı chico, bir istanbul büyüğünde oynayabilmiş olmasına en az yiğit gökoğlan ve mahmut hanefi kadar anlam veremediğim gökhan süzen, 2. yarının altıncı adamı luis leal takımdan ayrıldı.

    gidenlerin yerine daniel larsson, anton putsila, marçal gibi oyuncuların geldiğini okuyunca gaziantepspor'un hedef büyüttüğünü düşünmüştüm. lakin larsson, bıçkın günlerini fazlasıyla aratıyor, putsila -belki de haklı bir nedenle- yeterince şans bulamıyor. marçal ise halihazırda süper lig'in sol bek standardının üzerinde...

    velhasıl, gaziantepspor'un yeniden yetersiz bir kadrosu var. iki sezondur takım, mental olarak dağılmaya çok müsait. şuana dek, iyi-kötü bir arada durabiliyorlar. dün gençlerbirliği deplasmanında 9 kişi kalıp, buna rağmen 2 gol bularak 1 puan aldılar. geçen yıl okan hoca kadar, merkezde chico'nun da birliktelik ve ciddiyet açısından takımı önemli etkilediğini düşünüyordum.

    bu sezon, başta istekli görünen larsson, alelade bir oyuncuya dönüşmeye başlayan ve dün sorumsuzca kırmızı kart gören john chibuike, yine dün atılan gbenga arokoyo, geçmişte benzer vukuatları hiç de az olmayan elyasa süme, elyasa'nın tam tersi; fazla yumuşayabilen ognjen vranjes, pasaportu nedeniyle bu cemaate derhal dahil olabilecek abuda gibi tehlikeli oyuncuları var.

    takım gol yollarında muhammet demir'e bağımlı. 1.5-2 aydır sakat olup, dün sahaya dönerek gol atan demba camara'nın skor katkısı yapmasa da etrafı dağıtmasına, rakibi yormasına, fiziğine kesinlikle ihtiyaç var. bu arada iki hafta içinde gaziantep önce fenerbahçe'yi konuk edecek, ardından dipteki eskişehir'e gidecek. tehlikeli bir fikstür...

    dün 9 kişi ile alınan 1 puana rağmen gaziantep son haftalarda ipte yürüyor. muhammet demir'in arkasındaki oyuncular oyun içinde yok olabiliyor ve fena gitmeyen orkan çınar'la, takıma yeniden katılan demba camara yeterli olmaz. daha dominant oyuncular, daha yüksek bireysel performanslar gerekli. mutlu hoca muhakkak chibuike, larsson, putsila üçlüsünden verim almalı. belki üçünün de forma girmesi bir hayal ama birinin 5-6 haftalık, birinin tam sezonluk formu ortaya çıkmazsa gaziantep herhangi bir kıvılcımla yanabilir.

    son olarak, devre arası mümkünse 1 merkez + 1 kaliteli ön oyuncu alınmalı / kiralanmalı. merkezde erdem şen, abuda, bu halde dahi çok az süre alabilen muhammed ildiz ve bir istanbul büyüğünde oynayabilmiş olmasına en az yiğit gökoğlan, mahmut hanefi ve gökhan süzen kadar anlam veremediğim abdülkadir kayalı ile sezonun bitmesi çok zor.
hesabın var mı? giriş yap