gelevera deresi

• bazı ekşi sözlük yazarları tarafından ''yüzünden silinmesin bıçağımın yarası'' ifadesinden dolayı şiddet içerikli olduğu iddia edilen türkü. dinleyenlere de maganda demiş terbiyesiz.
  
  bu türkünün yazıldığı bölgede, iki aşığın birbirlerini görünce yüzlerinde oluşan mahcup gülümsemeye ''bıçak yarası'' denir. şimdiki gibi starbucks'ta buluşulmuyor o zamanlar. bağdan, bahçeden dönerken anca göz göze gelinebiliyor. kişinin yüzünden de kolay kolay silinmiyor o gülümseme. bıçak yarası gibi belli oluyor, gizlenemiyor. oradan gelen bir ifade bu.
  
  fransanın bilmem ne köyünün halk türküsü olsa bilirsiniz ama kendi memleketinizden haberiniz yok. çok yazık gerçekten. ekran görüntüsü falan almadım, kaçar gider büyük ihtimalle. neyse en azından bu entrynin yazılmasına vesile oldu. bilmeyenler öğrenir.
• karadeniz insaninin kokeni ne olursa olsun ne kadar psikopatlasabileceginin kaniti olan turku. kotu anlamda kullanmiyoruz tabi kelimeyi, yanli anlasilma olmasin.
  
  ilk 4luk hadi gene normal, allahindan bul, allah belani versin falan diyor. ama ikinci dortlukte adam cildiriyor, bir anda yuzunden silinmesun bicagumun yarasi diyor. e yuh ama, facayi atmisin kizin suratina , ustune bir de oyle kalsin diyorsun. insan acir be; merhamet eder.
  
  sonra gene insafa gelip, "bak ben agliyorum, dusunsene beni biraz" diyor. eh, karadenizliden beklenecek bir ruh hali, duygu dunyasi.
• kazım koyuncu'yu düşünürken artık hatırların başucunda çalacak şarkıdır bu. en güzel o söylerdi bu şarkıyı. karadeniz'in haşin delikanlısının ruhunu ne güzel de anlatır bu şarkı. duyguların adamıydı o, onun için başarmak demek, albümlerinin yüzbinler satması değildi. aynı duyguyu paylaştığı insanların "yüreğine dokunabilmek"ti. bunu yaptı sonuna kadar. hatta öyle bir dokundu ki, gözlerinin izi duruyor hala.
  
  kazım'ı uzun saçları vardı. gitar çalarken önene düşerdi, düzeltmezdi bile. tedavisi sırasında döküldü ya hepsi; inanıyorum ki boşa gitmedi o saç telleri. her biri bir sevdiğinin omzuna düştü. bir tanesi bende, gitarımın teli oldu.
  
  "hiç mi düşünmedun sen, sevdiğin böyle ağlar" diyorsun ya, sen düşündün kazım, hatta çok düşündün.
  
  o ölmeden birkaç gün önce yazmıştım şu sözleri sözlüğe ve sitesine: "ah be güzel kazım abim, sen söylüyorsun ya o memleketin gibi asi şarkıyı, "ben seni sevduğumi dünyalara bildurdum" diye. biz seni seviyoruz, herkes bilsin. ve ne olursa olsun, canın sağolsun...
  kazım'ın bir şarkısı var son albümünde, dinlerken insanı o kıyıya, o yalnızlığa, o aşka götüren, "denizde kararti var bu gelen kayik midur / ben özledum yarumi ağlasam ayip midur" diyen bir şarkı... yok yok, ayıp değil. nazım hikmet'in dediği gibi, "tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da / hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil." biz senin sevdana inanıyoruz kazım. bu yüzden hiç ayıp değil bu yaptığın."
  
  sevdan sevdamızdır. sen çok güzel bir çocuktun kazım; ve seni hep uzun saçların ve gülümseyen yüzünle hatırlayacağız. bir de şarkıların çalacak sonsuza kadar, içsesimizde. haa, "trabzonspor'un şampiyonluğunu görmeden gitmem" diyordun ya; biz devraldık bu mirasını. seneye şampiyonuz inşallah.
• "bıçağumun yarası" kısmının mecazi bi anlatım olduuna inanmak istediğim şarkı.
• (bkz: aglatan sarkilar)
  3-5 saniye icerisinde gozleri doldurma gucu vardir sarkinin.
• sözlerini de yazalım tam olsun.
  
  koyverdin gittin beni, allah'ından bulasın.
  kimse almasın seni, yine bana kalasın.
  sevdiğim senin aşkın ciğerlerimi dağlar.
  hiç mi düşünmedin sen, sevdiğin böyle ağlar.
  
  gelevera deresi iki dağın arası,
  yüzünden silinmesin bıçağımın yarası.
• her ne kadar gidene gitme deme meşrebinde olunmasa da aksine yolun açık olsunculuk oynansa da, iki duble rakıdan sonra "kimse almasın seni, yine bana kalasın" dizesinin üstüne üstüne basılır.
• "can"dan kopup "canan"a varan türkü,zira canan yok ise can gerekmez
• gecenin bi yarısı tesadüfen radyoda dinleyip aşık olunan psikopat türkü modeli.
  aranjmanı, hissi filan süperdir.
• ne zaman shuffle yapsam, ne zaman şu şarkı denk gelse şeytan diyor, her şeyi bırak, kapat şu lanet bilgisayarı da, otur ağla.