• hiç bir oyun yoktur ki bu oyun kadar tarihsel olarak doğru olsun.. iki başlık altında incelemek gerek:

    1. hiç kimse ama hiç kimse asya'nın tek sahibi olamaz:

    tamam asya harika. her şeyin ortasında ve turn başına 7 asker veriyor, ama allah aşkına kim ele geçirdi ki? özellikle rusya bölümünde kim tutunabiliyor? haritanın tam ortasinda olduğunuzdan acaip göze batiyorsunuz ve insanlar size dalmak için firsat kolluyorlar "aman kamçatkada az askeri kalmiş hemen alaskadan dalayım" demeyeniniz var mı aranızda? hal böyleyken allah aşkına napolyon ve hitler ne ariyordunuz rusya'da? ne güzel dünya'yı ele geçirebilecekken gidip asya'da yok olmak neden? gençliğinizde hiç mi gizli hedef, risk oynamadınız?

    2. avusturalya'ya sahip olan kazanır:

    kesin ve mutlak kural bu.. filipinler yık asker, üret babam üret.. turn'de sadece iki asker mi? sorun değil 20 turn sonra 40 asker.. filipinler, doğu avusturalya seninse olay bitmiştir.. ilk dünya savaşında filipinler kimin? ingiltere'nin.. çanakkalede yok olanlar falan? avusturalyalilar.. savaşı kim kazandı? avradını sevdiğimin ingilizleri.. hop gel ikinci dünya savaşına.. filipinler japonların elindeyken kim kazanıyordu ? naziler tabii ki.. peki filipinleri muttefikler geri aldiginda ne oldu? hitler bir çukurda kendisini yaktı ve japonların başına atom bombasi indi.. kahretsin bu kadar net bir şeyi niye kimse görmüyor?
  • küçükken oyundaki haritanin gerçeğe uymadiği gerekçesi ile annem tarafindan oynamamin yasaklandiği kutu oyunu
  • bir arkadaşıma gavuristan'dan gelen risk oyununu görünce moralim bozulmuştu ama. biz yıllarca dandik plastik üçgenlerle debelenirken adamlar minik süvariler, toplar, topçular ve de piyadelerle oynamış meğer. üstelik haritası da çok afiliydi. bizimki çok acıklı kalıyordu yanında.
  • genelde avustralya'dan baslayip ordan asya'ya ve daha sonra da tum dunyaya yayilma politikasi guderim.. yildirim gibi hareket eder, kanuni gibi sokarim..
  • süfer bi oyundu; kutulu oyunların en güseliydi diyebilirim; yakutsk kamçatka gibi o zamana kadar adını duymadığım yerleri alırdık...
  • kolay kıtaları almak için güney amerika ve avustralya da yıgınakların 10 a hatta 13'e vardıgı; birisi kıta kirası almaya ba$layınca "kıta kirasını boz" diyaloglarının ortama yayıldıgı, "sen bana saldırma ben de sana saldırmıcam" paktlarının organize edildigi, açıktan i$birligi yapılırsa kalan oyuncuların birle$mi$ milletler kimligine bürünebildigi oyun. zevki ve stratejisi büyüktür.
  • bu guzide oyunda kita puani alamayan babayi alir. kitalarimiz su sekilde:
    asya: hic kasilmamasi gereken bir kitadir.genelde ilk kez oynayanlar asyaya sulanir.
    avrupa: zor..cok zor..cok kaypak bi adam olmaniz lazim etrafinizdakilerle anlasmak icin.
    afrika: kolay bi kita aslinda.amma velakin guney amerikadaki elemanla anlasmaniz varsa ve elemanin
    ulke almasi gerekiyosa yan basarsiniz(genelde kuzeye cikmak yerine afrikaya dalar burdakiler).ve tabi avrupa tehlikesi var.
    kuzey amerika: super kitadir saglam asker alirsiniz. 1 komsuyla anlasip digerlerine karsi kendiniz korursaniz cok
    saglam ordu yaparsiniz.ama denk getirmek lazim tabi.
    avustralya: kimse bulasmaz burda size.kotu tarafi orda buyuyup gelisene kadar oyun bitebilir.eger bitmezse buyuk ihtimalle siz
    kazanirsiniz.
  • bu oyunu 4'den fazla kişi oynuyorsanız, izlenilecek en iyi strateji ukrayna/afganistan dolaylarında asker yığıp, her el etraftaki tek asker bulunan bölgeleri işgal ederek risk kartı almak, ve böylece sessiz sedasız büyümektir. bu şekilde sataşana bir şey kazandırmayacağı için sataşılmayacak, sataşılmadıkça da büyüyen bir ordunuz olacaktır. millet kıta almaya ya da alınan kıtaları bozmaya uğraşırken bir de bakarlar ki siz malı götürmüşsünüz.

