• insanların etrafınızda pervane olmasıdır. daha kendinizi tanıtmadan sempati kazanabilmenizdir. hayat boyunca karşınıza çıkan kapıları elinizi bile uzatmadan açabilmek / açtırabilmektir.

    güzelsen ne kadar aptal olursan ol "ay çok şekeeer :)"sindir. istersen hiçbir konuda bilgin olmasın, yaptığın cahillikler şirinlik sınıfına girecektir mesela. hani bazen erkekler zeki, kültürlü, bilgili kızları sevdiklerini söylerler ya... test edildi, o kızlar güzellik kriterlerine uygun değillerse ancak kanka mertebesine ulaşabiliyorlar.

    dahası, ne kadar ergence konuşursanız konuşun eğer güzelseniz insanların gözündeki statünüz düşmeyecektir. örnek verelim:

    güzel kız: "sek içtim acıları, su katmadım... :'("

    ve bu paylaşımı üzerine güzel kızımızın alacağı tepkiler:

    pervane erkekler: "kim üzdü seni yaa kıyamam :("
    kanka kızlar: "ay cnm yaa üzülmee bitanemm :("

    şimdi bu paylaşımı herhangi bir sosyal medya ortamında benim yaptığımı -olacak iş değil... ama yine de- düşünelim, olası tepkiler:

    erkekler: "ehahah lan bu kız da iyice kıro olmuş"
    kızlar: "öff yine mi depresyondasın yaa yeter artık"

    ben, sadece "şu sıralar mutsuzum." yazsam bile bu tepkiyi alabilirim. bu artık benim için alışılmış bir durum.

    evet, güzel değilseniz "depresyon"unuz dahi batar bu insanlara. güzel değilseniz yaşamaya bile hakkınız yoktur. * hatta utanmadan "iç güzelliğinizi göremediğinizi" söyleyebilirler size.
  • evrensel çirkinlik kriterleri olarak kabul edilen hobbit boy, dobik kilo, gözlük, diş teli, sivilce, selülit gibi unsurlardan nasibini almamış olmaktır. yüz güzelliği veya vücut güzelliği nimetlerinden birine sahip olmaktır. eğer ikisi birden mevcutsa o zaten fıstık olmaktır. güzel olmak detaylardan dertli olmaktır. misal; "güzelim ama burnum hafif kemerli", "şahaneyim ama saçlarım çabuk uzamıyor", "kirpiklerim kıvrık değil"*, "basenlerde 3,18 cm fazlam var", "adriana lima'yım ama gözümün üstünde kaşım var" vs...

    takıp takıştırmanın, giyip yakıştırmanın, tadını çıkarabilmektir. ideal güzellik ölçülerine uygun boy ve bedende kesilip biçilmiş entarilerin cuk diye oturmasıdır. tezgahtarla, terziyle boğuşmamaktır.

    güzellik kriterlerine badana boyayla, renkli lensle, takma saçla, iki seksen topuklarla, solaryumla, lazerle, enjeksiyonla, makasla, neşterle ittire kaktıra sahip olmaya çalışmak değildir güzel olmak. güzel olmaya çalışmaktır o. yani son zamanların moda tabiriyle bakımlı kadın olmaktır. zorla olmayan şeydir güzellik. işlenir ama yoktan var edilemez. yoksa yoktur işte... yoktan anlamayanlar güzellik salonlarının velinimetidir. mabudun vermediği sultan mahmut' tan beklenir.

    bir bakışta, bir çırpıda olumlu bir intiba bırakabilmektir güzel olmak... anlaşılabilmek için fazla kasmaya gerek duymamaktır. doğuştan gelen, allah vergisi nitelikler arasında bir aracıya, alet edevata, uygun ortama, zamana ihtiyaç duymayan tek özelliktir güzellik. vasat görünümlü kişilerde de pek çok nitelik gizlidir. ama adı üstünde gizlidir. o gizi ortaya çıkaracak bir şeyler gerektirir. sesi güzel olan bir şarkı patlatabileceği bir ortamda, resme yeteneği olan eline kağıt kalem geçince, müziğe yeteneği olan bir gitar bir piyano bulunca, çok okumuş gezmiş görmüş olan muhabbet ortamı doğunca, biraz zaman geçince kendini belli eder, anlaşılır, ilgi çeker, merak uyandırır, olumlu bir intiba bırakır. oysa fiziksel güzelliğe sahip olan bir salındı mıydı kendini belli eder, ilgi çeker, merak uyandırır, olumsuz bir intiba bırakmaz.

    bir çırpıda tanımlanabilmektir güzel olmak... anlatılabilmek için fazla söze ihtiyacı olmamaktır. tanıdık biri tarafından henüz tanışılmamış birine tarif edilirken laf salatasına kurban gitmemektir;
    - abi seni biriyle tanıştırcam yarın.
    - hadi ya kim? nasıl biri?
    - çok güzel bi kız.
    - büyüksün!
    kesin ve nettir güzellik, tek kelimeyle özetleniverir. vasat görünümlü kişilerin de kendilerine özgü bir güzelliği vardır. genellikle şirinlik denir buna, neşeli, hayat dolu vb sıfatlarla süslenir. vasatın da altında görünüme sahip, tipsiz kişilerin de kendine özgü bir iç güzelliği vardır*. radyolojik tetkik gerektirir, zaman ister, birine anlatılırken dolambaçlı laflara kurban gider;
    - abi seni biriyle tanıştırcam yarın.
    - hadi ya kim? nasıl biri?
    - şeker bi kız, özünde iyi bir insan, tanısan seversin.
    - neyse bakarız...

