• hani şu "çılgın aşıklarız bizzz :ppp :))) hehehe" tribi kadar tiksindiğim bişey yoktur arkadaş. vay efendim biz çok çılgınız araba üstüne çıkar öpüşürüz. ananı avradını kemiririm senin hayvanoğlu hayvan. dünya sizin etrafınızda mı dönüyor ulan. o adamın kaporta çökerse gidecek sanayiye onunla uğraşacak bir de. kasko da karşılamaz boşa masraf. çoluğunun çocuğunun rızkıyla ne oynuyorsun lan adamın. göt. aşkına işerim. ben filmi izlerken bunları düşünüyorum olm, dert ediyorum ulan. benim gibi canlı yayın izleyemeyen (birileri kendini rezil edecek diye korkuyorum) insansanız bu filmden uzak durun. 2 saat boyunca sizin bokunuzu nasıl temizleyeceğimi mi düşünecem lan ben, ananız mıyım babanız mıyım. vallaha ter bastı...

    iki tane ahlaksız ve sorumsuz orospu çocuğu mahmutun hikayesi'dir benim gözümde bu film. kızlar kötülemeyin bak şş.
  • iki tane ruh hastasının aşkını anlatan film.*
  • kadın, a$kı için oyun oynadı,
    erkek, oyun oynamak için a$ık oldu...
  • ilk izleyişimde etkilendim, ikincide nötr kaldım, 3. izleyişimde ise iğrenç bir hikaye olduğuna karar verdim.

    bakar mısın sen şu işe? aslında birbirini seven 2 gerizekalı, inatçı ve beyinsiz oldukları için birlikte olmak yerine paso trip atıyorlar. sonra inatlarından ancak 15 yıl sonra vazgeçip, intihar ediyorlar, böylece 2 çocuğun babasız, bir erkek ve bir kadındın sevgilisiz kalmasına ve hayatlarının sikilmesine sebep oluyorlar. bu mu güzel aşk? sikerim böyle aşkı, çok sinirlendim lan! sorumsuz amın oğulları.
  • müziklerini tekrar dinlemek istediğim film. hoş bir diyalog:
    - büyüyünce ne olacaksın?
    - ben diktatör olacağım ya sen?
    - ben turta olacağım.
  • hayatımda izlediğim en dallamaca filmdi. net.

    ben olayın sinemasal yönünde değilim. bir filmin iyi mi kötü mü olduğunu söyleyebilecek kadar entel olamadım yani. izler geçerim. şahsi fikrimce oyuncular ve oyunculuk güzel. görüntü yönetmeni ise harika bir iş çıkarmış ki sırf onun hatrına oturup izlenir. ancak ben filmin fikrinden tiksindim, film hakkında yapılan genel yorumlardan ise nefret ettim.

    "ay ne kadar aşıklaaarrr" "ama ama birbirlerini çok seviyorlaaarr" "ama ama onlar soulmate" "hayatla dalga geçiyorlaaarr" "hep çocuk kalmışlar negzel"

    arkadaş aşk böyle bir şey değil. yani bu filme bildiğin "kız filmi" deyip her kızın favori film listesinde ilk üçe gireceğini iddia eden(amelie, eternal sunshine of the spotless mind, jeux d'enfants), sevmezsen tükür yüzüme diyen arkadaşlarım var. sevmedim. cidden tükürmeyi düşünüyorum.

    dediğim gibi, insanlara şu imkansız aşk fikrini empoze eden filmlerden nefret ediyorum. sünepe bir karakter, çatlak bir karaktere aşık olur. aşık da demeyelim, hayran olur. onun peşinden abuk subuk şeyler yapar. hayatının amına koyulur. ama yine de onu unutamaz. onu çok sever. insanlar da bu filmleri izler ve "aaayy ne romantiiikkk... hadi gidip bizi ayakta sikip süründürecek ilk insana aşık olalım, marjinal aşklar yaşayalım" diye düşünmeye başlar.

    aşk bu değil ki. "birbirimizi on yıl boyunca görmiycez" e kimi cezalandırdın on yıl? ne sikimsin arkadaş! saçmasalak kızlar da "on yıl boyunca birbirlerine aşık kalmışlar" diye iç çekiyor. iyi de ne sikime yaradı? bir kere bile birbirleriyle sevişmediler. ki bunların ergenlik çağı her gece birlikte uyuyarak geçti. insan hiç mi sevişmez yaa... sonra kendilerini betona gömdürdüler. beton atan adam da bir kere aşağı bakmadı aga burdan sanki ses geliyo diye. olm ben sevgilimle on yıl görüşmesem, ki allah korusun, görüştüğüm anda ilk işim sevişmek olur. böyle bir ay filan sevişiriz asdfgds ne betona gömdürmesi allasen?

