• "kendi gemine kaptanlık edemiyorsan, hangi yanlış limana vardığına şaşırmamalısın."
    düşündürten kitap.
  • anlatabilmek için yeterli sözcükleri bulamadıgım, kendisinden daha iyi bir kitabın asla yazılamadıgına ve yazılamayacagına inandıgım, okuduktan sonra insanı bulutların tepesinde gezdiren kitap (bkz: kutsal kitap)
  • insanın okudukça hakikaten bir parfüm kokusunu aldığını sanabildiği, kendini pek kaptırarak okuyabildiği, sonradan da hediye eden kişinin arasına parfüm sıkmış olduğunu öğrenip kendini moron hissedebildiği kitap...
  • "mutsuzluk kendine düşkünlüğün varacağı son noktadır."

    tespit de böyle yapılır.
  • kitaptaki yunanli karakter binaya arka kapidan girdiginde 'yunanlilar tarih boyunca arka kapiyi cok sevmistir' diyecek kadar ince bir espri anlayisina sahip, surukleyici ve her yonden zengin kitap.
  • bir yerlerinde şöyle birşey yazıyordu bu kitabın. hayat yeterince kötü bir de sonunda ölüyorsun.
  • tom robbins adlı amerikalı yazarın; absürdlüğün doruklarında dolaşan ilginç benzetmeleri ve kurgusunun yanında tarihin faklı noktalarından başlattığı hikayeleri yarı hayal yarı gercek olay örgüsünde birbirine dogru yaklaştıran insanı içine alıalıveren tarifi zor, pek hoş bir kitap.
    ayrıcana (bkz: ağaçkakan)
  • (bkz: pancar)'lar uzerine kurulu,ölümsüzlügün sırrını veren muhtesem kitap..
  • son aylarda ölümü fazla sorgulayan biri olarak tesadüfen elime geçen ve beni etkileyen kitap. ki normalde doğaüstü /fantastik öğelere prim veren bir okuyucu değilim.

    kitabı okuduğum süre boyunca tanıştığım her insan yaşımdan çok çok küçük gösterdiğimi iddia etti. "28 yaşındayım" cümlesini duyan yüzlerde hep hayret ifadesi gördüm. hatta bara girerken kimlik sordular birkaç yerde. kitabın etkisiyle fantastik düşler kurdum. belki ben de kudra gibi yaşlanmayı durdurmuştum, ölümü olmasa bile.

    yıllar önce aziz nesin'in güncesinden bir kısım çok ilgimi çekmişti, şöyle diyordu:

    "bazen acaba ölüm de bir alışkanlık mı diyorum. bizden öncekilerin öldüğünü görmeseydik ölmez miydik?"
  • çok canım sıkkınken okuduğum bir anda "eylül ayında louisiana eyaleti doğadan gelen sapık bir telefona benziyordu." cümlesiyle kahkahalar attırarak kendimi ani geçişli bi' bipolar hissetmemi sağlayan yapıt. çok yaşa emi tom robbins.
hesabın var mı? giriş yap