• indim yarin bahçasına

    indim yarin bahçasına çiçekler açmış
    o yar menim yöregimde yareler açmış
    gel gel gel gözelim gel sevirem seni (ay can)
    gel gısmetim olursan alaram seni

    indim yarin deryasına gemim olmadı
    genç yaşımda bir yar sevdim menim olmadı
    gel gel gel gözelim gel sevirem seni (ay can)
    gel (eger) gısmetim olursan alaram seni

    orhan hakalmaz'dan dinlenesidir.
  • erkan oğur,derya türkan ve ilkin deniz' den şöyle şahane bir enstrümantal versiyonu vardır. http://www.youtube.com/watch?v=ut7f485n9nu

    bunu dinlerken çayınızı, kahvenizi yapın, kitabınızı okuyun. huzura ulaşmak çok da zor olmayacaktır.
  • erkan oğur'un müzikle ilişkisini en derinden hissettiren on kusuruz eserden bir diğeridir benim için. “müzikte değişmeyen tek şey iskeletin kendisidir, makamlardır; onun dışında kalan her şey değişmektedir, saf değildir.” diyor bir söyleşisinde erkan abi.

    “şifa niyetine” o güne mahsus kaydettikleri dokunmak albümün formülünü de başka bir röportajında şöyle açıklıyor:

    “öncelikle, makam unsuru. ikincisi tınıların, renklerin ilişkisi, uyumu, sıcaklığı ve estetiği. üçüncüsü, kompozisyon mantığı, bestelerin bu işe uygunluğu. dördüncüsü, parçalardaki hızlar. beşincisi de makam akışı, yani modların doğal akışı. onun dışında kişilerin çalış duyarlığı, çalış estetiği, dokunması… aslında esas olarak severek, inanarak, dürüst bir şey üretme. insan ne olursa olsun kendini çalıyor.”

    https://youtu.be/zqiz1ugjlqc?si=b96visfzalmxrrsn

    (bkz: derya türkan)* (bkz: ilkin deniz)*
  • âşık olduktan çok sonra rast gelinen, aşkı ve sevgiliyi düşletmesinden sebep içine düşülen eser.

    "indim yârin bahçesine gülden geçilmez
    gülden geçtim serden geçtim yârdan geçilmez
    acıdır aşkın şarabı susuz içilmez
    ah ne güzel de yaraşmış al yeşil üstüne
    lahuri şallar dolanmış ince belin üstüne"

    (beste: dede efendi?/kaptanzade ali rıza bey?, yorum: grup hanende) youtube spotify
  • indim. yabancıyım buralara ancak kucaklandım. mevsim güz olsa gerek yapraklar henüz sarı. belki yeşilini görmek meyvesinden tatmak da kısmet olur.
  • (bkz: elazığ türküleri)

    361 repertuar no'lu, muzaffer sarısözen tarafından faik buz ve mevlüt canaydın'dan derlenmiş ve notaya alınmış bir elazığ türküsü.
    trt repertuar kitabı listesinde adı indim yarin bahçesine gül açılmış olarak yer alsa da notasının üzerinde indim yarin bahçesine yazar.

    ramazan şenses yorumu için buradan yakın.
  • şenlik ateşleri yaktıran, yârin geçtiği sokaklara zafer takları kurduran türkü.

    elazığ türküsü diye geçse de kayıtlarda azeri türküsü de olduğu rivayet edilir. ilk dizede "gül açılmış güle güle" yazılsa da ben her dinlediğimde gulgule anlıyorum. sanırım türküdeki aşığın coşkusuna bu şamatayı daha çok yakıştırıyorum.

    muzaffer ertürk' ün lirik yorumunu tam da gül mevsimi açmışken dinlemek lazım. iri güllere derdimizi döksek de fincan gibilerini sevip koklamak lazım.
  • bu şarkının sözlerinin en vurucu yeri şüphesiz ki;

    indim yarin bahçesine, gül açılmış gül güle,
    yanakları al al olmuş, haber verin bülbüle.

    kısmıdır.

    diger misralar bu sözler üzerine bina edilmiştir.

    erkan oğur versiyonunu dinleyiniz, dinletiniz.
  • indim yarin bahçesine
    gülden geçilmez
    gülden geçtim serden geçtim
    yardan geçilmez
    .
    .
    .

    (bkz: tenekeci mahmut)
  • tarla tipik bir azeri türküsü gibidir. orhan hakalmaz ve erdal erzincan'dan dinlenebilir.
hesabın var mı? giriş yap