• ezoretik bir ogreti alan muridin bi sonraki asamaya gecmesi inisiye olmasidir.
    turkceye erginleme olarak cevrilmis
  • kademeleri olan mısırda, sfenksin içinde uygulanan, osiris rahipleri tarafından verilen bilgiler, kadim sırlar, nefsin kontrolü işlemlerine verilen topluca ad. (bkz: ezoterizm) (bkz: isis) (bkz: mistisizm)
  • iddiaya göre eflatun'un tamamlayamadan uzaklaştırıldığı eğitim ve ezoterik bilgilendirme süreci.
  • inisiyasyon deyince aklıma ilk gelenler, hristiyanların komünyonu ya da masonların tekrisi vs…ve tabii ki türk mitolojisinde şamanlığa geçiş ritüelleri…hepsinde ortak yön bilgi aktarımı yoluyla saflık ve cehalet halinden bilinçliliğe geçiş süreci gerektirmesi ve bu sürecin sonunda da herkesin vakıf olmadığı/olamadığı yüksek bilgi seviyesine ulaşmak, kısacası dışarıdan içeriye alınmak.

    inisiyasyonda aktarılan bu bilgiler, toplumun dışından gelmez, bizzat toplumun ne olduğu, toplumun kendi özünde neyin yer aldığıyla ilgilidir ve toplumun organik yasaları çerçevesinde toplumun oluşturuluşuna atıf yapar ve toplumun kökenini, mitlerde öykülendiği biçimiyle ataların kurucu eyleminde bulur. atalar, her türlü inisiyasyon töreninin başlıca figürleri olarak, gerçek bir kült nesnesi haline dönüşürler.

    inisiyasyon törenlerinin gizil, karanlık içeriği ve semboller ise aşkın bir gerçekliğin var olduğuna ilişkin inancı ve yeni bir dünyanın eşiğinde olmayı sembolize ederler. bu bakımdan inisiyasyon törenleriyle mitolojik metinler arasında yapı ve anlam bakımından yakınlık vardır.

    kişiye aktarılan ve sembolik olarak yaratılış çağını yeniden canlandıran bu bilgiler, ulu ata ve mitolojik kahramanların faaliyetlerinden, ruhların adlarından, boyun ve soyun kutsal tarihinden, kutsal tören ve oyunlardan ve buna benzer unsurlardan ibaret olur çünkü, atalar dünyasında büyülü güç ve kutsal enerjinin olduğuna inanılır.

    kutsal dünyayla ilgili bu bilgi kapılarının kişiye açılması, dönüşümlü zaman düşüncesiyle yaşayan eski türklerde, öbür dünyaya gidip dönmek ve ölüp dirilmek gibi algılanırdı.

    şaman statüsüne geçiş ritlerinde kişinin bilincini yitirmesi, olanları hatırlamaması ve başka bir deyişle hafızasını yitirmesi, yakınlarını tanıyamaması ve yiyip içmeyi bile becerememesi gibi durumlar, yine sembolik olarak kişinin öbür dünyada olduğunun göstergeleriydi. özellikle şamanın sembolik ölümü ve ardından yeni haliyle dirilişi, inisiyasyon töreninin başlıca içeriğini oluştururdu.

    inisiyasyon töreni sürecindeki bu ölüm, geniş bir anlayıştı. hem inisiyasyondan geçen kişinin ölüp dirilmesi, yani cismen yenilenmesi, ruhen de yeniden kurulması hem de olağanüstü güçlerden eğitim alması için öbür dünyayla ilişkide olduğu anlamını taşırdı.
    şaman adayının inisiye törenindeki durumu, şamanizmde hastalık olarak kavranırdı. bu da şamanizmin kendi ideolojisine uygundu…

    (fuzuli bayat şaman statüsüne geçiş ritinin aşamalarını şu maddelerle özetler:
    çağrı, hastalık, toplumdan uzaklaşma, fiziksel sınav, zihinsel açılma, eğitim, yeni varlığa transformasyon, topluma dönüş)

    şaman kültüründen anlaşıldığına göre, kam/şaman olarak seçilecek insan, inisiye töreninden önce hastalanır ve bir süre ruhların emrini yerine getirmekten kaçınırdı. ruhlar, şaman olacak adayın başını kesip yüksek bir yere koyarlar, sonra onun organlarını çıkarıp yeraltı dünyası ve gökyüzüne bağlanabilecek şekilde yeniden kurarlardı.
    veya, ruhlar şaman adayının bedenini parçalayarak kazana atıp pişirirler, sonra kemiklerinden ayırarak yerlerdi. (bu şamanın etini yiyen ruhlarla bağlantı kurması anlamına gelir)

    şamanın parçalanma sürecinde çıplak şekilde kabuğu yeni soyulmuş ağacın üstüne yatırılması bir inisiyasyon (ikinci bir doğuş) ritiydi ki, psikolojik olarak adayın, ana rahminden doğmasını simgelemekteydi. (kabuğu soyulmuş ağacın yerini bektaşilikte beyaz örtü alır).

