• (bkz: #8526019)

    gümrük birliği türkiye'nin dış açığının sebebi değildir. örneğin, ocak ayı dış ticaret verilerine göre, türkiye'nin dış ticaret açığının % 60'ı rusya ve çin'den kaynaklanıyor. bu ülkeleri de iran, isviçre*, güney kore, abd ve almanya takip ediyor.

    lakin almanya'nın açıktaki payı az ve azalıyor da. euro-dolar paritesinin elverişli olması bizim işimize yarıyor. ingiltere gibi bazı ab ülkelerine karşı dış ticaret fazlası bile verebiliyoruz. aslında bu durum türkiye gibi rekabet gücü çok zayıf olan bir ülke* için başarı ve eğer rekebet gücümüzü tesis edersek avrupa'ya olan ihracatımızı patlatabileceğimizin göstergesi.

    rusya : bu ülke ile açığımızın nedeni bu ülkeden enerji ithalatı yapmamız. bu açığı ancak nükleer enerjiye geçerek engelleyebiliriz.

    iran : bu ülke ile de açığımızın nedeni bu ülkeden enerji ithalatı yapmamız. lakin iran aynı zamanda türkiye'ye karşı inanılmaz gümrük duvarı uyguluyor. bu durumun acilen müzakere edilmesi gerek. ben sana satayım sen bana satma olmaz. hatta bu ülke ile mal karşılığı gaz ve petrol alımı gündeme getirilsin.

    isviçre : bu ülkeye karşı verdiğimiz açık dehşet boyutlarda. dehşet olmasının sebebi, açığın büyüklüğü değil, orantısızlığı. yekün içinde fazla tutmasa bile (gerçi üçüncü sıradalar), bu ülkeye ihracatımız, ithalatımızın yanında utanç verecek kadar az. işte bu konu üstüne durulması gereken bir konu. gümrük birliğine karşı çıkanlar, bu tabloyu iyi incelesin. neden italya veya almanya ile başa başız da (veya ingiltere'ye fazla veriyoruz da) hemen ortalarındaki isviçre ile böyle dehşet bir açık veriyoruz acaba. şunu anlayın, bizim onlara sattığımız malları onlar başka yerden alabilirler (bulunmaz hint kumaşları satmıyoruz) ama onların bize sattıkları mallarda bizim tercih hakkımız pek yok. zira onlar bize teknolojik ürünler satıyorlar. gümrük birliğine üye olsak da olmasak da biz onlardan bu ithalatı yaparız. ama aramızda gümrük vergisi söz konusu olursa, onlar bizimle yaptıkları ticareti, başka ülkelere çok rahatlıkla kaydırabilirler. gümrük birliğinden çıkarsak, bu ülkeler ile olan ticaretimiz de, isviçre örneğine dönecek.

    güney kore : bu ülkeye verdiğimiz açığın sebebi teknolojik zaafiyet.

    abd : bu ülkeye verdiğimiz açığın sebebi pazarlama zaafiyeti ve bu ülke pazarı hakkında şirketlerimizin bilgisiz olması. halbuki, eğer ciddi bir organizasyon yapılırsa, abd'ye karşı dış ticaret fazlası verebiliriz. abd ulan bu, dünyanın en fazla dış ticaret açığı veren ülkesi. ayıp be, bunlar bile bize fazla veriyorlar.

    http://www.milliyet.com.tr/…/03/08/son/soneko04.asp
  • ab üyesi olmayıp, gümrük birliği üyesi olan ülkeler,

    - san marino,

    - andorra,

    - monako,

    - türkiye

    mk sanki dünya kupası elemeleri 5.torba
  • bir futbol takimina rahatlikla konulabilecek isim
  • ülkelerin kendi içlerinde bütün gümrükleri kaldırdığı ve diğer ülkelere ortak gümrük tarifesi uyguladığı birlik. (bkz: ab)
    ayrıca (bkz: ortak pazar)
  • yerli malı haftası gibi bi olguyu yurdumun insanına unutturan, belki de oluşturan? yapı..

