• bu filmde türkan şoray'ın adı behlül'dür. ediz hun yani iskender ile ilk tanışmalarında, şöyle bir diyalog geçer:

    -adım behlül ama, arkadaşlarım bana eylül der.
    -ben size behlül diyeceğim, hiç değilse mevsim değil insan adıdır.

    asdfghgdfsd yarıldım sabah sabah.
  • nasil her cocuk kucukken cocuk kalbi iskencesinden gecmekle yukumluyse, bu kitap da ergenlik cagindaki genc kizlara bir takim romantik ruhlu yetiskinler tarafindan verilir, ahhh oku artik buyudun cok seveceksin diye dayatilir. kitapta bol bol kilik kiyafet tasviri vardir oncelikle adeta stil hissiyatimiz gelissin kaygisiyla yazilmistir ve her nedense surekli herkesin sac modeli bahis konusu olur, mesela okulun flas kizi turuncu saclarini ortaya cikartan dar ve yesil bir kazak giymistir, veya beatrice hanim kuzguni siyah saclarini daha da parlaklastiran mor bir elbiseye burunmustur. beni en cok iskillindiren ise beatrice isimli kizimizin yuzunun surekli yurek bicimli olarak tasvir edilmesidir, o zaman da cozememistim nasil oldugunu halen de emin degilim ne demek istenmisti.

    koca kitaptan bir bunlar kalmis aklimda.
  • ayni isimli turk filmi ayni zamanda turkan soray ile hulya kocyigit'in birlikte oynadigi tek filmdir.
  • kitabın can yayınları basımında erdal öz'ün nihal yeğinobalı ile yaptığı söyleşide yazarın kitabı okulunu bitirip,üç/dört roman çevirdikten sonra yirmi bir yaşında yazdığını öğreniriz ki üç yüz seksen altı sayfa insanı imrendirir...
    ayrıca her ne kadar "50li yıllar amerikan edebiyatındaki sevişme ölçüleri"ni tam bilmiyorsam da beatrice ile gabriel'in bir türlü ileri gidemeyip,biraraya gelememe sebebi olarak evliliğini göstermesine bakarak, "kitabın yazarı amerikalı olsaydı adam evliymiş mevliymiş demezdi" diyip yazarın türk olduğunu anlamamışlar mı? *
  • sozde, "vincent ewing" tarafindan yazilan ve nihal yeginobali tarafindan cevrilen, halbuki ny'nin (17) yasindayken yazmis oldugu mor kapakli, her genc kizin basina gelen turden bir kitap. bu duruma: "fictitious translation," denir (bkz: gel basicam).
  • okurken hayalimde ediz hun, türkan şoray ve hülya koçyiğit ile değil bambaşka tiplerle canlanan, muazzez tahsin berkant, kerime nadir romantizmi kokan, çarçabuk okunup hatırda bir satırı değil silüeti kalacak olan nihal yeğinobalı romanı.
    ilk baskıya çıkış hikayesiyle ilgimi çeken kitap diyebilirim.
  • ben bu kitabi okurken hersey gozumde cok guzel, romantik bir sekilde canlanmisti. oyle ki, en sevdigim kitaplardan biri olmustu hep. ama sonra gorduk ki bu kitabin gercek versiyonlari da olabiliyormus. iste o zaman buyusu gitti, sogudum kitaptan.
  • lise hazırlıktayken kütüphanede bulmuş, ilk sayfasında "bu kitabı elinde tutan kişi, tereddüt etme ve oku bunu, çok beğeneceksin" yazısını görüp okumaya karar verdiğim kitap. sonra tüm sınıf okumuştu... o zamanlar etkilenmiştik ama şimdi için bir şey söylemek güç.
  • bahsedilen türk filmi yönetmen nevzat pesen tarafından 1963'te çekilmiştir. o yıllardaki sanat çevresinin hayranlık duyduğu fransız etkisi filmde yer yer kendisini göstermiş ve de o yıllardaki türk filmlerinde genelde tabu olan erotik sayılabilecek bazı sahneler (yatılı kızların okulda biraradayken, yalnızken bazı görüntüleri kastediyorum) 2005'te seyredildiğinde hoş bir vintage etkisi yaratmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap