• duygusal bir hardal çalışması... nasıl ne zaman albumunun son parçasıdır. sozlerini de yazayim tam olsun *

    gece vakti, gitar çalmak
    nerden geldi aklıma x2
    bilmezdim, insan geceleri
    düşünürmüş sevdiğini x2
    bu gece, anladım sevgiyi
    görür görmez sevdiğimi..

    solo

    ne olurdu, eski günler
    tekrar geri gelseler x2
    bak dinmiyor sensiz göz yaşlarım
    sensiz sabah olmuyor x2
    dinle, bu gece bir umut var içimde
    bana geri döneceksin..

    solo
  • bir şekilde stairway to heaven'ı andırıyor.
  • bir behcet necatigil şiiridir.

    erkekler evlere çekildi çoktan,
    katran gibi camlara yapıştı perde.
    göreyim sıkıntıyı sav başından
    gel de dolaşma caddelerde.

    kale her zamankinden korkunç:
    gece vakti, karlar altında, kışın.
    üzüyor mu seni delikanlı,
    yollar gibi sokaklarda kalışın?

    yine yarın benimlesin bekleyiş,
    gelmedi posta treni!
    bu berbat düşünceler saatinde;
    tanrım, başıboş bırakma beni.
  • yerli ve milli "while my guitar gently weeps"

    hardal - gece vakti
  • cok guzel be! dinleyin. boyle guzel muzikler yapilmis ulkemde. ah ah...
  • en iyi yerli rock müzik gruplarından biri olan fakat kıymeti bilinmemiş hardal'ın çok güzel şarkısı. ismi gibi gece vakti dinlenince etkisi bir başka. yaklaşık kırk sene önce kısıtlı imkanlarla yapılan güzelim müzik nerede, şimdiki ne idüğü belirsiz işler nerede.

    gece vakti
  • türk ceza kanununa göre (madde 502) güneşin batmasından bir saat sonra başlayıp güneşin doğuşundan bir saat öncesine kadar geçen süre.
    bazı suçlarda (mesela hırsızlık) cezayı ağırlaştırıcı sebeptir.
  • tck da tanımlanmakla beraber cmk kapsamında yapılacak aramalarda kısıtlama getirilen hüküm.

    şöyle ki, hakkınızda hakim veya mahkeme tarafından verilen bir tutuklama kararı yoksa veya siz herhangi bir adli yakalamadan firari değilseniz, gözaltındayken ve tutukluyken firar etme gibi üstün becerileriniz yoksa, suç üstü halinde iken tespit edilmemişseniz, veya yaşadığınız yerden acil yardım çığlığı gelmiyorsa, gecikmesinde sakınca bulunan '' kaçma şüphesi, delil karartma ve benzeri) bir hal yoksa, konutunuzda, iş yerinizde ve kamuya kapalı alanlarda '' arama'' faaliyeti yapılamaz.

    keza yine bu vakitlerde işleyeceğiniz suçlarda cezayı artırıcı bir unsur olarak karşınıza çıkabilir.

    türkiye de pek sallanmasa da gece vakti aramalarında yapılacak işlemler sınırlı ve koşula bağlıdır.

    literatürde ki şafak vakti operasyonları gece vakti süresinin bitmesinden hemen sonra yapılan işlemelere atıftır.
  • eskiye özlemi bu kadar anlatabilen bir şarkı çok azdır galiba benim için.o kadar kaliteli bir armoni işliyor ki damarlarınıza.bas gitar riffleri zaten yorumsuz.çok iyi bir şarkı.çok güzel bir eserdir bu dünya için...
  • bu şarkıyı hayatımda üç kişiyle paylaştım, ilki bir kaç yıldır uzak yaşıyor benden. zamanında çok şey paylaşmış, çok gülmüş çok üzülmüştük ama gereğinden çok daha fazla uzayan ve olmaması gereken bir hale bürünen bir ilişkiydi ve bitti. şu an nerede ne yaptığını bilmiyorum merak da etmiyorum.

    diğeri çok değer verdiğim bir arkadaşımdı, abisiyle çok samimiyetimiz vardı ki abisi benden 7 8 yaş büyüktür en az ama beni kendi arkadaşı gibi görür ben de onu abim gibi görürüm. kız kardeşi olan bu arkadaşım da hayatımızın karşılıklı birbirinden bağımsız en kötü zamanlarından birinde birbirimize destek olmamız, birbirimize dayanak olmamız sebebiyle değerli bir insandır benim için. eskisi kadar görüşmeyiz ama en kötü ayda bir telefonlaşırız bir iki saat sohbet ederiz.