    çok aşıklar çok bilmemneler, ama başka başka insanlarla evlenip sevişikten sevişiğe koşmuşlar. herif iki dene de çocuk yapmış. bunu geçtim, e be gerizekalı senin annen de sen küçükken öldü nasıl üzüldün, hiç mi o iki veledi düşünmedin? nasıl bir psikolojiyle büyüyecek onlar? insan gibi "aha ben bu karıya aşığım. boşanalım" demek varken, ki artık ekonomik özgürlüğün var, yaşın olmuş otuzbeş, mal mısın kardeşim?

    hayır yani film izlerken sinir oldum. televizyonla kavga eden ninelere döndüm. ama hadi o film deyip geçiyorum. ama etrafta "ay çok romantiiikkk" diye gezenlere tilt oluyorum. kardeşim çoluk çocuk sefil oldu? ama çok romantik. peki.

    la vie en rose'yi bu filmle duyup seven kitleye bir şey diyemiyorum. ben deliberte sayesinde dinledim ilk asdfgdfsd o yüzden ay ne cahallar banel insanlar filan diye ezikleyemiycem. jazz denen şeyin porno filmlerde arkada çalınan saksafon (böyle deyince de çok manidar oldu) olmadığını da bana deliberte öğretti. kendisine teşekkürlerden bir demet sunuyorum. asdfgdfs

    konu çok dağıldı, ne diyordum? heh. kısacası hayran olunacak bir film değil. böyle dallamalıklara hayran olunması, takdir edilmesi güzel değil. sonra hatunlar neden piç tercih eder, erkekler neden motorların peşine koşar diye ağlarsınız. hep bu yücelttiğiniz saçma salak aşk filmlerinden bunlar. ben biliyorum ki kızların böyle hayran olmasının sebeplerinden biri, böyle her türlü nazımı kaprisimi çeken bir erkek olsa keşke isteklerinden kaynaklanıyor. ancak sorun şurda: benim onca nazıma kaprisime katlanacak bir erkeğe, ben naz kapris yapmam. yazıktır günahtır lan. herife işkence çektirmek değil resmen kendine işkence etmek bu.

    zıpır sen duygudan nasibini almamışsın, hayal dünyan sıfır. allah da senin belanı versin. al çok kötüyü gerizekalı! diyebilirsiniz. kabulümdür. beni dragonlance'de bırakın. hiç değilse orda tanis gibi aklını başına devşirebilen bir karakter var. şırfıntı kitiarayı göt gibi bırakıp asil ve güzel lauranayla sonsuza dek mutlu yaşadı. aslanım benim!
  • hastalıklı bir biçimde ciddiye alınan bir oyun yüzünden hayatlarını zehir eden iki ruh hastasını konu alan film.

    evet, sinirimi bu cümleyi tek seferde kurabilmemden anlayabilirsiniz.
  • ne filmi olduğunu bilmediğim film. çünkü bence filmde anlatılan bir aşk falan değil, iki sosyopatın karşılıklı yaptığı salaklıklar.

    eğer bu filmde gösterilen şey aşksa (bkz: sikerim böyle aşkın ızdırabını)
  • öylesi böylesi olamaz... eşi benzeri olmayan, fransızların 2003 yılı bombası film... amelie etkisi yaratacağını düşündüğüm, müthiş bir aşk filmi... inşallah vizyona girer...
  • çook çok uzun zamandır hiçbir filmi birden fazla kez izlememiş olan bana kendini 3 kez izlettirmiş film.

    sonuyla ilgili tartışmaya gelince ise;

    --- spoiler ---

    filmin sonu seyirciye falan bırakılmış değil; sona dair ipucunu zaten sevimli velet julien en başta beton bloğa gömülmece oyununun asla asla oynanmaması gerektiğini söyleyerek tahminleri kesinlikle oynanacağına yönlendirmekle veriyor.

    aşkı ölümsüzleştirmek için heykelleştirmek gerekmekte(bkz: jeux d'enfants/@anahita). blok çimento harcıyla dolduktan sonraki flashbacklerin sadece birinde julien ve sophie gerçekten öpüşüyorlardı ve -aslında olmayan- geleceğe dair sahnelerle de birlikte bu sahneler heykelleşen aşkın ezele ve ebede yayılması ile sonsuzlaşmasını ifade etmekte. yaşamaya devam ettikleri sürece başaramadıklarını ölümleri ile başarıyorlar. önceki denemelerindeki başarısızlıkları onları yaşayabilecekleri tek aşk olan sonsuz aşkı yaşamaya mecbur ediyor ve böylece tüm zamanların en iyi finallerinden biri karşımıza çıkıyor.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap