• vuku bulduğu takdirde

    türkiye'nin çalışan nüfusunun %90'ı gibi;
    08:00-18:00 mesaisinde çalışıyor ve
    06:15'de uyanıyor
    06:45'de servise biniyor
    07:40'da işte oluyor,
    18:15'de dönüş servisine biniyor,
    19:00'da evde oluyor
    ertesi gün de işe gidebilmek gereken akşam yemeği, bulaşık, yıkanma vs işlerden sonra sabah 06:15'de uyanabilmek için
    22:30'da yatıyorsanız

    kendinize ve sevdiklerinize günde 1 - 1,5 saat kalmasına yol açan durum, hal, vaziyet.

    ecnebilerin 150 sene önce ölümüne karşı çıktığı * * bu döngüye karşı çıkmak için örgütlenmeyen;
    örgütlenmeyi bırakın, buna karşı çıkmak aklına gelmeyen kişilerin, başka herhangi birşey için kendi başına örgütleneceğine ben inanmıyorum arkadaşım.

    arap baharıymış da, pikeykey'miş de, özgürlük isterlermiş de, ..

    hıı, anlatın anlatın, heyecanlı oluyor.

    ilave: o 1-1,5 saat de, çalışmanın erdeminin, burjuva ahlakının, zenginlik-yoksulluğun kader olduğunun, zenginken mutsuz; fakirken mutlu olunabileceğinin, işveren kısmısının da ne büyük dertleri olduğunun, kapitalizmin bakış açısının, işi olduğuna şükretmek gereğinin, işsizlik tehdidinin, işsizlik tehdidinin, işsizlik tehdidinin vs mütemadiyen beyinlere çakıldığı (taşı delen suyun gücü değil sürekliliğidir) dizileri izlemekle geçiyor.
  • kişinin, hayatının geri kalanının nasıl geçeceğini, muhtemelen kiminle evleneceğini, nasıl bir hayat süreceğini ve hatta bazen nasıl öleceğini belirleyen eylem
  • şirkette çay demleyip çalışanlara dağıtacak biri için bile "en az 5 yıl bir iş yerinde çay demleme konusunda tecrübeli olmak" şartını gördükten sonra bokunun çıktığını anladığım hadise.
  • haziran 2011'e kadar bende durum şöyleydi.

    2006 yılından beri kariyer sitelerinden başvurulan 1500'e yakın iş ilanı.
    1500 ilandan görüşmeye çağıran toplam 40 firma.
    40 firmanın çağrısına istinaden gidilen görüşme sayısı 26.
    26 görüşmeden olumlu sonuçlanan görüşme 1.

    bu tek olumlu firma da beni başvuruma istinaden değil, kendisi arayarak buldu. 2 yıl orada çalıştıktan sonra ayrıldım.

    ağustos 2010-ekim 2011 arasında gittiğim görüşme sayısı 19.

    haziran 2011'e kadar olumlu sonuçlanan görüşme 0.

    haziran 2011'den ekim 2011'e kadar bu 19 görüşmeden olumlu sonuçlananların sayısı 3.

    3 ayda 3. işime girdim. sonuncuda da kalmayı planlıyorum. hastasıyım.

    sonuç: iş bulmak dediğin kesinlikle bir mantık üzerine kurulamayacak gariplikte bir olaydır.
  • olmuyor. öyle olmuyor ki artık hayattan soğudum. 8 ay oldu. 8 aydır onlarca başvuru yaptım. nadiren geri dönüş alıyorum, o dönüşler de, asgari ücret (veya biraz fazlası) + düzensiz ve insan üstü çalışma saatleri.

    bir de teselli tabi, "her üniversite mezunu iş bulacak diye bir kural yok."

    bir sürü ideal, hayal uçup gidiyor tabi. bir yerden sonra umutsuzluk ve dolayısıyla vurdumduymazlık başlıyor. insanın içindeki boşluk hissi giderek büyüyor. uyku saatleri bozuluyor. boş zamanı dolduracak kaynak (tabii ki para) olmadığı için, hayat anlamını kaybediyor. sonra saçma sapan şeylerle beyini meşgul etmeye başlanıyor; futbol, saçma sapan yabancı diziler, siyah beyaz filmler, belgeseller... kişiye göre değişir tabi.

    ilanlara bakınız, en boktan pozisyonlar için bile aradıkları niteliklere bakınız ilanlardaki, yakında kasiyer alırken bile muhasebe mezunu, iki yabancı dil bilen eleman arayacaklar. ve evet, muhtemelen asgari ücret verecekler.

    asgari ücret ile çalışan, ev geçindiren insanlar var belki. niyetim onları küçümsemek değil. ben asgari ücreti küçümsüyorum. ben bu durumu küçümsüyorum.
  • bu eylemi gerçekleştirdikten sonra şöyle bir döngü içine giriyor insan;

    -8 saat uyku
    -2 saat boş zaman
    -1 saat işe gidiş
    -8 saat çalışma (ortalama)
    -1 saat eve dönüş
    -4 saat boş zaman
    -8 saat uyku...