    sonuncusuyla 2022 sonu gibi falan tanışmıştık yanlış hatırlamıyorsam. benim o zamanki en yakın arkadaşımın onun en yakın arkadaşına abayı felaket halde yakması sebebiyle ortamlarımız birleşti, onların ilişkisinin başlamasıyla da sürekli görüşmeye başladık. sürekli çocuk gibi birbirimize sataştık haftalarca ama o satışmalar bana o kadar güzel geliyordu ki. cilve ve triple karışık siktir git demeleri hala arada kulağımda yankılanıyor. maraş depreminin olduğu an onunla konuşuyorduk whatsapptan. mesajımın tek tıka düştüğü an farkettim benim için ne ifade ettiğini. üç gün haber alamadım ve yani bu nasıl anlatılır bilmiyorum ama ben o üç günü bir ayda yaşadım. onun ve ailesnin sağlıklı ve güvende olduğunu öğrendiğim andaki mutluluğum gerçekten hayatımdaki en farklı sevinçlerimden biriydi.

    sonrasında istanbula yakın bir yere geldiler ailece biz de istanbuldan onu görmeye gittik günübirlik, o günün akşamı bizim sohbetlerimiz farklı bir boyuta dönüştü ve benim bütün düşüncelerimi korkularımı sevinçlerimi gerçekten filtresiz paylaşabildiğim tek insan oldu. benim kendimi yeterince verimli kullanamamam üzerine gece dörtte verdiğim bitmez tükenmez bir ağlanma sekansıma gerçekten her mesajıma mantıklı makul cevaplar vererek benim o krizimi sakinleştirdi. aslında mevzu onun mantıklı konuşması değil onun konuşmasıydı. sadece onun dediklerini dinlemek sakinleştirebildi beni. ki çok öyle mental breakdown'um olmaz ama olduğu zaman gerçekten şiddeti çok yüksek oluyordu.

    ben ona karşı olan duygularımın karşılıksız olmadığının farkındaydım zaten o ana kadar da. sürekli birbirimizle şaka yollu flörtleşiyorduk ama bunun şakadan çıkıp gerçekten birbirimize bakakaldığımız anları da oluyordu. bir iki kere de uyardı olm yaciveyt bak uçuruma gidiyoruz farkındasın değil mi diye. uçalım ne olur ki dedim ben de. finalde ben uçurumdan aşağı uçan taraf oldum boku bokuna. insanların temiz olmayan niyetlerle sorduğu sizin aranızda ne var soruları o kadar bunalttı ki onu bizim aramızdaki bu şeyin artık bir tık durması gerektiğini söyledi bana. ben de o nasıl mutlu olacaksa öyle olması gerektiğini söyleyip kabul ettim.

    sonradan düşündüm, abi ben niye başkaları yüzünden beni bu kadar anlayan bu şekilde sakin tutabilen ve gerçekten beni arkadaşça ya da romantik bir anlamda seven bir insanı kaybediyorum? çok manasız yani hiç bir manası yok. içimden gelenleri söylediğimde çok geç olmuştu zaten. o günden beri de bugüne kadar sadece denk geldiğimiz yerlerde selamlaştık kafa sallayarak, bugün de baş sağlığı için aradı, her zaman arayabilirsin beni biliyorsun değil mi dedi.

    ya evet biliyorum, gerçekten gecenin üçünde arasam yine sakinleştirir beni, yine dinler yine dinletir bana bi şeyleri ama ben arayamam ki. nasıl arayayım ne diyeyim. bunu da biliyor, huyumu da biliyor ama hiç bir adım da atmıyor. ben de en son bu şekilde mutlu olduğunu kabullenip sustum kendi kendime.

    uzaktan ne zaman görsem yüzündeki o kırgınlığı görüyorum ve bunun benimle hiç bir alakası olmadığını da biliyorum. sormak istiyorum kuduruyorum yardım edemediğim için yanında olamadığım için ama yapabileceğim hiç bir şey yok şuan.

    bu şarkı da sürekli onu hatırlatıyor bana. onunla ilgili gerçek hislerimi ilk farkettiğim gece çalıyordu bu şarkı. buruk bir şarkı benim için ama güzel hatıraları yaşatıyor.

    çok konuştum hadi gidin yatın uyuyun.
hesabın var mı? giriş yap