    (bkz: marka)
  • 6 mart 1995'te imzalanan anlasmayla, turkiye'nin de katildigi ticari birlik..turgut ozal'in, avrupa birligi'ne uye olamayacak olsak da, gumruk birligine mutlaka girmeliyiz mantelitesiyle, ab'ye uye olmayip, gumruk birliginde ismi gecen ilk tek ulke turkiye olmustur. bunun sonucunda, ab'nin yuruttugu politika turkiye'yi gerek olumlu, gerek olumsuz etkilemekte, fakat turkiye tam uye olmadigi icin bu kararlara katilma veya veto etme hakki yoktur, sadece gerekenleri yapip, alinan kararlara uymasi gerekmektedir ki bu da tek yanli baglanma anlamina gelir..
  • bir entegrasyon projesidir. ab'nin temelinde yatan çevrel ekonomilerin merkez ekonomilere eklemlenmesi yöntemlerinden biridir.

    türkiye için ise durum akılalmazdır. özetle; türkiye tüm gümrük vergi mevzuatını ab ile uyumlu hale getirecek fakat bu gümrük mevzuatının belirleneceği komisyonlarda söz hakkı sahibi olmayacaktır. mesela ab uganda ile ilgili gümrük mevzuatını düzenlerken türkiye'ye hiçbir şey sormayacak, şartlar aleyhine bile olsa türkiye sesini çıkaramayacaktır. ne için hep bir gün ab'ye gireriz ümidi için.
  • serbest ticaret ile kalkınma olmaz, önce üretirsin sonra satmak için serbest ticarete yönelirsin. seneler önce vizyonsuz türk siyasetçilerinin yutturduğu neo-kapitülasyondur.
  • türkiye ile avrupa birliği arasındaki gümrük birliği için bir antlaşma falan imzalanmamıştır. avrupa ile olan gümrük birliği, türkiye ile avrupa topluluğu arasında oluşturulan ortaklık konseyi kararının sonucudur. yani gümrük birliği antlaşması diye bir şey yoktur. birisi lütfen şunu başmüzakerecimize de anlatsın (bkz: #18244143)
  • 1995 yılının başlarında üyeliğimizi davul zurnalarla falan kutladığımız bir hadise. aradan 12 yıl geçti. türkiye'nin bu katılım nedeniyle yaşadığı maddi zarar milyarlarca dolarla ifade ediliyor ki bunu başbakan bizzat dile getirdi. tansu çiller'in başbakanlığı zamanında balıklama daldığımız bu birlik aradan daha 12 yıl geçmesine rağmen türkiye'nin belini büktü bile. çünkü adaletsizliklerle örülü bir kapandan başka birşey değildi. yabancı malların ülkeye girişi inanılmaz derecede kolaylaştı ki bu mallar teknolojinin en üstün nimetleriyle seri bir halde üretildiği için ucuzdu. bir anda insanlar bu mallara hücum ediverdi.

    bizim iç piyasamız yani kendi piyasamız bu malların karşısında çok fazla dayanamayarak yelkenleri suya çekti. esnafımız tükendi bitti. türkiye piyasası yabancı malların istilasına uğradı. krizlerle boğuşup durduk.halkın refah seviyesi geriledi. iç piyasada üretilen mallar alıcı bulamadı ve kendi üreticilerimiz oluk oluk kan kaybetti. oysa ne kadarda sevinmiş ve sanki bir bayram yaşıyorcasına hoplayıp zıplamıştık gümrük birliğine girerken. şimdi anlaşılıyorki biz kendi ölümümüzü kutlamışızda haberimiz yokmuş.

    elbette baştaki siyasi yetkililerin halkı yeterince bilinçlendirmemesi ve sihirli hayallerle kandırmasının da etkisi büyüktü bu çoşkuda. bizim halkımız da saf olduğu için olayın içyüzünü bir türlü kavrayamadı. dünyadaki tüm uyanık ve güçlü ülkeler iç piyasalarını korumak adına gümrük vergilerini arttırıp, mal girişlerini korkunç bir biçimde düzenleyip denetlerken biz bunun tam tersini yapıp kendi piyasamızı yabancı ülkelere peşkeş çektik. hatırlayacaksınız osmanlı devleti de kapütülasyonlarla yabancı malların iç piyasaya girişini kolaylaştırmış ve çok geçmeden de iç piyasa çökmüştü. zaten osmanlının yıkılma nedenlerinden birisi de budur. umalım da tarih tekerrür etmesin ve biz de osmanlı gibi dibe vurmayalım.
hesabın var mı? giriş yap