    güzel olmak; özgüven şerbetiyle yıkanmış olmaktır. pek ballıdır, pek tatlıdır bu durum. iş mülakatlarında, aşk mülakatlarında, muhabbet ortamlarındaki sidik yarışlarında işe yaradığı kesindir.

    resimlere, şiirlere ilham olabilmektir güzel olmak... seveni, arayanı, soranı çok olmaktır. potansiyel kız arkadaş olarak görülmek, aşkı, sevilmeyi, özlenmeyi, hatta sevmeden sevilmeyi, özlemeden özlenmeyi, pohpohlanmayı tatmış... hatta bıkmış... götü kalkmış olmaktır çoğu zaman... potansiyel gelin olarak görülmek, ne doktorlar, ne mühendisler tarafından istenmek de verilmemektir. altı yaşından beri hep nazikçe reddetmek zorunda kalmış olmak, "ben seni sadece arkadaş olarak seviyorum" tatavasıyla reddedilme şerefine erişememiş olmaktır. bir sevgi selinde boğulmak, bir ilgi yumağında daralmaktır. tüm bu yalakalıkları istememek yan cebine koymaktır. kalabalıklar içinde yalnız olmaktır. yazıktır...

    sadece güzel bir kız, sadece aptal bir sarışın, bir süs bebeği değil aynı zamanda zeki, kültürlü, eğitimli, kariyerli, başarılı, yetenekli, en az iki yabancı dil bilen, lider ruhlu, ekip çalışmasına yatkın, seyahat engeli bulunmayan, bulunmaz hint kumaşı olduğunu ispatlamak için ekstra çaba sarfetmek zorunda kalmak, ya da öyle hissetmektir. acıklıdır...

    tekin olmayan ortamlarda, gereksiz insanların dikkatini çekmek, tedirginlik yaşamaktır. tam da bu yüzden kıyılamaz güzel olana. kıskanılır, önemsenir, üstüne titrenir, evden alınır, eve bırakılır, eşlik edilir, şoförlük edilir, uzaklara tek başına salınmaz, kurt kapar mazallah...

    güzelliği küçümseme, güzel olmanın dezavantajlarını sıralama, bulup da bunama lüksüne sahip olmaktır güzel olmak... halbuse tipsizin biri güzelliği, güzel olanı küçümseyecek olsa uzanamadığı ciğere mundar diyor, bok atıyor durumuna düşmesi olasıdır.

    not: işbu hayvan uzun entry sebebiyle özeleştiri olarak;
    (bkz: zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış)
  • bazen en çok istediğim şeydir bu. hayır o bazenler pms günlerim değildir.

    çocukluğumdan beri "güzel olmak" isterdim ben. hiç kendimi beğenmezdim (hala beğenmem). büyüyünce evet önce şarkıcı olacaktım ama 2 katlı evin tül perdesinden sıyrılı pencereye erişmeye çalışırken hep güzel olmak isterdim. en basit anlarda durup dururken güzel olmak. bunca zamandır yaşar giderim, kimse beni tanıtmak istediğinde yahut benim için belirtici bişi demesi gerektiğinde "güzel kız" demedi. ben genelde gözlüklü kızıl saçlı, en fazla; tanımlayan bi arkadaşsa "tatlı" bir kız idim.

    şimdi badişler okuyacaktır bunu. mesaj neyim gönderecektir. "güzelsin" diyecektir. teselli için uğraşmayalım bence. kot pantolon ve tişörtle güzel miyim? değilim. saçlarım böyle dalga dalga uzun uzun mu? hayır. burnum hokka mı? cildim pürüzsüz mü? hayır. kirpiklerim ok mu? kirpiğim yok ki lan benim :( ya gözler. bildiğin kahverengi. bildik bir kızım ben.

    ama güzel olsam. keşke güzel bir kız olsaydım. bunu bazen akıllı bir kız olmaya tercih ettiğim zamanlar bile oluyor ama işte o zamanlar pms günlerim.
  • şimdi aslında benim güzel olmak mevzusu hakkında verebileceğim bir tanım yok kafamda. bilmiyorum nasil güzel olunduğunu.

    hiçbir ilişkim güzel bir kız olduğum için başlamadı benim. aldığım iltifatlar güzelliğimle ilgili değildi pek. ben hep, akıllı, zeki, mantıklı, çalışkan, analitik düşünceli,iyi konuşan, ikna kabiliyeti yüksek gibi işe alım kriterleri ile "sevildim". ha kötü mü oldu, hayır. hayatıma giren adamların hiçbirinin hakkını yiyemem, **güzel olduğumu söylemeseler bile asla çirkin hissettirmediler bana.