    "üst düzeyde bir varoluş biçimine ulaşmak için gebeliği ve doğuşu yinelemek gerekir; ancak bunlar rit biçiminde, simgesel olarak yinelenir.” *

    ölüp dirilme inisiyasyonunda amaç, bir takım simgesel eylemler ve fiziksel edimler aracılığıyla, kişiye yeni bir yaşama doğmak üzere öldüğü duygusunu aşılamaktı.

    şamanlık doğaya dayalı bir inanç olduğu için ölüp dirilme de doğayı veya doğa kurallarını yansıtmaktaydı yani şamanın ölüp dirilmesi, sembolik olarak doğanın döngüsünden başka bir şey değildi. (ki zaten türk mitolojisinde de her şey döngüseldir)

    aslında ölüp dirilen tabii ki şamanın cismi değil ruhuydu. nitekim ruhlarla konuşan, onları gören, onların yanına giden, onlarla pazarlık yapan da yine şamanın ruhuydu.

    ölüp dirilme inisiyasyonu yoluyla şaman adayı, daha yüksek bir tinsel duruma girip üstün olarak tasarlanan bir evrene ulaşmaktaydı. (bu ölüp dirilme reenkarnasyon değildir çünkü şaman başka bir vücutta değil kendi vücuduyla dirilir)

    türk sufiliğinde sonraları bedenin dünya kokusundan kurtulması diye anlamlandırılan bu sürecin sonucunda geleceğin şamanı, hem görünen alemle olan bağlılığından hem de gizil ve kutsal dünyayla ilişkiye girmenin önündeki engellerden kurtulurdu.

    bu geçici ölüm deneyimi sibirya ve orta asya’daki şamanist türklerin geleneklerine göre, hami ruhlarca, yer altı denilen öte alemde veya gök katlarında gerçekleşirdi. (fiziksel olarak, genellikle, orman, kır, mağara gibi toplumdan uzak ve kutsal sayılan bir yerler seçiliyor.)

    şaman adayı önceden hazırlık eğitimini almış olsa bile bu deneyimi yaşamadan adayın şamanlığı resmileşmezdi. bu deneyimi ancak gereken hazırlık eğitimini almış şaman adayları geçirebilirdi. (anlaşılacağı üzere bu da herkese verilen bir eğitim değil, çocukluktan itibaren bazı işaretler/belirtiler olması gerekiyor)

    bütün bu mistik eğitimler sonunda şaman, esrime tekniği ile ilgili pratikleri (rüya görme, trans hali, bayılma vs.) ve geleneksel bilgileri (şaman uygulamaları, belli başlı ruhların adını ve fonksiyonunu bilmek, mitolojiyi, toplumun soy kütüğünü, gizli dili bilmek vs.) öğrenirdi…

    “herkesin şaman olması mümkün değildir. şamanlar seçilmiş insanlardır. gerçek üstü varlıkları görme , sık sık baş dönmesi ve bayılmaların meydana gelmesi, ruhsal ve bedensel acılara maruz kalma, sinirli olma, yemeden içmeden kesilme , ruhlarla ve öteki alemlerden varlıklarla konuşma, sürekli düşünceli bir halde olma gibi davranış biçimleri şaman olacak kişide gözlenen belirtilerdi.
    şaman olduğuna karar verildikten sonra da oldukça uzun ve sancılı bir inisiyasyon süreci geçirirlerdi.
    (şimdi bu inisiyasyon törenleriyle ilgili farklı türk boylarına ait çok fazla örnek var. geçirdiği hastalık sonucu ağzından köpükler gelen de var, üç gün boyunca bitkisel hayat yaşayan da var. günümüz bakış açısıyla bu insanlar ya epilepsi benzeri hastalıklara sahipti ya da halüsinasyon etkisi olan ilaç/bitkilerin etkisi altındaydı.)”*

