• “senin iyi şansın, karşındakinin kötü şansıdır.”

    bu cümle bana enerjinin korunumu kanununu hatırlattı. zenginlik fakirlik de öyle. ortak bir sermayeyi paylaşıyorlar. gidişat bir o tarafa; bir bu tarafa. yani bu cümle, senin zenginliğin bir başkasının fakirliğidir diye de çevrilebilir. düşen bir taştaki potansiyel enerjinin kinetik enerjiye dönüşümüne de.
    o halde olasılıkların verildiği bir denklemde bir oluş diğerine bağımlıdır ve hepsi toplamda 1e eşittir. aralarındaki değerler değişebilir denilebilir.

    mesela varlık ve yokluğu düz bir doğru üzerine bir skala olarak düşünüyorum. 1den 0a dogru gittikçe; yokluk, varlıktan çalıyor ve varlık gittikçe yok oluyor. özelden genele doğru bir değişim bu. bir insanın bir hücresinden içeri doğru ilerlediğinizi düşünün. derine indikçe önce moleküller sonra atomlar göreceğiz. daha da derine indikçe protonlar ve kuarklar. sonrasında ise titreşen bir enerji yığını ve sonra? boşluk.
  • şans ve rastlantı konularına 400 yıl kadar geç kalmış bir yaklaşım getiren film.

    "bir şeyler oluyor. belirleyemediğimiz, inceleyemediğimiz parametreler var. uçaklar düşüyor; kimileri ölüp kimileri kurtuluyor. silahtan fırlayan bir mermi duvardan sekip kahvesini yudumlamakta olan birinin karnına saplanabiliyor. rulet tablası dönüyor ve top ahmetin, mehmetin değil; sizin tuttuğunuz sayının kutucuguna düşüyor. neden ben, neden onlar değil bilemiyor, etkenleri açıklıyamıyor, şans diyor geçiyoruz. o halde şans üzerine keyfe keder spekülasyonlar yapmamızın, dokunmayla bulaşır, fotoğrafla aktarılır, dışkı ile atılır dememizin bir sakıncası" yok mantığından hiç hazzetmesem de film olarak başarılı bulduğumu söyleyebilirm. 237 milyonda bir ihtimali yakalamış insanların neden lotary oynamadıkları ise halen daha meçhuldür bana.
  • 2. afm uluslarası bağımsız filmler festivali'nde* biletleri tükenen ikinci film. daha festivalin başlamasına 1 hafta kala biletlerin bittiğini duyunca büyük hayal kırıklığı yaşatan olay.
  • baslangıcta ne oldugunu anlamak ve hatta filmi izlemeye devam etmek için özel bir çaba harcıyorsunuz ama daha sonra film birden rayına oturuyor,polaroid fotografınızın çekilmesinden özellikle kaçınmaya başlıyorsunuz...
  • konusu iyi ve daha önce işlenmemiş olmasına rağmen yeteri kadar hareketin olmaması nedeniyle bazen sıkıcı olabilen, her şeye rağmen güzel film.
  • (bkz: 13 tzameti)
  • agaçların arasındaki bahis sahnesiyle "senaryoda orjinalite" olayını yarmış, film boyunca resimler üzerine oynanan bahislerle kendi özgünlüğünü vasatın üzerinde yakalamayı bilmiş, fakat belirsiz kalan taraflarını kendi leyhine çevirmeyi çok başaramamış, kimi tutarsız ve soru işareti barındıran taraflarıyla seyirciyi uğurlayan ama yine de dimağımızda güzel bir tat bırakan film. "ne değişik bir film izledim, ne iyi ettim!" dedirtir. öyle ki; zaman zaman gözünüze batan yönetmenlik numaralarını bile bu değişikliğe değişirsiniz. kötü eleştirmek için bile izlenmesi gereken iyi film.
  • orjinalliğin zerresine alkış tutacak bir durumdayken bir vaha misali aktı televizyonda. mümkünse bu başlığın entryleri okunduktan sonra izlenmemelidir.
  • şans ve kader üstüne söyleyecek sözü olan filmdir. geçeküstü bir dili ve hikayesi vardır ama fena halde içerden bir yerden söylemiştir sözünü. birinin resmiyle, yani suretiyle herşeyini alabilirsiniz. insanlar en çok suretlerinde bulur öykülerini. kazanmak için başkalarının öykülerini çalmaktan söz eder film. bir resme bir surete sığdırılmış hayatlardan ve kaderden... yani şansımızın kaderimiz olduğu ve aslında çalınabileceği... belki de çoktan çalınmış olduğu. ama filmin karamsarlığı çok sağlam. ağlayıp zırlamıyor ya da kendini yere atmıyor. fena halde kovalıyor kendi ihtimalini kendi kaderini, kendini yani. artık seni sevmiyorum cümlesini düşecek bir uçağa binmekte olan adamdan ve ölmekte olan bir kadından duyuyoruz filmde. giderken değil düşerken kurulan bir cümledir. bir kıyamet cümlesi gibi yani...sanırım bu cümleyi sadece artık sevilmeyen değil artık sevmeyen açısından da bir son olarak anlamak gerekiyor. hakkını bulamayan bir filmdir ayrıca bence. şansı çalınmış bir film yani...
  • 2. afm uluslarası bağımsız filmler festivali'nde yayınlanmadan önce trt-2 yayınlamıştı bu filmi.
    ayrıca
    (bkz: juan carlos fresnadillo)
    (bkz: max von sydow)
hesabın var mı? giriş yap