    bu taktik en iyi 5 oyunculu oyunlarda işler. zira 6 kişilik oyunlarda saldırılacak 1 askerlik bölge sayısı az olur. izlenilecek rotayı çok iyi öngörüp ona göre uygulamaya koymak gerekir. 4 kişilik oyunlarda ise ortalık yayla gibi olsa da, tam siz semirmişken zırtapozun biri görevini tamamlayabilir. kıl olursunuz. 3 ve daha az kişilik oyunlarda ise malesef bu taktik mümkün değil. yoksa 3. el biri görevini tamamlar, yahut diğer oyuncular aralarında kıtaları paylaşıp sizin kökünüze kibrit suyu eker. velhasıl olmaz.

    bu taktiğin en önemli bileşenlerin biri de tank-top-asker kombinasyonunu bulana kadar asker almamaktır (ya da tabi 5 katı biriktirip zorunlu kalana kadar). stratejik noktalarda kritik savaşlara girilmeyeceği için zaten asker kaybı çok olmayacaktır, bir de üstüne 10ar 10 ar gelirse askerler, baldır, kaymaktır.

    tabi bu taktiğin de zayıf noktaları vardır. mesela görevi sizi yok etmek olan biri varsa, ve bu kişi daha ilk turdan avustralyayı veya afrikayı kontrol etmeye başlayıp ilk tank top-askeri sizden önce almışsa daha ilk ellerde sizi haritadan silebilir, ya da o yapamasa da elinizdeki risk kartlarına göz diken başka bir rakip son darbeyi vurabilir. bu tabi küçük bir ihtimal. bir de daha kıl edici olan elinizde ilk defa toplu güç olduğu sıralarda hırpalanmış diğer rakiplerinizin kıta bozma görevini size bırakmaları. mesela yapmışsın ukrayna'da 30 asker, afrika veya kuzey amerika'daki kıta bozma işlemi direk sana kalır. burada da kimi zaman kıtaları bozmak gerekir. ama eğer kıta bozabilecek başka biri varsa yapmak gereken ileri görüşlü davranıp kendi yolunu tıkamaktır. (mesela ordunuz ukrayna'dayken izlanda'da tek bir askeriniz varsa kimse sizden kuzey amerika'yı bozmanızı beklemez, çünkü geçemezsiniz. dolayısıyla başkası bozar vs.)

    bu taktiği aslında önceden yazan bazı arkadaşlar da farketmiş fakat ismini doğru koyamamışlar. "doğu avrupa'yı alanlar küllerinden doğuyor" gibi mistik ifadelere bağlamışlar. olayın özü budur yoksa.

    bir de kıta değerlendirmesi:

    avustralya; her ne kadar klasik gibi gözükse de kötü bir kıta değil. istikrarlı. alması ve elde tutması kolay. burada açılması zor gözükse de rakiplerin gelmesi için de aynı durum söz konusu.
    afrika: underrated bir kıta. aslında sadece 2 açık noktayı koruyarak 3 asker elde edilmesi, ve her yere yakın olması nedeniyle iyi bir seçenek.
    kuzey amerika: her ne kadar fiyat performans oranı (3 açık nokta, 5 asker) iyi olsa da burayı alana iyi gözle bakılmaz. hemen kıtası bozulur. buradan oyun sonu hariç istikrarlı bir biçimde asker alabiline rastlamadım ben henüz.
    güney amerika: bu da overrated bir kıta. alması kolaydır, tutması da kolay görünür ama değildir. hele kuzey amerika kıtasına hakimiyet kurmak isteyen biri için "ha orta amerika'yı almışsın, ha venezüelayı, yılanın başını küçükken ez" diyerek direkt bozulur. ayrıca kuzey amerika veya afrikayı kontrol eden birinin sonraki zıplama noktasıdır. dolayısıyla onları da bozman gerekir sürekli. bütün bunlar iki asker için. değmez.
    asya ve avrupa: ne denilebilir ki? alsan elinde tutamazsın, ayrıca tutsan kaç el tutacaksın?

    ha tabi bu yazdıklarım ikili anlaşmaların olmadığı ve standart kuralların geçerli olduğu risk oyunu içindir. zaten ben risk oyunlarında piyasayı dengeleyen bir görünmez el olduğuna inanırım. özellikle 3 kişilik world domination oyunlarında gözükür bu. kimse en güçsüze saldırmaz. oyun da uç bir şans olmadıkça sonsuza kadar sürer.

    bir de oyun bu eh nihayetinde. çok ciddiye almamak lazım. ne kardeşler gördüm birbirine gireceklerdi. kaybetseniz de sinir olmamak, ya da sinir olmamış gibi gözükmek lazımdır. zira oyunun en zevkli kısmı kaybedenle dalga geçmektir. halbuki siz de bu kendinizle dalga geçme seansına katılırsanız karşı tarafın hevesi kursağında kalır. aslında en büyük risk taktiği de budur.
  • kamçatka için büyük ve turlar süren savaşlar dönebilen oyundur. taraflar "adı yeter ulan, kamçatka benim olmalı!" diyip birbirlerine dalabilirler.
  • küçükken abilerimle deli gibi oynarken, bi kaç tur içinde bütün ordularını kaybeden ben ağlamıyayım diye, bana madagaskar'ı verip** mutlu olmamı sağladıkları oyun.
hesabın var mı? giriş yap