    “eski türklerde şamanlara verilen tanrı vergisi yetenek anlamında kullanılırdı.
    şamanların erginleme sürecinde (kendinden geçmesi, ağzından köpük gelmesi vs) yaşadıkları ve daha sonra özel yeteneklerle uyanmalarına buta denirdi.”*

    “mesela erbörü mitinin ortaya çıkış nedenlerinden biri çuvaş ve altay türk halklarının erkeklerinin uyguladığı olgunlaşma ritüeli erginlenme olabilir.”*

    “genç şamanlar için bütün inisiyasyon ritüelleri tamamlandıktan sonra ant töreni yapılırdı (bir çeşit mesleğe giriş). ihtiyar şaman ant sözlerini söyler, genç şaman adayı da tekrarlardı: “zavallıların koruyucusu, yoksulların babası, öksüzlerin anası olmaya and içiyorum. yüksek dağ tepelerinde bulunan ruhlara saygı göstereceğim; and ediyorum ki onlara candan bütün varlığımla hizmet edeceğim…” *

    “ergenlik çağına gelen erkek çocuklarının kendini kanıtlaması için düzenlenen erginlenme* törenlerinde ise avın hakkını vermesi, kendi adına avlanması gerekirdi ki bunun için önceden eğitime tabi tutulurdu. bu yaş da büyük ihtimalle ikinci müçeldi.* ama özellikle hanedan üyeleri arasında 10, 11 yaşlarına kadar indiği de olurdu.” *

    “bu topraktan doğup gün ışığına çıkma olayı da şamanların koruyucu ruh eşliğinde geçirdiği erginlenme sürecinin sembolizmasıdır. (şamanlarda da sembolik ölüp dirilme var)” *

    okuma yapılan ve yararlanılan kaynaklar:
    celal beydili - türk-mitolojisi-ansiklopedik sözlük
    fuzuli bayat - ana hatlarıyla türk şamanlığı

    (bkz: rites of passage)
    (bkz: erginlenme)
  • ezoterik bilgiye ve egitime sahip, egitilmis, üstad/lar tarafindan algisi acilmis, etki altında kalmaya hazir kisiye inisiye diyoruz. inisiye olmak icin yapilan egitime de inisiyasyon diyoruz. bu bağlamda peygamberler,hatta ünlü filozoflar inisiyedir diyebiliriz. sokrates'i hep platon'dan dinleriz mesela. zaten yazdı çizdi diye atmışlar adamı aralarından. sır olm onlar. ve hatta, özellikle aristocular bilgilerini not etmekten ziyade adeta bir tarikat gibi, öğreti olarak birbirlerine aktarmışlardır. inisiyasyon yöntemi ile bilgiyi hak edene saklamayı tercih etmişlerdir. yoksa da vinci niye o kadar şifreyle, kriptoyla uğraşsın dimi... eskiden böyleymiş bu işler. şimdi de reikici, şaman ruhlu kişiler bu yönteme başvuruyorlar.

    evet.
  • sözlük anlamı olarak baktığımızda; inisiyasyon latince kökenlidir. spiritüel açılımı "bireyin, spiritüel gelişimi için, spiritüel etkiyi alıp aktarabilen bir üstadın kontrolü altında, bir disiplin içinde, sınavlara ve uygulamalara dayalı tarzda, düzenli eğitimi" olarak açıklanabilir.

    inisiyasyon bir tekamül yoludur ve çağlar boyunca bu yolla yetişen ve etrafını aydınlatan platon, pisagor gibi sayısız bilgeler olmuştur.

    fakat insanların tekamül ihtiyaçları ve tekamül ettirilme yöntemleri insanlığın maddi ve manevi gelişim durumuna göre değişiklikler göstermiştir.

    ... ilgilenenler için devamının okunabileceği adres; http://reikievi.com/…ntent&task=view&id=60&itemid=1
  • (bkz: hermetizm)
  • anadoluda (bkz: el vermek) olarak bilinir
  • gizemli mimari yapılardan, portekiz, sintra'da büyü ritüelleri için kullanılan özel olarak inşa edilmiş bir inisiyasyon kuyusu: görsel
  • (bkz: initiation)

    başlama, başlatma, kabul töreni gibi anlamları var.
    teknik konularda bir şeyin başlaması, başlangıç aşaması olarak anlaşılır.
    türkçede inisiyasyon daha ziyade kabul ve dolayısıyla manevi anlamıyla akla geliyor.
hesabın var mı? giriş yap