    ha tabi, "bir esmeralda değilim" dediysem, "quasimodo benim" de demiyorum. herhalde hiçbir adam "vay amk kıza bak amma akıllı, şu yarım saatlik sunumda nasil da verdi müşteriye ayarı" diye en az 3 yıl geçirmez güzel bulmadığı bir hatunla. hadi diyelim, biraz kilo fazlam var, biraz da özensizim; elbise ve topuklu ayakkabı ile daha güzel olabilecekken, üstümdeki pantolon rahatsa, giyip çıkıyorum. temiz pak olmayı "güzel" görünmeye tercih ediyorum. tanıdıkça güzelleşen kızlardanım belki de. güzellikle olmasa da, bir şekilde adamın ilgi alanına girdikten sonra, gerisi geliyor illa ki. **

    e bunlar nereden üşüştü peki benim aklıma... badi liste bakıyordum da, birisi aşık olmuş, pek naif methiyeler dizmiş kızın güzelliğine. saçları demiş, gözleri demiş, göğüsleri demiş, benim gördüğüm en güzel kız demiş, demiş oğlu demiş. bildiğin kıskandım be sözlük. beni en mutlu eden iltifat mesela "sen çok güçlü bir kadın"sın olmuş bu güne kadar çünkü kimse dememiş ki "sen gördüğüm en güzel kadınsın"...
    bu saatten sonra, benden güzel bir kadın nasil çıkartırım bilmiyorum ama fark ettim ki, sahilde kitap okurken mesela 2 tane apaçi gelip "çok güzelsiniz tanışabülür müyüz" dese, kitabı kapatır, gözlüğü çıkartır, "ayy ööle mi, neremi güzel buldunuz ki" falan diyebilirim mazaallah. ya da hormonlarım sapıttı yine saçmalıyor da olabilirim.

    sahi nasil demişti central bar'daki o arjantinli çocuk: "the beauty's deep inside, inside you. don't let'em bring you down, no."
    evet evet güzellik dediğin, only skin deep. * anlayana, görene, görebilene...
  • hayat oyununu easy levelda oynamak
  • bazen ciddi ciddi yasaklanması gerektiğini düşünüyorum. kadına da erkeğe de. en azından çok güzel olmak yasaklansın. ne bileyim ben. bazı insanlar çok güzel. ve o kadar güzel olmaları adil değil bence. insan kendisini devcileyin bir böcük gibi hissediyor. çevreye rahatsızlık resmen.

    güzel olmak kadına özgü de değil. çok güzel erkekler var lan. böyle bakmaya kıyamazsın. hani tek başına organlarının belli bir güzelliği yoktur belki ama, bir araya gelince muhteşem bişi ortaya çıkıveriyor. keza kadınlarda da öyle. kalıbını dök koy arkeoloji müzesine sırıtmaz. nasıl insanlarsınız siz ananız babanız size ne yedirdi nasıl genleriniz var anlamıyorum ki? pöff... insan olmak çok zor. keşke amip olsaymışım.
  • beyaz show'da şu şekilde bahsi geçti;

    telefondaki seyirci: deniz çakır'a bir sorum olacak, özel bir güzellik reçeteniz falan var mı, neden bu kadar güzelsiniz?
    deniz çakır: mutlu olduğum için...
    beyazıt öztürk: neden bu kadar güzel, çünkü mutlu, neden bu kadar mutlu, çünkü güzel... öyle bir şey bu...

    edit: ve elbette unutmadan; "güzellik mutluluk vaadidir." henri beyle stendhal
  • "bendeki çirkinlik olmasa sendeki güzelliğin kıymeti bilinir mi? buna saygı duy ipne"

    jamal, sevgi faresi.
  • sürekli güzel olunduysa hiç sorun yok, zaten öyle doğmuşsun işte. bu senin ağzında diş olması gibi, ellerinde parmakların olması gibi. dopdoğal yani... ama eğer "bi kere" güzel olduysan ciddi problem. alışamıyosun bi kere. insanlar "güzelsin" dediğinde "sensin güzel orospu çocuğu" diyecek oluyosun...diyemiyosun tabi, beğenilmek güzel ama alışmadık götte don durmayınca durmuyo. art niyet arıyosun ister istemez. dün güzel demeyen adam bugün niye güzel desin? kesin seni sikicek. başka hiç bi açıklaması olamaz o kadar eminsin! sıkıntıya bak vay anasını ya...

    temporary güzellik başa bela gardaşım.
  • guzel olmak yolda yururken avantajdir.
    sabah karsidan karsiya gecen bir kiza aniden durup yol verdim. onu hemen farketmemin tek bir nedeni vardi, o da guzel olmasiydi (ben de kadinim, ve straight'im). abartili bir kiyafet yoktu ustunde, sadece sade bir guzelligi vardi.
    ben ilerledim, baktim arkasindan, ara yolda da karsiya geciyordu. ve yaptigim hareketin aynisini diger arabanin soforu de yapti. adamin ona bakisini gorunce dayanamadim gulmeye basladim. yapacak hic bir sey yoktu. cunku o guzeldi. baska hic bir aciklama yoktu.
hesabın var mı? giriş yap