    boş zamanın 2 ye bölünmesi daha da farklı olabilir tabii ki. ama toplamda kendimize ayırabildiğimiz yine 6 saat. onu da çözümleyelim;

    -2x30 dakika yemek
    -2x30 dakika duş
    -1 saat sevişme vs. (opsiyonel, evli barklıysan mecbur ayıracaksın eşine 1 saat)
    -iks

    kaldı sana iks eşittir 3 saat. ki 8 saat uyku, 8 saat mesai, 1'er saat yol da gayet ideal. artık arkadaşlarınla çıkar sosyalleşir misin, evde oturur tv mi seyredersin, wow'a girip raid mi yaparsın, kitap gazete mi okursun, öğrenciysen okula mı gidersin, n'aparsın orası sana kalmış. tepe tepe kullan. istersen 10000 dolar maaşla çalışıyor, jakuzili neyli evlerde yaşıyor, vivid seviyesinde hatunlara / adamlara çakıyor ol. gerçi bu saydıklarım ne günde 8 saat çalışıyordur, ne de 2 saatini yolda geçiriyordur ya neyse. anahtar kelime maaş burada dikkat ettiysen. bir yolunu bulup kendi işini yapmıyorsan ya da freelance çalışmıyorsan bu böyle.

    1 hafta önce iş buldum diye seviniyordum lan. neyine sevineyim 3 saatin? bir tek entry yazmaya kalksam zaten 1 saat. hadi wow'dan geçtim, 3 saatte bırak raid yapmayı, adamları bile toplayamazsın sabit bir grubun yoksa. olsa da zaten 3 saatte bitmez o işler. neyse, lüks zaten bu. film izlemeye kalksan 2 saat, 1 saatte yorumlarını araştır, bitti gitti. arkadaşlarınla takılsan yine yola zaman harcayacaksın. 8 saat mesainin üstüne akşam saatlerinde iett'nin ikarusları çekilmez. tek çıkar yol geliyor aklıma, evlenip çoluk çocuk sahibi olmak. yarım saat ilgilensen o çocukla iş dönüşü, yorgunluk morgunluk da kalmaz zaten.

    tanım: 10 saat uyku + 14 saat siksiklenme düzenine alışmış yaratık için ömür törpüsüdür. 65'e vurup emekli olana kadar gider bu böyle.
  • ararken çok güzel olacakmış gibi gelen ama bulunduğunda pek skimsonik bi' olğu olduğu anlaşılan hede. deli dürtmüş gübü sabahın köründe kalkmaya başla, zorla saçma ofis muhabbetlerine gir, cumartesi çalış falan. şimdi tekrar işsiz konumuna düşünce bu saydıklarımın hiç bir önemi kalmıyor. tekrar sisteme girmeye çalışıyorsun. sonra yine aynı serzenişler... tam bir kısırdöngü.
  • erkek ve evli olmakla doğru, kadın ve evli olmakla ters,
    kadın ve genç olmakla doğru, erkek ve yaşlı olmakla ters,
    kadın ve güzel olmakla doğru, kadın ve çirkin olmakla ters orantılı eylem/süreç.
  • çok enteresan bir şekilde o beni bulmuştur. yaklaşık 1 yıl boyunca başvurmadığım iş vs ilan kalmadı, bir dolu mülakata gittim geldim derken olmadı. en son eskiden herhangi bir ilanına başvurduğum ve bundan dolayı ellerinde cv'min olduğunu düşündüğüm bir danışmanlık şirketinden mülakat daveti aldım. şimdiye kadar geçirdiğim en rahat ve sıcak mülakattı sanırım, bir sonraki asıl şirketle yapacağım görüşme için az çok fikir bile aldım. danışmanlık şirketi şaşılacak derecede üzerime düştü diyebilirim, hiç kimseyi aramazken ikinci görüşme yerini bulup bulamadığımı öğrenmek için beni aradı vs gibi ilk defa karşılaştığım şeyler oldu. yani insan bu işte birinin parmağı mı var diye kıllanmıyor değil ki varsa böyle bir şey umarım biran önce ortaya çıkar, ya da gerçekten melek bir ik'cıyla karşı karşıya kaldım. sonuç olarak bugün teklif aldım. darısı bütün sıkıntıdaki arkadaşlarımıza inşallah.
  • mezuniyetimden beri aylar süren aramalarım sonucunda bugün nihayet "evreka evreka" nidalarıyla gerçekleştirdiğim eylemdir. özellikle yeni mezunlar için iş bulma süreci çok sıkıcı ve buhranlı geçebiliyor. yani o kadar sıkılıyosunuz ki, kendinizi en verimsiz çağınızı düşünürken bulabiliyorsunuz. tüm bunların yanında bir de uzun süreli ilişkinizi tam da mezuniyetiniz sırasında bitirmişseniz, o kişiyi can sıkıntısından ve içinde bulunduğunuz boşluktan ötürü sebepli sebepsiz aramalarınız da cabası. kısacası allah kimseyi uzun süre işsiz güçsüz bırakmasın. boşluğa bir düşmeye görsün insan, ne gibi salaklıklar yapacağı hiç ama hiç belli olmuyor.
hesabın var mı? giriş yap